On dört asır önce, son Peygamber olarak Hz. Muhammed tarafından tebliğ edilen son vahiy kitabı Kur’an aracılığı ile “ALLAH’IN TEK DİNİ İSLÂM’A SON DAVET” yapılmış ve din demek olan Muhkem /değişmez ana kurallar bütünü tamamlanmış olarak indirilmiştir. Kur’an’ı tebliğ eden Peygamberin ve bulunduğu ilk çekirdek görevli toplumun ana dili olması ve bildirilen kuralları anlasınlar diye Arapça indirilmiştir. Ancak Kur’an’ı okuyacak başka her topluma da Kur’an’ın anlayacakları ana dillerine çevrilip sunulması özellikle vurgulanmıştır. Çünkü Kur’an’ın anlayarak okunduğu takdirde düşündürüp doğru yolu bulduran bir kılavuz olduğuna Müddessir-54. ayette açıkça değinilmiştir.
Müddessir-54. Hâlbuki bu Kur’an, öğüt veren ve anlaşıldığında düşündüren bir yol göstericidir /Tezkira.
Bugüne kadar olan her Kur’an sohbeti veya Konferanslarımda, katılımcılar tarafından mutlaka sorulan sorulardan biri “Kur’an Arapça olduğu halde, Kur’an’ın bildirdiklerine uymayan ve Dünya Ülkeleri içinde en geri kalmış olan toplumların çoğu ana dilleri Arapça olanlardır. Bu çelişkiyi nasıl açıklarsınız?”.
Verdiğim cevabı 3 ana başlıkta toplardım;
1) Geri kalmış ve gelişmemiş ülkelerin hemen hemen hepsinde tek kişi veya hanedan idaresi vardır ve bunlar halkın hem Kur’an’ı anlayarak okumasını hem de okur-yazar olmalarını ve bilinçlenmelerini engellemişlerdir. Bu paralelde Kur’an’ın, bir grup tarafından bir meslek kitabı edinilmesini ve ancak bu grubun anlayabileceğini, halkın ise anlayamayıp bu grup ne derse kabul etmelerini dayatmışlardır.
2) Kur’an’da, kimlerin hangi özelliklerde oldukları takdirde ancak Kur’an’ı anlayabilecekleri açıkça belirtilmiş ve her okuyanın anlayamayacağına değinilmiştir.
Cumu’a-4. Ancak şunu da iyice bilin ki, Allah sadece durumu uygun olanı doğru yola yönelmesi için destekler ve Kur’an ayetlerini anlamalarına yardımcı olup, bildirdiklerinden yararlandırır. Ve O, destekleyicilerin en büyüğü /güçlüsüdür.
3) Kur’an Ruhunu genel olarak iyice kavramalı ve her okuyan ve anlamaya çalışan, kendine göre kriterler belirleyip bunlara uygun anlamaya çaba göstermelidir.
Ayetler ışığında şu özellikleri olanların ancak Kur’an’ı doğru anlayacaklarını görmekteyiz. Ki bu özelliklerin sadece Hz. Muhammed de bulunduğunu, dolayısıyla Kur’an’ı eksiksiz anlayacak olanın da ancak Hz. Muhammed olduğunu düşünüyorum:
- Allah’a gönülden /içten iman eden
A’la-9. Sen Kur’an’ı /Zikri bıkmadan tebliğ et, çünkü mutlaka faydalanacak olacaktır. 10. ÖrneğinAllah’a gönülden /içten iman eden kimse, Kur’an’dan anlayıp, düşünüp öğüt alacak ve doğru yola yönelecektir.
Nahl-89. Çünkü biz Sana bu Kuran’ı, her şeyi açıklayıp doğru olan yolu göstersin, bir rahmet olsun ve okuyunca anlayıp, düşünüp yararlansınlar diye Allah’a içtenlikle inanmışlara /Müslümanlara hayatlarını kolaylaştırıp onları mutlu etsin diye indirdik.
- İçten iman etme niyetinde olan
Nahl-64. Biz Sana bu Kur’an’ı indirdik ki şirk koşan ve riyakârlar başta olmak üzere insanların hem kabul etmedikleri hem de anlaşmazlığa düştükleri dini konuları Kur’an’a göre kendilerine bildiresin ve bu bildirdiklerin içten iman etmeye niyetli olanlara da doğru yola yönlendirici bir kılavuz /hüden ve bir rahmet olsun.
- Kur’an’ı anlamaya içten istekli olan
Müddessir-55. Arzu eden /içten istekli olan, O’nu anlayarak okur, üzerinde düşünür ve doğru yolu bulmak üzere O’ndan öğüt alır /yararlanır.
- Bilinci açık olan
Vakıa-79. Kur’an’ı, ancak bilinçleri açık, şirk pisliğine bulaşmamış, önyargısız ve hak gaspına karışmamış iyi niyetliler doğru olarak anlayabilir.
- Şirk koşmayan
Vakıa-79’a bakınız
- Ön yargısız ve iyi niyetli olan
Vakıa-79’a bakınız
- Hak gaspına karışmamış olan
Vakıs-79’a bakınız
- Mümin olma çabasında olan
Neml-2-3. Ki bu Kur’an, mümin olmak amacıyla niyetlenenler ve çaba gösterenler için bir kılavuz /hüden ve anlaşılıp uyulduğu takdirde mutluluk sağlayıcıdır /Büşra’dır.
- Müminlik aşamasına ulaşmış olan
Kehf-2. Allah Kur’an’ı, kulu Muhammed’e, müminleri, Allah’tan gelecek şiddetli bir cezaya karşı uyarsın /Kayyım ve Cennet ile müjdelesin diye indirdi.
- Doğru yolu bulmak isteyen
Hac-16. İşte Biz doğru yola yönlendirmek üzere uyarıcı olsun diye Kur’an’ı böyle apaçık anlaşılır ayetler halinde indirdik. Ancak Allah, O’ndan faydalanmaya niyetlenip, doğru yolu bulmak isteyeni /çaba içinde olanı doğruya ulaştırır.
- Salih ameller /faydalı işler gerçekleştiren, yani Muhsin olan
Lokman-3. Hikmet dolu bu Kitap, salih ameller gerçekleştiren /Muhsin kişiler için bir yol gösterici ve onları doğru yola ulaştırıcı bir rahmettir.
- Takva sahibi ise. diğer bir ifade ile Kur’an’da bulunan Muhkem /değişmez ana kuralları uygulamama endişesinde olan
Hakka-48. Şu bir gerçek ki Kur’an, iman eden takva sahipleri için, anlayıp düşünecekleri ve doğru yolu göstermek üzere yararlanacakları bir uyarıcıdır /kılavuzdur.
- Din temelli düşman gruplar oluşturmayan ve katılmayan
Hud- 119. Sadece Rabbin rahmetine maruz kalmış olanlar o tartışmalara ve gruplaşmalara yönelmezler (Dolayısıyla gruplaşmayanlar Kur’an’ı daha iyi anlarlar diyebiliriz).
- Adaletle davranan
Sad-26….Dikkat et ve insanlar arasında adaletle karar ver, duygularına kapılarak taraf tutma. Çünkü duygularına kapılarak ve başkalarının etkisi ile karar vermen seni Allah’ın yolundan şaşırtır.
- Okunmasi için Kur’an’ın 7 önerisine uyma çabasında olan
- Kur’an’ı, özellikle gece vaktinde veya dinlenmiş iken ve fırsat buldukça okuyan.
Müzzemmil–2. Gecenin başlangıcında /ilk döneminde kalk uyuma, 3. Yarısından önce bir vakitte kalk, 4. Kendine göre fazladan bir zaman ayırarak kalk ve Kur’an’ı anlaya anlaya, düşüne düşüne oku /iyice öğren ve onları tertil et /sırala.
- Kur’an’a, aslan’dan korkup kaçışan eşekler /merkepler gibi günah işleyeceğim diye uzak durmayan ve korkmadan okuyan.
Müddessir-49. Çünkü bu kişiler, ayrıca Dünya yaşamlarında kendilerine öğüt veren vahiy kitabından /zikir kitabından, O’nu zikretmekten /anlamaktan, düşünüp öğrenmekten ve benimseyip bildirdiklerine göre yaşamaktan uzaklaşmışlardı, 50. Öyle ki, bir şeyden ürküp sağa sola kaçışan eşekler /merkepler gibi de kaçmışlardı. 51. Sanki bir aslan onları kovalıyormuş gibi.
- Kur’an’ı, herhangi bir nedenle cünub halde /ayakta duramayıp yanına yatma durumunda olan /kafası karışık değilken ve zihni açık iken okuyan
Nisa-43. Ey İman edenler! Ne konuştuğunuzu bilmeyecek fakat yanlarınıza yatmayacak kadar /cünub halinde olmayacak, ayakta duracak kadar sarhoşsanız (iyice sinirli, gergin ve kafanız çok karışık ve meşgulse, uyku sersemi iseniz) bilinciniz ne söylediğinizi iyice bilecek duruma gelinceye /bu durumu üzerinizden atıncaya kadar /bu halinizden çıkıp normal bilinç açıklığında oluncaya kadar salâta (Toplu halde Sosyal dayanışma, yardımlaşma toplantı ve toplumsal faaliyetlere) yaklaşmayın, bekleyin ve kendinize gelmek için yıkanın (la cünuben teğtesilu).
- Kur’an’ı, ön yargısız, içten istekli ve iyi niyetli olarak okuyan.
Müddessir-55 ve Vakıa-79 ncu ayetlere bakınız
- Kur’an okumaya, “Rabbim, Kur’an’a çalışmaya başlayışım ve ayrılırkenki anlayışlarımı doğru ve tutarlı kıl. Katından beni güçlü kılacak bir destek ver” duasını okuyarak başlayan.
İsra- 80. Ve “Rabbim, Kur’an’a çalışmaya başlayışımı ve ayrılırkenki anlayışlarımı doğru ve tutarlı kıl. Katından beni güçlü kılacak bir destek ver” diye de Allah’a dua et.
- Kur’an okumaya, “Allahım! Beni kovulmuş şeytandan koru-Euzubillahi Mineşşeytanırreciym” diyerek başlayan.
Nahl-98. Kur’an’ı okumaya başlayacağın zaman ilk yapacağın şeylerden biri “Allah’ım kovulmuş şeytandan sana sığınıyorum /Euzubillahi mineşşeytanırreciym” demek olsun. 99. Çünkü şeytan, iman edip Rablerine /tevekkül edenlere /güvenenlere hiçbir güç yetiremez.
- Kur’an’ı, anlaya anlaya ve düşüne düşüne okuyan /iyice öğrenen.Anlamadığı kitabı taşıyan eşek durumuna düşmeyen.
Cumu’a-5. Kendilerine Tevrat verilip de, onu anlayarak okumadığı için Allah’ın buyruklarını da yerine getirmeyen topluluğun örneği, yük olarak içinde ne olduğunu bilmediği kitaplar taşıyan eşeğin durumuna benzer. Allah’ın ayetlerinin gerçek anlamlarını bilmediği için reddeden ve dolayısıyla da istenenlere uymayan bir topluluğun durumu ne kötüdür. Allah, bu şekilde zulme sapmış bir toplumun hidayete /doğru yola ulaşmasını gerçekleştirmez.
- Herhangi bir faaliyetinde aşırı davranmayan, israf etmeyen
A’raf-55. İşte böylesine güçlü olan Rabbinize içtenlikle /samimi bir inançla ve tedarruan /gittikçe eğilerek /ritüelli olan namaz şeklinde ve gösterişsiz /gizli ve kısık bir sesle dua edin. Çünkü Allah, gösteriş içinde abartılı söz söyleyenleri /dua ederken bu riyakâr davranışları nedeniyle sevmez.
- Fesad çıkarmayan
Kasas-77. “Allah’ın sana verdiği nimetlerden, daima Allah’ın rızası için harcayarak ahreti de gözet. Ama yine de Dünya geçimi için gerekli olan payını ihmal etme. Allah sana bol nimet vererek nasıl iyilikte bulunmuşsa, sen de Allah’ın yarattıklarına iyilikte bulun. Ve yeryüzünde fesat çıkarıcı olma. Çünkü Allah, fesat çıkaranları sevmez”.
- Böbürlenmeyen /şımarmayan
Lokman-18. “Büyüklük taslayarak insanları küçümseme ve ortalarda böbürlenerek dolaşma. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenenlerden hoşlanmaz”.
- Zalim olmayan
Şura-40. Ey insanlar!Şuna dikkat edin ki, bir kötülüğün /sıkıntı verici bir davranışın cezası benzeri bir kötülüktür /davranıştır. Ancak kim affeder ve barışmayı tercih ederse, onun ödülü Allah’a aittir. Ve Allah, sınırı aşan zalimleri kesinlikle sevmez.
- Kibirlenmeyen
Nahl-23. Şüphesiz Allah, bu kibirlenenlerin gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir ve böylesine kibirlenenleri de sevmez.
- Küfre sapmayan
Rum-45. Şunu iyi bilin kiAllah, iman edip, salih /olumlu amellerde bulunanları kendi lütfundan fazlasıyla ödüllendirecek, şirk koşup, bildirilen Muhkem /değişmez amaç kuralları inkâr ederek küfrü tercih etmiş olanları ise kayırmayacaktır. Çünkü Allah küfre sapanları sevmez.
- Haksız yere saldırgan olmayan
Bakara-190. Allah’a iman etmeniz ve O’nun buyruklarına uymanız nedeniyle haksızca sizi öldürmek isteyenlere karşı, kendinizi korumak ve onları öldürmek üzere siz de savaşın. Ancak sınırı aşıp haksız yere saldırmayın. Çünkü Allah saldırgan davrananları ve saldıranları sevmez.
- İki yüzlü /münafık olmayan
Enfal-58. Antlaşma yaptığın bir topluluğun ihanet edeceğini, inandırıcı delillere dayanarak düşünür ve endişeye kapılırsan hemen onlarla olan antlaşmayı iptal et. Çünkü Allah ikiyüzlü /münafık hainleri sevmez.
- Allah’a şükreden ve bu şükrünü yaratılanlara fayda sağlayarak yapan
Hadid-23. Dünya hayatı ve düzeninin böyle olduğunu bilin ki, Allah’ın size verdiği Dünya nimetlerinden bir kaybınız olduğunda boşuna üzülmeyin /kendinize dert yapmayın veya bir nimet verdiğinde hemen böbürlenip fazla sevinmeye /övünmeye de kalkışmayın. Çünkü Allah, kendini beğenip övünenleri ve nimetleri Allah’ın verdiğini aklına getirmeyip teşekkür etmeyenleri /şükretmeyenleri sevmez.
- İlâhî bir yardımı sadece ve doğrudan Allah’tan isteyen
Fatiha-5. Ve ibad /kulluk edilecek ve ilahi yardım istenecek tek ilah O’dur.
Görüldüğü gibi, Kur’an’ı okuyup doğru anlayabilmek için, kişinin Fıkıh, Tefsir, Tecvid, Siyer, Tasavvuf, Kıraat, Tilavet, Farsça ve Kelam gibi konuları ve Arapça’yı anlayacak şekilde bilmek veya Arap olmak değil, anlama yeteneğinin mühürlenmemesi için Allah ve İnsan ilişkilerinin yukarıda sayılan temel özelliklerinde olmak gerekmektedir. Bu özelliklere Kur’an’ı anlayarak okurken aklını kullanmayı da eklemek gerekiyor. Ki bu özellikler, Kur’an’da Muhkem /değişmez ana kurallar arasında yer almaktadırlar. Dolayısıyla da din denilen Muhkem kuralları bilmek, böylece de gerçek dindar olmak önemli olmaktadır.
NOT- NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: “DİN VE BEYİN”, “SON DAVET KUR’AN Tercümesi”, “KUR’AN KADINI KORUYOR”, “OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri”, “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE 7 KONUDA ANLAŞMAMIZ VAR”, “ALLAH’TAN ALACAKLI OL”, “ÖZDE DİNDAR, SÖZDE DİNDAR”, “ALLAH KİMİ SEVER, KİMİ SEVMEZ” ve “HADİS VE SÜNNET GERÇEĞİ”
2 yorum
Sahabeyi Kiram’ın (radiyallahuanhüm) bile çoğu ayetlerden ne anlamamız gerekiyor diye sorduğu bir zaman dilimden bugün Kur’an’ı anlamak için ‘Kur’an bize yeter’ türü yaklaşımlar ,Sünneti ( hadisi şerifleri) hiç hesaba katmayan anlayışlarla Kur’an, ‘mealcilik’ tarzı ile hiç bir mana ifade etmez diye düşünüyorum .
Hangi tefsiri önerirsiniz
Günümüzde Kur’andan bahseden çok sayıda Hoca var vitrinde
Kimi dinlenmek, kimi dinlememek konusunda isim bildirebilir misiniz