Londra, New York ve Şanghay’da bulunan bir mimarlık firması olan Martha Schwartz Partners’ın kurucusu ve Harvard Üniversitesi Tasarım Enstitüsü Peyzaj Mimarlığı Profesörü olan peyzaj mimarı, sanatçı, eğitmen ve yazar Martha Schwartz peyzaj mimarlığının en popüler öncülerindendir.
1950 doğumlu Schwartz’ın arazi çalışmalarını sanat ile ilişkilendirmeye çalışması kariyerinde bir dönüm noktasıdır denilebilir. Isamu Noguchi gibi heykeltıraşlardan etkilenen Schwartz aynı zamanda pop art ve minimalizmin meslek pratiğini etkilediğini dile getirmektedir. Özellikle arazi temelli teknolojilerden yararlanarak ekoloji yoluyla sanat ve iklim değişikliği adaptasyonlarını kentsel mekanlardaki uygulamalarına entegre ettiği çalışmalar dikkat çekicidir. Çalışmaları arasında Xi’an kentindeki City and Nature Master Garden projesi, Manchester’daki Exchange Meydanı ve 10.000 metrekare alanıyla kentteki en geniş kamusal alanlardan biri olan Dublin’deki Grand Canal Meydanı ilk akla gelenlerdir. Bir kamusal alanda pek rastlanılamayan 8 milyon Euro’luk yüksek maliyetli bir projeyi uygulamaya geçirebilen Schwartz, Grand Canal Square projesinde Liebeskind Tiyatrosu’nun etkileyici ve dinamik hacmi ile uyumlu bir akış sağlayarak canlı, enerjik bir mekan oluşturmayı amaçlamıştır. İnsanların maksimum sosyal etkileşim gösterebileceği, günün farklı saatlerinde ışık ve mekan kullanım çeşitliliği ile bir cazibe noktası olan Grand Canal Square projesi Dublin’de uygulanan yenilikçi peyzaj tasarımlarına güzel bir örnektir. Projede yer alan zemindeki döşeme kırmızı reçineden oluşturulmuş bir halı şeklinde tüm gün boyunca ışık oyunlarına sahne olmaktadır. Döşeme The Grand Canal tiyatrosunun basamaklarından meydana doğru bir geçişkenlik ortaya koyarken, bu görkemli etkinin kanal sınırına kadar nüfuz etmesine de olanak sağlayabilmektedir. Düşey ve diagonal çubuklar ile de özellikle gece aydınlatması oldukça dramatik etkilere neden olmaktadır. Bu dinamizmi dengelemek amacıyla bitkilendirilmiş yeşil alanlar sakin bir atmosfer sağlarken, bu yeşil alanların eşiklerinde geniş ve farklı kotlarda tasarlanan oturma alanları dinamizmi güçlendirmektedir. Yeşil alandan çıkan içinde bataklık bitkileri yer alan çokgenler geçmişte arazide var olan sulak alana gönderme yapmaktadır.
Sürdürülebilirlik ile ilgili hassasiyetini Harvard Working Group for Sustainable Cities (Sürdürülebilir Şehirler için Çalışma Grubu) ile hayata geçiren Schwartz birçok tasarım ödülünü bu insan-doğa dengesinin gözettiği arazi ile uyumlu tasarımları ile elde etmiştir. Bu ödüllerden bazıları; 2006 yılında Grand Canal Square (Dublin, İrlanda) projesiyle Cooper-Hewitt 8.Ulusal Mimarlık Peyzaj Ödülü, 2009 yılında Royal Society Industry Fahri Tasarımcı Ödülü, Belfast University of Ulster den fahri doktora derecesi, the American Society of Landscape Architects’den (ASLA) birçok ödül, 2008 yılında yenileme kategorisinde BALI ödülü, 2007 yılında Chicago Athenaeum Uluslararası En İyi Tasarım Ödülü, 1989 Rio Alışveriş Merkezi projesiyle the American Society of Landscape Architects (ASLA) Merit Ödülü, 1997 yılında Jacob Javits Plaza (New York) New York Şehri Parklar Konseyi’nden projesiyle Phillip N. Winslow Landscape Design Ödülü gibi uluslararası prestijli ödüllerdir. Bir peyzaj mimarı olarak günümüz tasarım disiplinine büyük katkılar sağlamaya devam eden Schwartz, peyzaj mimarlığının doğası gereği çevre sorunlarına odaklanması gerekliliğini ve bu yaklaşımın nasıl bir yer, kimlik ve aidiyet yaratabileceğini uygulamaları ile ortaya koymaya devam etmektedir.