Geçen yazımda, Kur’an’ı kimlerin ancak doğru anlayabileceklerine değinmiş ve ayetler ışığında açıklamıştım. Devam ediyorum.
- Okunması için Kur’an’ın 7 önerisine uyma çabasında olan.
- Kur’an’ı, özellikle gece vaktinde veya dinlenmiş iken ve fırsat buldukça okuyan.
Müzzemmil–2. Gecenin başlangıcında / ilk döneminde kalk uyuma, 3. Yarısından önce bir vakitte kalk, 4. Kendine göre fazladan bir zaman ayırarak kalk ve Kur’an’ı anlaya anlaya, düşüne düşüne oku / iyice öğren ve onları tertil et / sırala.
- Kur’an’a, aslandan korkup kaçışan eşekler / merkepler gibi günah işleyeceğim diye uzak durmayan ve korkmadan okuyan.
Müddessir-49. Çünkü bu kişiler, ayrıca Dünya yaşamlarında kendilerine öğüt veren vahiy kitabından / zikir kitabından, O’nu zikretmekten /anlamaktan, düşünüp öğrenmekten ve benimseyip bildirdiklerine göre yaşamaktan uzaklaşmışlardı, 50. Öyle ki, bir şeyden ürküp sağa sola kaçışan eşekler / merkepler gibi de kaçmışlardı. 51. Sanki bir aslan onları kovalıyormuş gibi.
- Kur’an’ı, herhangi bir nedenle cünub halde / ayakta duramayıp yanına yatma durumunda olan / kafası karışık değilken ve zihni açık iken okuyan
Nisa-43. Ey İman edenler! Ne konuştuğunuzu bilmeyecek fakat yanlarınıza yatmayacak kadar / cünub halinde olmayacak, ayakta duracak kadar sarhoşsanız (iyice sinirli, gergin ve kafanız çok karışık ve meşgulse, uyku sersemi iseniz) bilinciniz ne söylediğinizi iyice bilecek duruma gelinceye / bu durumu üzerinizden atıncaya kadar / bu halinizden çıkıp normal bilinç açıklığında oluncaya kadar salâta (toplu halde sosyal dayanışma, yardımlaşma toplantı ve toplumsal faaliyetlere) yaklaşmayın, bekleyin ve kendinize gelmek için yıkanın (la cünuben teğtesilu).
- Kur’an’ı ön yargısız, içten istekli ve iyi niyetli olarak okuyan.
Müddessir-55 ve Vakıa-79 ncu ayetlere bakınız.
- Kur’an okumaya, “Rabbim, Kur’an’a çalışmaya başlayışım ve ayrılırkenki anlayışlarımı doğru ve tutarlı kıl. Katından beni güçlü kılacak bir destek ver” duasını okuyarak başlayan.
İsra- 80. Ve “Rabbim, Kur’an’a çalışmaya başlayışımı ve ayrılırkenki anlayışlarımı doğru ve tutarlı kıl. Katından beni güçlü kılacak bir destek ver” diye de Allah’a dua et.
- Kur’an okumaya, “Allahım! Beni kovulmuş şeytandan koru-Euzubillahi Mineşşeytanırreciym” diyerek başlayan.
Nahl-98. Kur’an’ı okumaya başlayacağın zaman ilk yapacağın şeylerden biri “Allah’ım kovulmuş şeytandan sana sığınıyorum / Euzubillahi mineşşeytanırreciym” demek olsun. 99. Çünkü şeytan, iman edip Rablerine / tevekkül edenlere / güvenenlere hiçbir güç yetiremez.
- Kur’an’ı, anlaya anlaya ve düşüne düşüne okuyan / iyice öğrenen. Anlamadığı kitabı taşıyan eşek durumuna düşmeyen.
Cumu’a-5. Kendilerine Tevrat verilip de, onu anlayarak okumadığı için Allah’ın buyruklarını da yerine getirmeyen topluluğun örneği, yük olarak içinde ne olduğunu bilmediği kitaplar taşıyan eşeğin durumuna benzer. Allah’ın ayetlerinin gerçek anlamlarını bilmediği için reddeden ve dolayısıyla da istenenlere uymayan bir topluluğun durumu ne kötüdür. Allah, bu şekilde zulme sapmış bir toplumun hidayete / doğru yola ulaşmasını gerçekleştirmez.
- Herhangi bir faaliyetinde aşırı davranmayan, israf etmeyen
A’raf-55. İşte böylesine güçlü olan Rabbinize içtenlikle / samimi bir inançla ve tedarruan / gittikçe eğilerek / ritüelli olan namaz şeklinde ve gösterişsiz / gizli ve kısık bir sesle dua edin. Çünkü Allah, gösteriş içinde abartılı söz söyleyenleri / dua ederken bu riyakâr davranışları nedeniyle sevmez.
- Fesad çıkarmayan
Kasas-77. “Allah’ın sana verdiği nimetlerden, daima Allah’ın rızası için harcayarak ahreti de gözet. Ama yine de Dünya geçimi için gerekli olan payını ihmal etme. Allah sana bol nimet vererek nasıl iyilikte bulunmuşsa, sen de Allah’ın yarattıklarına iyilikte bulun. Ve yeryüzünde fesat çıkarıcı olma. Çünkü Allah, fesat çıkaranları sevmez”.
- Böbürlenmeyen / şımarmayan
Lokman-18. “Büyüklük taslayarak insanları küçümseme ve ortalarda böbürlenerek dolaşma. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenenlerden hoşlanmaz”.
- Zalim olmayan
Şura-40. Ey insanlar! Şuna dikkat edin ki, bir kötülüğün / sıkıntı verici bir davranışın cezası benzeri bir kötülüktür / davranıştır. Ancak kim affeder ve barışmayı tercih ederse, onun ödülü Allah’a aittir. Ve Allah, sınırı aşan zalimleri kesinlikle sevmez.
- Kibirlenmeyen
Nahl-23. Şüphesiz Allah, bu kibirlenenlerin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir ve böylesine kibirlenenleri de sevmez.
- Küfre sapmayan
Rum-45. Şunu iyi bilin ki Allah, iman edip, salih / olumlu amellerde bulunanları kendi lütfundan fazlasıyla ödüllendirecek, şirk koşup, bildirilen muhkem / değişmez amaç hükümleri inkâr ederek küfrü tercih etmiş olanları ise kayırmayacaktır. Çünkü Allah küfre sapanları sevmez.
- Haksız yere saldırgan olmayan
Bakara-190. Allah’a iman etmeniz ve O’nun buyruklarına uymanız nedeniyle haksızca sizi öldürmek isteyenlere karşı kendinizi korumak ve onları öldürmek üzere siz de savaşın. Ancak sınırı aşıp haksız yere saldırmayın. Çünkü Allah saldırgan davrananları ve saldıranları sevmez.
- İki yüzlü / münafık olmayan
Enfal-58. Antlaşma yaptığın bir topluluğun ihanet edeceğini, inandırıcı delillere dayanarak düşünür ve endişeye kapılırsan hemen onlarla olan antlaşmayı iptal et. Çünkü Allah ikiyüzlü / münafık hainleri sevmez.
- Allah’a şükreden ve bu şükrünü yaratılanlara fayda sağlayarak yapan
Hadid-23. Dünya hayatı ve düzeninin böyle olduğunu bilin ki, Allah’ın size verdiği Dünya nimetlerinden bir kaybınız olduğunda boşuna üzülmeyin / kendinize dert yapmayın veya bir nimet verdiğinde hemen böbürlenip fazla sevinmeye / övünmeye de kalkışmayın. Çünkü Allah, kendini beğenip övünenleri ve nimetleri Allah’ın verdiğini aklına getirmeyip teşekkür etmeyenleri /şükretmeyenleri sevmez.
- İlâhî bir yardımı sadece ve doğrudan Allah’tan isteyen
Fatiha-5. Ve ibad / kulluk edilecek ve ilahi yardım istenecek tek ilah O’dur.
Görüldüğü gibi, Kur’an’ı okuyup doğru anlayabilmek için, kişinin Fıkıh, Tefsir, Tecvid, Siyer, Tasavvuf, Kıraat, Tilavet, Farsça ve Kelam gibi konuları ve Arapça’yı anlayacak şekilde bilmek veya Arap olmak değil, anlama yeteneğinin mühürlenmemesi için Allah ve insan ilişkilerinin yukarıda sayılan temel özelliklerinde olmak gerekmektedir. Bu özelliklere Kur’an’ı anlayarak okurken aklını kullanmayı da eklemek gerekiyor. Ki bu özellikler, Kur’an’da muhkem / değişmez ana kurallar arasında yer almaktadırlar. Dolayısıyla da din denilen muhkem kuralları bilmek, böylece gerçek dindar olmak önemli olmaktadır.
NOT: NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: “DİN VE BEYİN”, “SON DAVET KUR’AN Tercümesi”, “KUR’AN KADINI KORUYOR”, “OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri”, “KUR’AN’IN KULU KÖLESİ MEVLANA”, “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM” ve “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR”