2023, Yunanistan’la genç Türkiye Cumhuriyeti arasında gerçekleşen nüfus mübadelesinin yüzüncü yılıdır. Yüzüncü yıl münasebetiyle her iki ülkede hem bireysel hem kurumsal hem de resmi düzeyde kimi etkinliklere şahit olacağımız kaçınılmazdır. Özellikle yıl sonuna doğru etkinliklerde bir canlanma beklenebilir. Yanı sıra yayın dünyasında da benzer faaliyetlere şahit olacağımız kuşkusuzdur. Nitekim Prof. Evangelia Balta editörlüğünde mübadeleyle ilgili hazırlanan çalışma önümüzdeki günlerde Literatür yayınları arasında okurlarıyla buluşacaktır. Sözü edilen çalışmada mübadelenin sürecinin başta Yunanistan’da olmak üzere her iki ülkede nasıl ve hangi şartlarda gerçekleştiği, kitap ve basın dünyasına ne şekilde yansıdığı irdelenmiştir.
Mübadelenin iki ülkeyi her bakımdan derinden etkilediği açıktır. Söz konusu etkiyi kayda geçirerek tarihe mal etme ve gelecek kuşaklara aktarma noktasında Yunan münevverlerinin Türk aydınlarına oranla daha bilinçli ve bir o kadar da bilimsel davrandığı söylenebilir.
Atina Küçük Asya Araştırmalar Merkezinin Sözlü Tarih Arşivi, mübadelenin Anadolu-Yunanistan ekseninde cereyan eden olayları sözlü beyana dayalı birinci elden ve 150 bini aşkın belgeyle kayıt altına almıştır. Buna karşın aynı mübadelenin Yunanistan-Anadolu ekseninde ise resmi kayıtların dışında, zorunlu göç sırasında mübadillerin neler yaşadıklarına ilişkin henüz sistematik bir çalışma yapılmamıştır. Zaten olayların birinci elden tanıkları anılarıyla birlikte çoktan öbür dünyaya göç etmiştir bile. Ancak yine de onların geride bıraktığı nesillerden hâlâ istifade etme şansının olduğu ve KAAM’nin yaptığı çalışmaya benzer bir çalışmanın hayata geçirilmesinin mümkün olduğu söylenebilir.
Evangelia Balta hocanın editörlüğünde yukarıda sözü edilen çalışma kapsamında yaptığım araştırmada mübadeleyle ilgili yayımlanmış bir anı çalışmasına rastlamadım. Ancak mübadele öncesinde Kırcaali Müslüman Okulları Müdürü Kırklarelili (Kırkkiliseli) Ali Rıza’nın kaleme aldığı ve 1921’de Sofya’da basılan hatırat/hikâye çalışması, mübadele öncesi Trakya’dan Anadolu’ya doğru yaşanan göç dalgalarının hangi psikolojik ve sosyal koşullarda gerçekleştiğini göstermesi bakımından oldukça önemli görülmüştür.
Sözü edilen anı/hikâye İslam Araştırmaları Merkezi(İSAM)’nin Osmanlıca Risale ve Makaleler veri tabanında yer alan orijinal baskısında “Mühacir Muallimin Hikâyeleri” adını taşımaktadır. İçindekilerden de anlaşılacağı gibi öğretmen ve idareci olan Ali Rıza’nın bu değerli çalışması iki hatıra ve dört hikaye olmak üzere toplam altı bölümden oluşmaktadır. Yazarın eserinde, Osmanlı Devletinin Balkanlarda yaşadığı ağır felaketin ardından oluşan göç dalgalarını konu edindiği birinci ve beşinci bölümlerde göçlerin muhacir ve yerli halk üzerindeki psikolojik ve sosyal travmalarını analiz etmektedir. Yanı sıra mübadele öncesi dönemin içinde bulunduğu durumu göstermesi bakımından da söz konusu bölümlerin önemli olduğunu vurgulamak gerekir.
İfade etmek gerekir ki Türkiye ile Yunanistan arasında 1923 yılında uygulanan dine dayalı zorunlu nüfus mübadelesi uluslararası teşkilatların gözetiminde icra edilirken birinci ve ikinci Balkan Harbi sonucunda yollara düşen Müslüman muhacirlerini murakabe eden ne yerli ne de uluslararası bir kuruluş vardı. Mübadelenin kendi içinde trajik bir çok yönler barındırdığı muhakkaktı, ancak Osmanlı Devletinin Balkanlardan çekilmesiyle Anadolu’ya doğru başlayan büyük göç dalgasının mübadeleye oranla çok daha trajik olaylar içerdiği tarihi bir hakikattir. Kırklarelili Ali Rıza’nın “Muhacir Muallimin Hikâyeleri” adlı eseri söz konusu trajik olayları dile getiren belki de yegane çalışmadır.
Kırklarelili Ali Rıza’ya ait söz konusu risalenin sadeleştirilerek yeniden yayımlanmasının, Osmanlı nüfus hareketleri ve mübadele tarihi üzerinde olumlu etki yaratacağı umut edilmektedir.
Selahattin Bayram
4 yorum
Müstefid oldum. Trajik olaylara örnekler verilseydi, daha çok müstefid olurdum.
Kıymetli hocam, yazı yayımlandıktan sonra ben de sizin düşündüğünüz gibi düşünmeye başladım. Bir kaç trajik olay örnek olarak verilebilirdi. Fırsatım olursa yazıya düzeltme yaparken bir dizi trajik olaya yer verebiliriz. Teşekkür eder, saygılar sunarım.
Selahattin hocamızı tebrik ediyorum. Gerçekten olayları çok güzel anlatmış. Eline, emeğine sağlık.
Kıymetli hocam, iltifatınıza teşekkür ederim. Teveccüh buyurdunuz. Saygılar…