Bilindiği gibi hayvanların insan hayatında önemli yerleri vardır. Kısacası hayvanlar olmadan insan hayatının hemen hemen devamı mümkün değildir. Çünkü insan, hayatını devam ettirmek için birçok alanda hayvanlardan veya onlardan elde edilen şeylerden yararlanmaktadır. Hayvanlar, insanların isminden tutun da ahiret hayatıyla ilgili inançlarında yer almaktadır. Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de, yaklaşık olarak 125 yerde hayvan isimleri geçmekte ve onlardan bahsedilmektedir.[1] Kur’an-ı Kerim’de kendisinden bahsedilen hayvanlardan biri de, köpektir. Köpek kelimesi, Kur’an-ı Kerim’de “kelb” diye geçmektedir.
“Kelb” kelimesinin Türkçe karşılığı, köpek demektir. Bunun dişisine “kelbe” denir. “Kelb” kelimesinin Arap dilindeki çoğulu, “kilâb” ve “kelîb” olarak kullanılmaktadır.
“Kelb” kelimesi, Kur’an-ı Kerim’de beş yerde geçmektedir.[2] Bu kelime, Kehf suresinde dört defa geçmekte ve ashâbu’l-kehf konusu ile ilgili bulunmaktadır.[3] Kur’an’da geçen bu kıssada köpekten bahsedilmesi, bu hayvanın, insanlık tarihi boyunca insanlar için sadık bir dost olduğunu göstermektedir. Ayrıca Kur’an’da bir defa da eğitilmiş av köpeklerinden ve onların yakaladıkları avların helal olmasından da bahsedilmektedir.[4]
İnsanlar, sadık birer dost olan köpeklerden çok yönden yararlanmaktadırlar. Ekin, hayvan ve benzeri mal varlıklarını korumada kullandıkları gibi, polisiye işlerde, iz takibinde, deprem gibi felaketlerde göçük altında kalan kişilerin yerini tespitte ve benzeri durumlarda da onlardan istifade edilmektedir. Köpeklerde, insanların tahmin edemediği his ve duygular bulunmaktadır. Bir gazetede okuduğum bir habere, bu konuda ibret verici bir olay olması nedeniyle burada yer vermek istiyorum:
“Samsun’un Havza ilçesinde av tüfeğiyle vurularak öldürülen Hamit Yurduseven’in “Karagöz” adlı çoban köpeği, jandarmanın ceset üzerinde inceleme yaptığı sırada toplanan kalabalığın arasına dalarak köylülerden Ramazan Kutbay’ı ısırdı. Jandarmanın, köpeğin içgüdüsel hareketini değerlendirerek gözaltına aldığı Kutbay, suçunu itiraf etti. Ağdırhasan köyünde geçen Pazar günü meydana gelen olayda, boş bir tarlada Yurduseven’in (49) cesedini bulan köylüler, jandarmayı aradı. Jandarma, çevre emniyeti alıp olay yerinde incelemeyi sürdürürken, birden kalabalığın arasına dalan Karagöz, Ramazan Kutbay’a saldırıp bacağından ısırdı. Köpeğin ısırmasından şüphelenen jandarma, Kutbay’ı gözaltına aldı. Aynı gün Havza Cumhuriyet Savcılığı talimatıyla köydeki tüfekler de toplandı. 20 adet ruhsatlı ve iki adet ruhsatsız av tüfeği arasında yapılan incelemede Kutbay’ın tüfeğinin yeni temizlendiği saptandı.
Paniğe kapılan Kutbay, suçunu itiraf ederek, “Hamit’le aramızda, koyunlarını buğday ekili köyün ortak kullandığı tarlada otlattığı için tartışma çıktı. Ben ona koyunları başka yerde otlatmasını söyledim. Ama o küfürle karşılık verdi. Çok sinirlenmiştim. Yakında olan evime giderek tüfeğimi alıp geldim ve ona ateş ettim. Köpeği de yanındaydı. Çok pişmanım,” dedi. Kutbay, tutuklanarak cezaevine konuldu.”[5]
Çeşitli belgelerde, Marmara bölgesini dümdüz eden depremden sonra enkaz altında kalan birçok kişiyi kurtaran köpeklerin, daha önce bu felaketi hissettikleri ve bunu çeşitli hareketlerle belli ettikleri kaydedilmektedir. O gece bazı köpeklerin havlayarak, uyuyan sahibinin üzerindeki çarşafı çekerek ve benzeri hareketlerde bulunarak sahibini dışarıya çıkarmaya çalışan köpeklerden bahsedilmektedir. Başka zamanlarda ve başka yerlerde meydana gelen depremlerden önce, köpeklerin, yine bu türlü hareketlerde bulunduklarını okumaktayız.[6]
İnsan için sadık bir dost olan köpeği beslerken, sağlık açısından aradaki mesafeyi korumak gerekir. Nitekim Hz. Muhammed (sav.) de birçok hadiste bu konuya dikkat çekmiştir.
Herkese selam, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.
[1] Geniş bilgi için bkz. Nurettin Turgay, Kur’an Açısından Hayvanlar ve Bitkiler, Çıra Akademi, İstanbul 2022, s. 35 vd.
[2] el-A’râf 7/176; el-Kehf 18/18, 22, 22, 22.
[3] el-Kurtubî, el-Câmi’, X, 241 vd.
[4] el-Mâide 5/4.
[5] Milliyet Gazetesi, 08.12.2006.
[6] Bkz. Akşam Gazetesi, 30. 08. 1999; Süleyman Ateş, Kur’an Ansiklopedisi, VIII, 99 vd.