Lanetlemek, bir kimsenin Allah tarafından çok yönlü olarak değerlendirilmesi ve uygun bulununca da yine Allah’ın o kişiyi rahmetinden, diğer bir ifade ile nimetlerinden, Allah’a yakınlaştırıcı doğru yola yönlendirici desteğinden ve af işleminden mahrum edilmesi demektir. Dolayısıyla, lanetleme işlemini gerçekleştirip sonuçlarını yerine getirme yetkisi sadece ve tamamen Allah’a aittir. Bir kişinin başka bir kişi için lanetleme isteğinde bulunması, sadece bir temenni sözdür ve bir çeşit bedduadır. Gerçekleşmesi ise lanetlenen veya beddua edilen kişinin gerçekleştirmiş olduğu olumsuzluğun Allah tarafından ve konmuş evrensel kurallara göre değerlendirilip hak eder bulunmasına bağlıdır. Yapılan bir lanet isteği haksız bulunursa, haksız edilen bir beddua gibi ve Bumerang etkisi şeklinde, laneti eden kişiye geri döner ve onun hesabına bir olumsuzluk olarak kaydedilip, uygunluk belirlenirse karşılığı verilir.
Lanetlenenler
Allah tarafından lanetlenmeye uygun bulunarak lanetlenenlerle ilgili açıklamalar Kur’an’da açıkça yapılmış ve şu özelliklerde olanlara Allah tarafından lanet edileceği belirtilmiştir:
- Aklını kullanmayıp kandırılan ve bunları bilerek kandırarak zulme sapanlar
A’raf-44. Bu arada, Cennet halkı, Cehennem halkına şöyle diyecekler: “Biz, Rabbimizin bize söz vermiş /vaad etmiş olduğu Cennet gerçeğine kavuştuk. Peki, Rabbinizin size de söz verdiği Cehennemi gerçek olarak buldunuz mu?”. Cehennem halkı cevaben, “Evet! Bulduk” diyecekler. Ve aralarından biri, “Allah’ın laneti, aklını ve gönül gözünü çalıştırmayan bizlerin ve bizi kandıran zalimlerin üzerine olsun!” diye bağıracaktır.
Böylece, başkalarını da kandırıp kendisi gibi günah işleten, kandırdığı ve günah işlemesine sebep olduğu kişinin bedduasına mazhar olursa, o beddua tutar demektir. Ankebud-13 ve Nahl-25’nci ayetlerde de, bilgisiz olan başkasını günah işlemesi için kandıranın, hem kendi günahını hem de kandırdığı kişinin işleyeceği günahın bir kısmını yükleneceği belirtilmiştir.
Ankebud-13. Ama gerçek şu ki böyleleri, kendi günah yüklerine ek olarak, sözleri ile kandırdıklarının bu nedenle yapacağı olumsuzluğun da günahından yüklenecekler. İmana ve Allah’a ilişkin uydurdukları yalanlardan dolayı da kıyamet günü mutlaka hesaba çekileceklerdir.
Nahl-25. Ve bu ileri gelenler, yapılacak hesaplamada kendi günahlarının tamamı yanında, ayrıca bilgisizlikleri /cahillikleri yüzünden saptırdıkları kimselerin günahlarından da bir kısmını yüklenmiş olacaklar. Ne yazık ki yüklendikleri şeyin bu kadar kötü olacağının farkında değiller!
- Doğruya ve güzele götürmeyen Firavun benzeri bir lidere uyanlar ve destekleyenler
Hud-96. Gerçek şu ki Musa’yı da, ayetlerimizi bildirmek için apaçık kanıtlarımızla ve kesin bir yetkiyle elçimiz olarak gönderdik. 97. Çünkü Firavun’un ileri gelenleri, onun emrinin dışına çıkmıyorlardı. Hâlbuki Firavun’un emri doğruya ve güzele ulaştırmıyordu. 98. Bilmiyorlar ki Firavun, kıyamet gününde de halkına öncülük edecek ve onları ateşe götürecektir. Girecekleri yer ne kötü bir yerdir ki bilseler! 99. Firavun nasıl ki Dünyada halkını suya götürerek boğulmalarına neden olduysa, kıyamet günü de aynı şekilde, ona uymuş olan halkını ateşe götürerek yakacaktır. Dünyada da, ahrette de arka arkaya gelen bu lanet, ne kötü lanettir.
Bu ayetteki bilgiye göre, bir toplumun yöneticileri mahşerde toplumları ile birlikte hesaba çekilecek ve hesap sonucuna göre ya Cennet veya Cehennem’e beraber gideceklerdir.
- Ayetleri ve gerçeklerini gizleyenler
Bakara-159 İndirdiğimiz Kitap’ta açık ve anlaşılır biçimde bildirdiğimiz ve dosdoğru yolun bu kurallarını /ayetlerini gizleyenleri, hem Allah lanetler /rahmetini esirger ve hem de bu nedenle lanetlenmiş olduklarını fark edenler de, onları bu duruma yöneltmiş olanlara, Allah’ın lanetlemesi yanında kendileri de lanetlerler ve beddua ederler.
- Yalan söyleyenler
Al-i İmran-61 Sana gelen bu açıklamalarımızdan sonra, her kim bu konuda Seninle tartışmak isterse, onlara: “Gelin, çocuklarımızı ve çocuklarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, diğer yakınlarımızı ve yakınlarınızı çağırarak hep bir araya gelelim ve sonra Allah’ın lânetinin yalancıların üzerine olmasını dilemek üzere dua edelim.” diyerek meydan okumadan çekinme.
Yalan söyleyene lanet edilmesi ve bu lanetin de kabul edilmesi için dua edilmesine yönelik olan bu ayete “Mübahale ayeti” de denmektedir. Tabi buradaki dua, diğer bir ifade ile bedduadır.
- Karıştırıcı yalan haber yayanlar
Ahzab-60. İmanlarından dönmüş olan münafıklar /ikiyüzlüler, kalpleri hastalıklı sapıklar ve sizin aleyhinizde şehirde asılsız ve iftira dolu haberler yayanlar /kargaşalık çıkaranlar var ya, size karşı olan bu davranışlarına son vermezlerse, Seni destekleyip onlara mutlaka üstün kılacağız. O zaman da Senin bulunduğun bölgeden /Medine’den en kısa sürede ayrılmak zorunda kalırlar. 61. Olur da ayrılmazlarsa, lanetlenmiş /Allah’ın sevgi ve merhametinden uzaklaşmış oldukları için artık yakalandıkları yerde öldürülebilirler.
İflah olmayanların, savaş sırasında toplumda fitne çıkarma yerine artık öldürülebileceklerine müsaade edilmektedir. Çünkü fitnenin, öldürmekten daha büyük bir günah olduğu Bakara-217’nci ayette vurgulanmıştır.
Bakara-217. Ey Peygamber! Yine Sana, haram aylarda savaşmak konusunu da soruyorlar. De ki, “Daha önce de bildirildiği gibi, haram aylarda savaş büyük bir günahtır. Fakat Allah’ın inancından çevirmek, Mescid-i Haram’a girmeyi engellemek ve oranın halkını oradan çıkarıp sürgün etmek, Allah’ın yanında daha büyük bir günahtır. Çünkü fitne /kargaşa çıkarmak ve baskı ve şiddete maruz kalmak, ölmekten daha beterdir. Küfre sapmış olanlar, güçleri yetse dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmak isterler. Bu baskılar nedeniyle sizden kim imandan döner ve inkârcı /küfre sapmış olarak ölürse, tüm yaptıkları Dünyada ve Ahrette boşa gider ve böyleleri ateşin olduğu Cehennem halkındandırlar ve orada uzun süreler /devreler kalıcıdırlar.
- Peygamberin bildirdiği gerçekleri inkâr eden, şirk koşan ve böylece zulüme sapanlar
Al-i İmran- 86. Bir düşünsenize iman ettikten, peygamberin gerçek olduğunu bildikten ve bunlarla ilgili kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, tüm bunları inkâr edip şirk koşarak küfre sapmaya devam eden insanlara Allah, nasıl olur da doğruya yönelsinler diye yardım eder! Çünkü Allah, gerçekleri saklayan ve dolayısıyla zulme sapmış toplumları muhkem /değişmez ana kurallara uygun olumlu ameller gerçekleştirme olan doğruya /hidayete yönlendirmez. 87. Ayrıca böyle insanların cezası, Allah’ın, Meleklerin ve iman etmiş insanların hepsinin lanetine uğramalarıdır.
- Allah ve resulüne iftira edenler
Ahzab-57. İşte Allah’ın tek dini olan İslam’ın mücadelesini yapmakta olan peygamberi terk ederek, hemAllah‘ı ve hem de resulünü /elçisini üzenlere, Allah, Dünya yaşamları ve Ahret için onlara lanet etmiştir /rahmetinden mahrum etmiştir ve onlar için ıstırap verici bir ceza da hazırlamıştır.
- Put ve tağutları destekleyenler
Nisa-, 51. İçinde yararlanacakları gerçek bilgiler bulunan kitap verilenlerin bir kısmının nasıl da kendilerine bile faydası olamayan putlara ve şeytanlaşmış kişilere (büyücü, müneccim, zalim, Allah ve Din ile aldatan, Allah ile insan arasına giren vs) iman etmekte olduklarını görüyor musun? Hatta bunların ileri gelenleri, tek Allah’ı ve bildirdiği gerçekleri inkâr ederek şirk koşmaları nedeniyle küfre sapmış olanlar için de “Bunlar, inananlardan daha doğru yoldadır” diye iddiada da bulunuyorlar. 52. İşte Allah böylelerini lanetlemektedir. Ve Allah kimi lanetlerse onun artık bir yardımcısı da olmaz.
- İspatlamadan eşlerine zina iftirası atanlar
Nur-6. Dört şahidi olmaksızın, eşini zina ile sadece suçlamakta olanın tanıklığının geçerli olması için, doğru söylediğine dair dört kez Allah adına yemin etmesi şarttır. 7. Ayrıca, yalan söylemiş olduğu taktirde Allah‘ın lanetinin kendisi üzerine olması için de 5 nci kez yemin etmiş olmalıdır. 8. Eğer suçlanan, suçsuz olduğunu belirtiyorsa, “eşim yalan söylemektedir” diye Allah’ın adını anarak yemin etmelidir. 9. Beşinci yemini etmiş ve eşi de doğru söylemiş ise, Allah’ın kendisini lanetlemesi gerçekleşecektir. O zaman zina cezası uygulanmaz.
- İspatlamadan bir kadına zina iftirası atanlar
Nur-23 23. Namuslu ve hiçbir şeyden habersiz dürüst kadınlara iftira atanlar var ya, onlar Dünyada ve Ahrette lanetlenecekler ve onlar için şiddetli bir azap olacaktır.
- Münafık /ikiyüzlü, şirk koşan ve Allah hakkında iftira uyduranlar
Fetih-6. Öte yandan, münafık /ikiyüzlü /riyakâr erkeklerle, kadınları ve müşrik /şirk koşan erkeklerle kadınları ise, Allah hakkındaki zanlarına dayanarak iftira uydurmaları nedeniyle de cezalandıracak ve bu iftiralarının karşılığı, onlara mutlaka verilecektir. Allah onları artık gözden çıkarmış, lanetlemiş ve onlar için Cehennem’i hazırlamıştır. Orası ne kötü bir dönüş yeridir bir bilseler.
Tövbe-68 (münafıklık edenler) 68. İkiyüzlü /münafık erkeklere, ikiyüzlü /münafık kadınlara ve Allah’ın tek olduğunu inkâr edip şirk koşmakta olanlara /küfre sapanlara, sürelerce kalacakları Cehennem ateşi, Allah’ın bir sözüdür /vaadidir. Cehennem ateşi ancak onlar içindir. Çünkü Allah, onları lânetlemiştir ve onlar için tükenmez bir azap söz konusudur.
- Sözünden dönenler
Maide-13. Ancak verdikleri sözde durmayıp anlaşmayı bozdukları için, Biz de onları lânetledik ve kalplerini /doğruyu bulma anlayışlarını katılaştırdık. Böylece, bildirdiğimiz muhkem /değişmez ana kuralları anlamayıp, kendilerine göre farklı anlamlara çevirmeye başladılar ve anlaşma ile uymaları istenen kuralları unuttular. Ya Muhammed! Onların çok azı dışında, çoğundan Sen de sürekli ihanet göreceksin. Ama yine de onları bu özellikleri ile kabul et, bağışla ve bu hainliklerini kendine dert yapma. Çünkü Allah, Muhsin olanları /muhkem /değişmez ana kurallara uygun olumlu ameller gerçekleştirenleri sever.
- Şeytana iyice uyanlar ve olumsuzluklara iyice batmış olanlar
Maide-60. “Ey Kitap sahipleri! Size, Allah katında daha kötü bir durumu bildireyim mi? Allah‘ın lânet ve gazap ettiği ve maymunlar, domuzlar gibi davranan ve şeytana /tağuta kul olmuş gibi uyanlar, olumsuz işlere batmış olanlardır. İşte, böyle kimselerin durumları çok daha kötü ve doğru yoldan en çok sapmış olanlardır” diyerek de açıklamalarına devam et.
- Allah’a karşı isyankâr olanlar ile hak ve adalette hadlerini aşanlar
Maide-78. İsrailoğullarından, Allah’ın yanında başka ilah kabul ederek küfre sapmış olanlar, hem Davud, hem de Meryem oğlu İsa tarafından lanetlenmişlerdi. Çünkü onlar, Allah’a karşı isyankârdılar, hak ve adalet konusunda sınır da tanımıyorlardı.
- Kur’an’ın gerçekliğini şiddetle ilk red eden İsrail toplumu
Nisa-47. Ey Kitap verilenler! Size tekrar şunu söylüyoruz ki, Ahrette size gerçekleri göstereceğimizde utanç ve pişmanlıktan yüzleriniz allak bullak olmadan veya geçmişte onlara Tevrat’ı verip Cumartesi günü yasağına uymayan atalarınızı lanetlemiş olduğumuz gibi sizi de lanetlemeden önce, tahrif edilmemiş gerçek Tevrat ile bildirdiklerimizi de tasdik edip doğrulayan /Musaddık olarak indirdiğimiz Kur’an’a gelin iman edin. Çünkü Allah’ın emri her zaman mutlaka yerine getirilmektedir.
Maide-13’e de bakınız
- Ağaçlar da canlıdır ve Cehennem’deki zakkum ağacı lanetlenmiştir
İsra-60. Seninle olan karşılaşmamızda, Sana Rabbinin tüm insanları çepeçevre kuşatmış olduğunu söylemiştik. Sana çıplak gözle rüya gibi gösterdiğimiz o görüntülerde gördüklerini de, Kur’an’da lanetlenmiş olan Cehennemdeki zakkum ağacını da, Biz, ancak insanların doğru veya yanlış yolda olmayı seçmelerinde bir sınav aracı olarak korkup yararlansınlar diye onu düzenledik. Biz insanları ayetlerimizle böyle uyarıyor ve korkutulup uyarılsınlar istiyoruz. Fakat gönderdiğimiz ayetlere /delillere rağmen inanmayanlar yine azıtıp duruyorlar.
Şimdiye kadar, lanetlenmenin ancak Allah’ın koymuş olduğu kriterlere uygun gerçekleşmekte olduğuna ve bu değerlendirmenin de sadece Allah tarafından yapılabileceğine ve bu konuda karar vermenin açıkça Allah’a şirk koşma olacağına açıklamaya çalıştım. Lanetlemede bulunmanın bir nevi beddua olduğuna ve haksız yapıldığında, haksız lanetlemede bulunana geri döneceğine vurgu yaptım. Şimdi de kimlerin lanetlenmeyeceği ve bundan korunmuş oldukları ile lanetlenmişlikten affedilmeye değineceğim.
Lanetlenmemek için
Lanetlenmemek ve yapılacak bir lanete muhatap olmamak için, yukarıda maddeler halinde belirtmiş olduğum lanetlenme nedenlerinden uzak durmak yanında, ayrıca özellikle A’raf-172’nci ayette belirtilmiş olduğu üzere, Dünya Öğrencisi olan Ruh’un Allah ile yaptığı 7 konudaki anlaşmaya Dünya Eğitimi sırasında uyacağına yönelik verdiği söze sadakatle uyması gerekmektedir.
Ra’d- 25. Buna karşılık Allah ile olan anlaşmalarına uymayıp, Allah’ın belirttiği muhkem /değişmez amaç hükümlerine olan sıkı bağlılıklarını devam ettirmeyen ve onlarla amel etmeyip yeryüzünde fesat /huzursuzluk çıkaranlar ise Allah’ın lânetine uğrayacaklar ve en kötü yer onların olacaktır.
Lanetlenmişlikten af edilmek için
Peygamberler aracılığı ile ve vahiy kitaplarında insanlara tebliğ edilen ve Allah’ın tek dini olarak İslam denilen ve her biri birer farz olup, muhkem /değişmez ana kurallar bütünü olan kuralları gizlemeyen ve çarpıtmayanların, yaptıkları olumsuzluk için tövbe eden, düzelen ve aynı hatayı tekrarlamayanların lanet edilmekten af edilebileceklerine hem Bakara-160, hem de Al-i İmran-88’nci ayetlerde değinilmiştir.
Bakara-160. Ancak tövbe edip, hatalarını düzeltip islah olanlar ve bildirdiğimiz gerçekleri çarpıtmadan ve gizlemeden açıklayanlar, bu lanetin dışında tutulurlar ve tövbelerini kabul ederim. Çünkü Ben, tekrarlanmayan hataların tövbelerini kabul eden ve Rahmeti bol olanım.
Al-i İmran-88. Ve bu lanet, onlar düzelmedikçe uzun süreler kalacak, uygun görülecek azapları hafifletilmeyecek ve önemsenmeyip yüzlerine de bakılmayacaktır. 89. Ancak bütün bunlara rağmen, Allah’a içtenlikle tövbe edip ıslah olan ve durumlarını düzeltenler başka. Çünkü Allah çok bağışlayandır /Gafur’dur ve rahmeti bol olandır /Rahim’dir.
Görüldüğü gibi lanetlemek, sadece bir niyetin ifadesi olan bir sözdür. Ancak mutlak bir hak etmişlik isteyen, yoksa Bumerang etkisi, yani sahibine geri dönme özelliği olduğundan, tehlikeli ve çok dikkat gerektiren bir söz demektir. Lanet edilsin temennisinde bulunulan kişinin de buna uygun ve yukarıda saydığım olumsuz bir faaliyette bulunmuş olmasını da gerektirmektedir. Bunun yanında, kabul edilmesi sadece Allah’ın yetkisi dahilindedir ve kabul edilip edilmemesi hakkında fikir ileri sürmek, Allah’a şirk koşmak hatasına yol açar.
Temennim, bizlerin böylesi ağır bir haram hatasını işlememesidir.
İnşallah!!!!!
NOT- NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: “DİN VE BEYİN”, “SON DAVET KUR’AN Tercümesi”, “KUR’AN KADINI KORUYOR”, “OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri”, “KUR’AN’IN KULU KÖLESİ MEVLANA”, “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM” ve “ALLAH İLE ANLAŞMAMIZ VAR”