Acil servislerde görev yapan hekimlere yönelik açılan soruşturma ve dava sayıları giderek artıyor. Bunların önemli bir kısmı tanı koymada gecikme veya tanıyı atlama nedeni ile olmakla birlikte pek çok farklı durum şikâyet konusu olabiliyor. Birçok şikâyet veya dava konusu, soruşturma aşamasında kalıp hekim hatası saptanmazken, bu soruşturmaların yarattığı huzursuzluk hekimleri mesleklerine karşı isteksiz ve sitemkâr hâle getiriyor.
Bir acil servis hekiminin mesleğini uygularken herhangi bir hata yapmaması için üzerine düşen bütün yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. Bu yükümlülükler şu şekilde özetlenebilir:
• İnsan yaşamını koruma
• Hekimlik meslek kurallarına uygun davranma
• Hasta haklarına özen gösterme
• Teşhis koyma
• En uygun tedaviyi seçme
• Malpraktisten kaçınma
• Dikkat ve özen gösterme
• Hastayı aydınlatma
• Hastanın rızasını alma
• Sır saklama
• İhbar
• Dosya tutma
Bu yükümlülüklerin herhangi biri dahi yerine getirilmediği zaman malpraktisten söz etmek mümkündür. Malpraktis kısaca “tıbbı kötü-yanlış uygulama” olarak tanımlanabilir. TTB Hekimlik Meslek Etiği Kurallarına göre malpraktisin tanımı şu şekildedir: “Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi, hekimliğin kötü uygulanmasıdır.”
Hekimliğin kötü uygulanmasının tek sorumlusu hekim midir? Ceza hukuku, kusursuz suç olmayacağını belirtmiştir. Kusuru da “kasıt” veya “taksir” olarak ayırmak mümkündür. Tıbbi uygulama sırasında hastanın zarar görmesindeki kusur sadece hekimin midir? Üst idarenin yükümlülüklerini yerine getirip getirmemesinin sorumlusu hekim midir?
Ülkemizde yılda 110 milyondan fazla hasta acil servislere başvuruyor. Hekim sayısı yetersiz, acil servis alanları küçük, yeni hastalara bakabilmek için hastalar bir an önce taburcu edilmeye çalışılıyor. Triyaj uygulaması yok. Sağlık personeli yetersiz. Ekipman ve ilaç eksiklikleri mevcut. Yatış sorunları var. Konsültasyonlar veya icap nöbetleri işleyişi aksatıyor. Yirmi dört saat olması gereken ileri görüntüleme yöntemlerine ya ulaşılamıyor ya da rapor alınamıyor vs…
Bugün birçok devlet hastanesinde hekimler 24 saatte tek başlarına 200-250 hasta bakacaklar. Hiç ara vermeden 5-7 dakikada bir yeni hasta bakarak herhangi bir ihmalde bulunmamak mümkün değil.
Hasta sayısını sınırlandırmak acil servis hekiminin elinde mi? Hayır.
Bilgisini, deneyimini veya ilgisini gösterebilecek zaman hekime verilmiş mi? Hayır.
Acil servislerin eksikliklerini giderebilmek acil hekiminin elinde mi? Hayır.
Günümüzde hekimin kusurunun en önemli nedeni sistem hatalarıdır. Sistem hatalarını malpraktis nedeni olarak dikkate almadan sadece hekimi yargılamak yanlıştır.
Acil hekiminin yukarıdaki yükümlülükleri eksiksiz yerine getirmesi için ideal çalışma koşullarının tanımlanması ve sağlanması gerekmektedir. Bu koşulları sağlamak üst yönetimlerin yükümlülüğüdür. Koşullar sağlanamıyorsa, çözüm için sorumluluk en üstlere kadar gitmelidir. İdeal koşullar sağlanmadan da acil serviste görev yapan hekimleri suçlamak, cezalandırmak adil değildir, kabul edilemez.