Gençlik yıllarımdan beri milletimizin 16 devlet yıkma ve tekrar kurma özelliğini hep merak ederdim. Devletin işleyişinde zafiyet gördüğünde, yıkıp yeniden yapmak milletimizin genetiğinde misyon haline gelmiş. Eskiyi tamir etmek yerine yenisini inşa etmek, milletimizin dünya görüşünde yer almış önemli bir tarihsel değer olarak devam ediyor.
Son kurulan devlet neden “Osmanlı” değil de “Türkiye Cumhuriyeti”? Milletimizin “sosyal genlerinde” yeniden yapılandırma arayışı var da ondan.
Günümüzdeki “deprem” olayını da aynı “feraset”le değerlendiren milletimiz, ne Amerikan savaş gemisinin “boğaz”da demirlemesine, ne Fransız savaş gemilerinin Doğu Akdeniz’e hareket etmesine, ne de yerli işbirlikçilerinin uydurma haberlerle “harekât” yeteneğimizi bozmasına itibar etmeden, “Mahşeri vicdanı” harekete geçirerek on bir ili etkileyen yıkımı “yeniden yapılandırma” sürecini başlatmış bile.
Deprem, bizim Anadolu topraklarında doğal sürecini yaşarken, daha önce değişik fay hatlarında hatırlattığı “depremin doğal yürüyüşü” eylemini gündemlerine almayan yönetici ve müteahhitlerin sorgulanması da doğal karşılanmalıdır.
Artık dünya gezegeninin evrensel yasalarla yönetildiğini, yaratılış yasalarına ters düşen yapılanmaların yıkılması gerektiğini, milletimizin tüm bireyleri ve yetki verilen sorumluları anlamalıdır.
Marmara Denizi’nin, İzmit Körfezi’yle doğuya doğru yürüdüğünü, Kuzey Anadolu deprem çizgisiyle Erzincan’a kadar uzandığını, Ege Bölgesinde körfezlerin karaya yürüyüşünün deprem çizgilerini işaret ettiğini, İskenderun Körfezinin Doğu Anadolu fay hattının hareket çizgisine doğru yüzyıllar içerisinde ilerleyeceğini şimdiden görmek, bilimsel düşünen her insanın görevi olmalıdır.
Sade ve doğal düşünürsek coğrafi fiziksel yapıyı, biyolojik canlı yapıyı ve sosyolojik sosyal yapıyı bütünsel olarak yorumlayıp yeni çözüm yolları ve yöntemleri geliştirerek Doğal Dünya Düzeni ile uyumlu yaşamayı öğrenebiliriz.
Artık yeniden yapılanma Doğal Dünya Düzeni bakış açısıyla ıslah, inşa, imar ve ihya etmek milletimizin hedefi olmalıdır.
Deprem bölgelerinde ilk günden itibaren milletimizin “mahşeri vicdanı” ve harekâtı başlatması yöntemin doğru olduğunu gösteriyor.
Yöneticilerin eskiye duyarlı yönetmelikleri tekrarlamak yerine bilimsel, bağımsız ve evrensel düşünen bilim insanlarından oluşan bir öncü kadroyla yeniden yapılanmayı başlatmaları ve fay hatlarından uzak insan ve hayvanları da koruyan yapılanmaların, iki en fazla 3 katlı bahçeli evlerde aileleri konuşlandıran devrim niteliğinde bir inşa olayını başlamaları beklentimizdir.
Ölenlere rahmet, yaralılara şifa dileklerimle…
Yolumuz aydınlık olsun.