Mutlu bir ay dileyerek, bu yazımda bir kez daha dijital sağlık konusunu irdelemek istiyorum.
Dijital teknolojilerin artık hayatımızın olmazsa olmaz bir parçası olduğu büyük bir gerçek. Artık sıradan vatandaşlar da, sağlık konusunda hem kendileriyle ilgili basit bir sorun oluştuğunda hem de sağlık alanında araştırmak istedikleri herhangi bir konuda interneti başarılı bir şekilde kullanıyorlar. Bilgiye ulaşmak kolay olmakla birlikte, var olan bilgi kirliliği içinde doğru ve güncel bilgiye ulaşmaksa hiç de kolay olmuyor aslında.
Biz hekimler de, bilgiye ulaşmada ve profesyonel sosyalleşmede dijital teknolojileri kullanıyoruz. Ancak, ülkemizde özellikle sağlıkta mobil dijital teknolojilerin kullanımı henüz tam oturmadı.
Eskiden ülkemizin nüfusunun genç olmasından söz edilirdi. Bugün ise genç nüfusun yanı sıra yaşam kalitesinin artmasına bağlı yaşlı bir nüfus da oluştu. Yaşlanan nüfus ile beraber kronik hastalıkların varlığında da dünya genelindekine benzer biçimde ülkemizde de bir artış söz konusu. Bu arada hızlı hayat temposu, zamansızlık ve konfor gibi nedenlerle bulundukları yerden sağlık hizmeti almak isteyen kişi sayısında da belirgin bir artış var. özellikle konforu ön plana çıkaran özel hastanelerin bu kitleyi memnun ederek müşteri portföyü içine katmak istemesi de bir pazarlama stratejisi. Tüm bu faktörler mobil sağlık hizmetlerini geleceğin sağlık sistemleri içinde önemli bir yere oturtuyor.
Mobil sağlık hizmetlerinin ilk basamağını, sağlık kurumlarının internet sitelerine mobil cihazlarla da ulaşabilmek oluşturuyor. Bu cihazların tabii ki ilk akla gelenlerini akıllı telefonlar oluşturmakta. Yurt dışındaki örneklere bakacak olursak, birey mobil teknoloji ile oturduğu yerden tansiyon, şeker, kilo ve diğer bazı yaşamsal işlevlerin kontrolü gibi basit işlemleri yaparak doktoruna aktarabiliyor, hastalığının seyri ile ilgili bilgileri kaydederek danışmanlık hizmeti alabiliyor, kişisel görüntü aktararak doktoruna gitmeden doktorun tavsiyesini evine getirebiliyor. Zaman içinde mobil platformlar üzerinde geliştirilecek yeni uygulamalar ve cihazlar ile kişi belki de yerinden kalkmadan farklı tahlil ve görüntüleme yöntemlerini doktoruna ve sağlık kuruluşuna kolaylıkla aktarabilecektir.
Kişisel sağlık kayıtlarının dijital ortama tamamen geçirilmesinin ardından da bu kayıtlara her yerden ulaşılabilinir olması mobil hizmet çeşitliliğini ve kullanılabilirliğini arttıracaktır. Bu teknolojinin belki de ilk ve en önemli faydası, ülkemizde yaygınlaştırılmaya çalışılan e-reçete uygulamalarında kendini gösterecektir. Hastanın akıllı mobil cihazları bir tür bilgiye ulaşım, bilgi kayıt ve ödeme aracı olarak kullanılarak reçeteye ulaşma ve reçeteyi kaybetme sorunlarını ortadan kaldıracak, hasta ve hekim ilişkisinde oluşan diyalog daha kolay ve etkin bir boyut kazanacaktır.
Mobil sağlık teknolojisinin yaygınlaşmasının başka bir yararı da, toplumsal koruyucu hekimlik üzerine olacaktır. Kişiye özel mobil bilgilendirme servisleri ile aşı, rutin “checkup” benzeri hizmetler günü gününe, hatta ilaç alım dozları saati saatine hatırlatılarak kişinin sağaltım ve koruyucu hizmetleri aksatmaması sağlanabilecektir. Ayrıca, başta Bakanlık olmak üzere, sağlık otoriteleri gerçek zamanlı en doğru bilgileri kişiye anında ve düzenli olarak ulaştırarak toplumun sağlık hizmetlerinden tam ve eksiksiz faydalanması sağlanabilecektir. Bu arada sağlık kurumlarının dijital sosyal ağları daha etkin kullanabilmesiyle kişisel sağlık gereksinimleri, bilgi ihtiyaçları ve müşteri memnuniyetleri de daha etkin saptanarak ileriki dönemlerin sağlık politikalarına daha gerçekçi yön verilebilinecektir.
Sağlık dolu günler dileğiyle.