Mimoza güzel kokulu, sembolik ve harika görünümlü bir çiçek. Sembolizm için en yaygın kullanılanlardan. Görünüm olarak güneşe benzediği için doğal olarak güneşi de temsil ediyor. Çiçek dilinde mimoza, gizli aşkın bir çağrışımı, giderek artan hassasiyet, tek aşkın anlamı ve yeniden birleşme çiçeğidir. Altın ve güneşin sembolü olan mimoza, kötülüğün güçlerine karşı kazanılan zafer nedeniyle muzaffer yaşamın da imgesidir. Birine mimoza buketi sunmak, dostluk ve sevgi mesajı vermektir. Mimoza parlaktır, güneş ışığına ve yaza işaret eder. Saygı, zarafet, haysiyet, bolluk ve nezaketi sembolize eder. Bu muhteşem çiçeği, ‘Anneler Günü’ veya ‘Kadınlar Günü’nde, eşinize, sevgili ve dostlarınıza hediye edebilirsiniz. Mimoza güneşli günlerin dönüşü anlamına gelir. Ruhsal ve duygusal güvenlik sağlar.
Ülkemizde ‘küstüm çiçeği’ ya da ‘dokunma bana çiçeği’ olarak da isimlendirilen bu bitkiye dokunursanız, yaprakları içine kapanır. Estetik açıdan değerlendirildiğinde büyüleyici ve çarpıcı güzelliktedir. Mimoza, kışın ortasında bir güneş ışını gibi, salon ve odalarımızı süsler. Parlak sarı rengiyle bulunduğu yeri aydınlatır. Estetik açıdan değerlendirildiğinde büyüleyici ve çarpıcı güzelliktedir. Bakımı iyi yapıldığı takdirde, elli yıla kadar yaşayabilirler.
Mimoza çiçeği, gündüzleri açar gece kapanır. Bu ritim hiç şaşmaz. Günün birinde bir bilim insanı mimoza çiçeğini alıp gün boyu karanlıkta tutuyor, sonra görülüyor ki karanlıkta olsa da mimoza çiçeği, gündüze eş değer saatlerde açıyor gece saatlerinde kapanıyor. Öykü mimoza çiçeğinin bir biyolojik saati olduğu şeklinde yorumlanır. Bu gözlemden uzun yıllar sonra, bu ritim nedeniyle bir Nobel ödülü verileceği kimin aklına gelirdi? İnsan vücudunun biyolojik saatini inceleyen ve bunu kontrol eden moleküler mekanizmaları ortaya çıkaran üç ABD’li bilim insanı, Jeffrey C. Hall, Michael Rosbash ve Michael W. Young 2017 Nobel Tıp Ödülü’ne layık görülmüştür. Yakın zamana kadar vücudun biyolojik saatiyle ilgili birçok aydınlanmayan nokta vardı. Bilim alanında vücudun saati ile astroloji aynı düzeyde bilinmeyen sanılıyordu. Üç bilim insanının, meyve sinekleri üzerinde yaptıkları çalışmalar bugüne kadar bilinmeyen birçok sırrı ortaya çıkardı.
Biyolojik saat, metabolizmanın belirli zaman aralıklarında ritmik çalışma mekanizması. Buna “circadian ritim” deniyor. Latince “circa” etrafında dönen, “diem” günlük anlamında. Günlük düzenli aralıklarla tekrar eden fizyolojik aktivitelere Türkçede “sirkadiyen ritim” adı veriliyor. Bir günden daha kısa süreli zaman dilimlerinde tekrarlayan metabolik aktivitelere “ultradiyan ritim” deniyor. Kalbimizin aksamadan dakikada 60-80 kez atması buna bir örnek. Bir günden daha uzun sürelerle tekrarlanan aktivitelere ise “infradiyan ritim” adı veriliyor. (Örnek: aylık mensturasyon (âdet) ritmi). Sirkadiyen ritmi ve biyolojik saati bozan etkenler şunlar: -Kıtalararası uzun uçak yolculukları ve jet lag. -Gece yatarken yeterli karanlık ortamın sağlanamaması. -Geceye kayan çalışma düzeni. -Hastalık durumu (komadan çıkma, ağır depresyon, beyin hasarları vb.). -Sinir sistemini etkileyen ilaçların kullanımı. -Aşırı alkol ve sigara tüketimi.
Kronobiyoloji, vücuttaki biyolojik ritmi araştıran ve inceleyen bir bilim. Kronobiyolojik araştırmalar, vücudumuzda gün boyunca aksamayan bir biyolojik saati ve bu saatin ilginç olan işleyişini ortaya koyuyor. (T Yılmaz, Habertürk, 07.10.2017)
Mimoza çiçeği, anlam ve hikâyesini, hayat dolu renklerine borçlu. İtalyan kadınların Mimoza çiçeğini Kadınlar Günü için güç ve duyarlılığın sembolü olarak seçmeleri 8 Mart 1946 gününe dayanmaktadır. İtalya, ikinci dünya savaşından yenik çıkmış. İnsanlar bir coşku, yaşama dair bir umut aramakta. Savaş sonrası, toplumda oluşan büyük hayal kırıklıklarını unutturmak ve toplum dayanışmasını artırmak için birtakım etkinliklere başlanmış. ‘İtalyan Kadın Birliği’ üyesi olan Teresa Mattei, Rita Montagnana ve Teresa Noce toplumun yeniden inşasının “kadın dayanışmasına” bağlı olduğunu düşünerek, bu yaklaşımlarını sembolize etmesi için bir çiçek seçmeyi teklif etmişler. Sunulan tüm teklifler arasında üç tanesi öne çıkmış: Karanfil, anemon ve enfes kokusuyla mimoza çiçeği.
Şu özellikleri sayesinde kazanan mimoza çiçeği olmuş:
•Sapsarı renkleri ile etrafına neşe saçtığı için (savaşla yıpranan moraller, mimoza çiçeği ile düzelsin diye) •Baharda çiçek açtığı için: (Dünya Kadınlar Gününü sembolize etsin diye) •Büyük bir ağaç haline gelene kadar çok fazla emek ve bakım gerektirmediği için ( İtalya’da, mimoza çiçeği gibi hızla kalkınabilsin diye) •En önemlisi de, aynı kadınlar gibi, kırılgan görünümlerinin arkasında güçlü bir karakter barındırdığı için (mimoza çiçeği zor coğrafi koşullarda bile çiçek açabilir).
O gün bugündür, başta İtalya olmak üzere ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınlara, mimoza çiçeği hediye ediliyor. Bir kadın sadece eşinden veya çocuklarından değil; dayanışmayı sembolize ettiği için kadın dostlarından da mimoza çiçeği hediyesi alabilir. Mimoza çiçeğinin özelliklerini ve dünya literatüründeki yerini göz önüne aldığımızda aşağıdaki anlamları taşıdığını söyleyebiliriz:
•Dayanışma
•Ölümsüzlük ve diriliş
•Hassasiyet, coşku ve umut!
Bizim kadınlarımız da, tıpkı mimoza çiçeği gibi ‘çalışkan, üretken, naif ve güçlüdür’.
8 Mart Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun.
8 yorum
Sayın hocam yine çok güzel bir şekilde anlatmışsınız… Yüreğinize sağlık
Hocam çok etkileyici, teşekkür ederiz
Paylaşımlarınız çok değerli
Yüreğinize ve kaleminize sağlık
Sonsuz saygılar
Değerli abiyim. Ellerinize sağlık, her zaman ki gibi harika olmuş.
Hocam, yazılarınızda, düzgün insanların fikirlerinde rastlananılan tat, koku, estetik ve ışıltılardan var.
Teşekkürler Arzu hanım, kitap olunca kütüphanemize getireceğim.
Bu güzel çiçeğin bu kadar özellikli olduğunu bilmiyordum. Günün temasıyla da çok güzel ilişkilendirmişsiniz. Emeğinize sağlık hocam.
Arzu, Ulya, Cemal, Tahir ve Sibel, beni yüreklendiren yapıcı yorumlarınıza teşekkür ederim.
Fethi Güngör .8.Mart. 2023. Hocam çok güzel bir yazı,çok şey öğrendim.Verdiğiniz emeğe değmiş.74 Ankara Tıp