Sene 1982, aylardan temmuz…
O vakitler, köylerde her türlü mahrumiyetin yaşandığı yıllardı. Bırakın herkesin evindeki sabit telefonları, köyün muhtarı ya da başka birinde dahi telefon yoktu.
ÖSYM’nin son yıllarda ismi ve uygulanışı devamlı değişen üniversite giriş sınavlarının o zamanki isimleri ÖSS ve ÖYS idi. Her ikisine de girdikten sonra her yıl okullar yaz tatiline girdiğinde yaptığım gibi, tatilimin bir kısmını geçirdiğim ana ve babamın köyü olan, Ankara’ya yaklaşık 50 km mesafede, evvelce Yenimahalle iken Kazan ilçe olduktan sonra oraya bağlanan ve Mürted (Akıncı) Hava Üssü’nün karşısındaki ovada bulunan Fethiye (eski adı Girindos) Köyü’ne gitmiştim.
Köyde hasat, harman zamanı idi. Biçerdöverlerin tarlalardan biçtiği ekinler, traktör römorkuyla getirilip rahmetli dedemin evinin önündeki yaygının üzerine dökülüp yarım denilen tenekevari ölçü ile ölçülüp çuvallara doldurularak ambara taşınmakta idi.
Köyün genele hitap eden tek ulaşım aracı olan ve sabah şehre gidip akşam köye gelen otobüs ile Ankara’da bizimle birlikte ikamet eden dayım o gün köye gelmişti. Postacı ÖSYM sınav sonucu belgesini Ankara Etlik Ayvalı’daki iki katlı gecekondumuza getirmiş, o da köye geldiğinde sınav sonucu haberini getirmişti.
Okulda ve sınıfta önde gelen, dereceye giren öğrencilerden idim. Dershaneye gitme imkânım olmasa da imtihana iyi hazırlanmıştım; fakat yine de içimde bir endişe vardı. Beş yüz bini aşkın adayın girdiği sınavın ÖYS kısmında yüzde ikilik dilime girmiş ve 565 sayısal puan ile üçüncü tercihim (birinci ve ikinci tercihim Hacettepe İngilizce ve Türkçe Tıp idi) olan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanmıştım.
Ve evet; ilk, orta, lise derken on bir yıllık zorlu ve yorucu bir maratondan sonra istediğim yeri kazanmıştım. O yıllarda da ÖSYM’de en başarılı, dereceye giren öğrencilerin tercihlerinde tıp ilk sırada idi. Köyün, mahallenin, ailenin, sülalenin yükseköğrenimde okuyan ikinci (ilki üvey teyzemin oğlu idi ve veteriner olmuştu), tıpta okuyan ilk ferdi olacaktım. Sevincimin tarifinin imkânsız olduğunu tahmin edebilirsiniz.
Artık üç yıl boyunca gidip geldiğim Sıhhiye’deki Ankara Atatürk Lisesi’nden sonra, altı yıl boyunca onun biraz ötesindeki Sağlık Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yerleşkesi’nin karşısındaki Ankara Tıp Morfoloji binasına, İbn-i Sînâ Hastanesi’ne ve bazı stajlar için de Cebeci’deki Ankara Tıp Yerleşkesi’ne gidip gelecektim.
Artık bir Tıbbiyeli olmuştum.
5 yorum
Güzel Haber Ellerinize Sağlık
Bu anının ve bu sitede yayınlanmış diğer anıların gözden geçirilmiş son hallerinin ve ayrıca yayınlanmamış birçok anının yer aldığı ve bir yılı aşkın süredir üzerinde çalıştığım kitabım “BENİM YOLUM / Tababet San’atının İcrası İle Geçen 33 Yıl”, 08.12.2021 tarihinde okuyucu ile buluştu. Kitap 378 sayfa olup Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık (KDY) yoluyla yayınlandı ve kitapyurdu sitesinde satışa sunuldu. Kitabı incelemek ve edinmek isteyenler için internet adresi; https://www.kitapyurdu.com/kitap/benim-yolum/602498.html
“BENİM YOLUM – Tababet San’atının İcrası İle Geçen 35 Yıl” KİTABIMIN “GÖZDEN GEÇİRİLMİŞ VE İLAVELİ 2. BASKI”SI ÇIKTI.
İKİNCİ BASKIYA ÖN SÖZ’Ü OKUMAK İÇİN;
https://profdrirfanyalcinkaya.blogspot.com/2023/09/benim-yolum-tababet-sanatnn-icras-ile.html
Son 10 yorumun onunda da siz varsınız. 2..baskısını yapan kitabınızı tanıtıyorsunuz. Hayırlı uğurlu, satışı, tirajı bol olsun. Hoş ve güzel olmuş. Yeni doktor olmuş kişilere tecrübelerinizi aktarıyorsunuz. Eski hekimlere de…
Tecrübeli bir doktorun tecrübelerini aktarması, kitap yazması övülecek bir durum. Her türlü övgüyü hak ediyorsunuz. Genç doktorların kitabınızın 2. baskısını alıp okumasını tavsiye ederim. Ben okudum. Bana katkısı oldu. Diğer doktorlara da mesleklerini yaparken katkısı olacağını düşünüyorum.
10 yorumun 0nunu da kitabınızın reklamını koymak suiistimale girer mi?
Bu grup ortalama zekanın üstünde bir grup.
Kitabınızın reklamını 10 yorumun üçüne koyacak şekilde ayarlamış olsanız, grubun zekasına hakaret edildiğini düşünmezdim.
Belki kötü niyetliyim. Bu şekilde bir eleştiri yaptım. Grup sakinleri ne düşünüyor acaba?
Merak etmiyor değilim.
Kitabınızın 2ç baskısı yeniden hayırlı olsun.
Bülent hocam güzel dilekleriniz için teşekkürler, haklısınız ama kitabın şu ana kadar bütün tanıtım işlerini kendi imkanlarımla yaptım, yapıyorum. Benim Elon Musk’la görüşüp kitap verecek ne gücüm ne de param var. Ben de espri babından onun koltuğunun altına kitabımı yerleştirip fotomontaj yaptım. Yazılarımın altına o yazı ile ilgili ek notlar koymam yazıdan sonraki gelişmeleri not etmek ve kazara o yazıyı okuyan birinin o kitaptan haberdar olması içindir. Okurları rahatsız etmek ya da incitmek değildir. Benim gücüm ve olanağım bu kadar, buraya kadardır. Lütfen hoş görün ve dua edin, kendiniz, benim ve herkes için. Sevgi, saygı ve selamlarımla