Her meslek kutsaldır. Her mesleğin kendine göre zorlukları vardır.
Öğretmen haftalık, aylık, yıllık ders programlarını hazırlamakla yükümlüdür. Öğrencilerine müfredatta belirtilen dersleri anlatmakla, anlattıklarının öğrenildiğini kontrol etmekle, öğrenemeyenlerle daha fazla ilgilenmekle, öğrencilerine sadece akademik bilgiler değil, aynı zamanda hayata hazırlayıcı bilgiler vermekle de yükümlüdür. Çiftçi olmak da zordur. Zamanı gelince tarlanın ekim için hazırlanması, ekimin yapılması, toprağın gübrelenmesi, tarladaki yabancı otların temizlenmesi, sulama faaliyetlerinin düzgün yürütülmesi, ürünün hasat edilmesi, güvenli şartlarda saklanması, pazarlanması, sonraki dönem için hazırlıkların tekrarlanması… Bankada çalışanlarında yorucu görevleri vardır. Para transferleri, hesapların kontrolü, müşterilerin bitmek bilmeyen soruları, kredi işlemleri, gelenler, gidenler, faiz hesapları, bilinmeyen nice hesap-kitap işlemleri… Temizlik görevlisinin de mesleği kolay değildir. Akşama kadar sokak sokak dolaşıp çöpleri toplamak, yağmur-çamur demeden soğukta-sıcakta çalışmaya devam etmek… Markette çalışan kasiyerin de zor bir mesaisi vardır. Sabahtan akşama kadar müşterilere cevap vermek, ürünleri kasadan geçirmek, poşetlemek, her müşteriye güler yüzle davranmaya çalışmak, insanların marketten memnun olarak ayrılmasını sağlamak… Mühendislerin de görevleri ağırdır ve zahmetlidir. Sürekli bir elde cetvel, diğer elde kalem çizim yapmak, çizimleri bilgisayar ortamına dökmek, inşaatları gezmek, projenin plana uygunluğunu denetlemek gibi. Diğer taraftan işçilerin çalışma şartları ise oldukça meşakkatlidir. Sabahtan akşama kadar malzeme taşımak, yerleştirmek, günü peynir ekmekle geçirmek, alnından akan teri mendille silerek çalışmaya devam etmek. Polislik diğer zor mesleklerdendir. Trafikte kurallara uymayan insanlara laf anlatmak, toplum düzenini bozan kişileri tespit etmek, insanlara zarar veren psikopat ruhlu kişileri yakalamak, kendi hayatını hiçe sayarak zor durumdaki insanlara yardım etmek. Yazmaya devam edersek ne kadar çok meslek grubu olduğunu ve her mesleğin kendine göre zorlukları olduğunu görebiliriz. Aşçılar, ayakkabıcılar, diyetisyenler, mobilyacılar, fırıncılar, sanatçılar, işletmeciler, ilahiyatçılar, madenciler, muhasebeciler, sütçüler, tesisatçılar, sigortacılar, lehimciler, yüzücüler, müfettişler ve ismi bilinmeyen nice meslekler vardır.
Tüm meslek gruplarının kendine özgü şartları, sorumlulukları ve artıları-eksileri vardır. Mühendis olabilmek için üniversitelerin mühendislik bölümlerinden birinin kazanılması ve bu bölümden mezun olmak gerekmektedir. Avukat olabilmek için dört yıllık hukuk fakültesinden mezun olunduktan sonra, yasal ve zorunlu olan avukatlık stajının tamamlanması ve staj sonunda başarılı olunması gerekmektedir. Bankacı olmak için üniversitelerin işletme ya da iktisat fakültelerini başarı ile bitirmek, stajları yapmak, devlette bankacı olabilmek için memurluk sınavında atanmayı sağlayacak düzeyde puan almak gerekir. Hemşire, eczacı, sağlık memuru, yardımcı sağlık personeli olabilmenin şartları vardır. Uzman hekim olabilmek için üniversitelerin altı yıllık eğitim veren Tıp Fakültelerinden mezun olmak, sonrasında Tıpta Uzmanlık Sınavına girmek ve ilgili uzmanlık alanında 4 ya da 5 yıl süren eğitim almak şarttır. Her mesleğin sorumlulukları ve yetkileri ilgili yönetmeliklerle belirlenmiştir. Bir işçi inşaattaki bütün tuğlaları taşıyıp ördüğü için mühendis olamaz. Bir mübaşir mahkemedeki davalı-davacıları çağırdığı, evrak ve dokümanların takibini yaptığı için avukat olamaz. Hemşire hastanın bakımını yaptığı, ilaç ve serumları uyguladığı gerekçesi ile hekimlik yetkisi alamaz. Hastanedeki yardımcı sağlık personeli hastaları taşıdığı, bakımını yaptığı, tüm ağır işlerin kendisine verilmesi gerekçesi ile hemşire yetkisini alma talebinde bulunamaz. Ülkemizde hekim olmanın da, hâkim olmanın da şartları bellidir. Daha yüksek makama gelmek isteyen her meslek grubu gerekçelerini yerine getirmelidir, gerekli sınavları başarmalı ve kanunlara uygun olarak atanmalıdır. Gerekli şartları sağlamadan bir avukata savcı yetkisi, bir hekime sağlık müdürü yetkisi, bir pratisyen hekime uzmanlık yetkisi, bir uzman hekime başka bir uzman hekimin alanında çalışabilme yetkisi verilemez. Unutulmamalıdır ki tüm meslek gruplarında birlik-beraberlik olmalıdır, yoksa işler sağlıklı yürümez. Hele ki sağlık sisteminde işlerin sağlıklı yürüyebilmesi için en alt basamaktan en üst basamağa kadar herkes üstüne düşen görevi layığı ile yapmalıdır. Sağlık ekip işidir, ekipte yer alan herkesin görevleri ve yapılan görevler karşılığında alacağı ücret devlet tarafından belirlenmiştir. Daha yüksek mevkilerde çalışmak isteyen her meslek sahibi şartları yerine getirmelidir.
Tüm meslek gruplarının birlik ve beraberlik içinde çalışması dileklerimle…
1 yorum
Yine muhteşem bir yazı. Eline emeğine sağlık.