“Avrupa Birliği’ne girmeyi hedeflemiş bir Türkiye’nin bu değişimlere kayıtsız kalması düşünülemez. 1998 Sorbonne ve 1999 Bolonya Deklarasyonları yükseköğretimde standardizasyon ve uluslararasılaşma hedeflerini ortaya koymuştur. Bilgi Avrupa’sı ve Avrupa Yükseköğretim Alanı oluşturma çabaları doğrultusunda, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin yükseköğretim sistemlerinde, akademik hareketlilik ve değerlendirme, istihdam edilebilirlik, rekabet edebilirlik ve daha fazla özerklik olarak ifade edilen başlıca dört temel kavram bağlamında uluslararası standartlar oluşturulmaya çalışılmaktadır.”
Erkan Mumcu
“Üniversitelerimiz, üniversite yöneticilerimiz ve üst yönetim kurumu ne yazık ki bilim üretme, eleştirel akıl geliştirme, yöneticilere yol ve yön gösterme imkanından çok daha başka alanlarda hassasiyetler geliştirmekle meşgul. Ne yazık ki geçmiş dönemlerde, yönetimdeki kirlenmeden, üniversite yönetimlerimiz de üzerine düşen payı almış bulunmaktadır. Üniversitelerimiz evrensel anlamıyla üniversite hüviyetine kavuşamadığı için, gençlerimizin gözündeki ışık daha gençken sönmektedir.”
Recep Tayyip Erdoğan
Amerika’daki Türk Bilim Adamlarının Bildirisi*
Amerika’da her biri bir araştırma ve bilim kurumunun başında bulunan 18 Türk bilim adamı, 15 sene kadar önce Türkiye’nin bilimde hamle yapabilmesi için bir acil eylem planı niteliğinde yapılması gerekenlerin ifade edildiği o zamanın hükümet ve yetkililerine hitaben bir bildiri yayınlamışlardı. O günden bu güne değişen pek bir şey olmadığı için konu güncelliğini koruduğundan bildiriyi buraya alıyoruz.
“Aşağıda imzaları bulunan Amerika’daki bilim adamları, mensubu olmakla şeref duyduğumuz Türk milletinin ve sevgili Türkiye’mizin bilim ve teknoloji alanındaki mevcut potansiyelini değerlendirmek, kalkınma çabasındaki kısa ve uzun vadeli hedef ve önceliklerini belirlemek ve nihayet 2000’li yıllara yaklaşırken geliş kalkınmış ilk 20 ülke arasında yerimizi almak maksadıyla kaleme aldığımız bu bildirideki hususları acil bir tedbir olarak Türk milletinin dikkatine sunarız:
1) Türkiye, önümüzdeki 10-15 yıl zarfında, bilimsel ve teknolojik gücünü, modern otomasyon çağının gelişme hızına uyduramadığı takdirde, ileri sanayi ülkeleri ile yarışmak şöyle dursun, onların bugünkü seviyelerine dahi yaklaştırmak fırsatını kaçırmış olacaktır.
2) Bilim ve teknoloji alanında çağdaş gelişmelere ayak uydurabilmek için, devlet ve millet olarak, elimizdeki bütün imkanlarla, dinamik bir bilim politikası izlememiz, kısa zamanda bir bilimsel zihniyet ortamı oluşturmamız kaçınılmaz bir zaruret haline gelmiştir.
3) Başta Sayın Cumhurbaşkanımız Kenan Evren ve Başbakanımız Turgut Özal olmak üzere, basın, hükümet erkanı, üniversiteler, araştırma merkezleri, özel ve kamu kuruluşlarımızın katkıları ile bilim politikalarımıza uygun bir çalışma programı doğrultusunda maddi ve manevi güçlerimizi harekete geçirebilecek bir bilimsel kalkınma kampanyası açılmalıdır.
4) Politik ve ekonomik şartlar ne olursa olsun, bilimsel yatırımlar mutlaka ön plana alınmalı, bütçe imkanlarımızın, Milli Savunmadan sonraki en büyük dilimi bu yatırımlara ayrılmalıdır.
5) İleri teknolojilere göre dinamik bir bilim politikası ve programı tespit edilirken bilim dünyasındaki son araştırma ve gelişmeler, yerli ve yabancı bilim adamlarının çalışmaları dikkatle takip edilmeli, gücümüz ve imkanlarımızın el verdiği nispette bunları üniversitelerimize ve bilim çevrelerimize aktarmalıyız.
6) En kısa zamanda yüksek seviyede, son derece ehliyetli tercüme büroları kurulmalıdır. Bilim dünyasında yabancı dilde yayınlanan bilimsel araştırmalar, kitaplar ve tebliğler bir taraftan tercüme edilirken, diğer taraftan bilgi bankalarında depo edilmeli ve her an bilim adamlarımızın yararlanabileceği bir bilgi ve enformasyon akışı sağlanmalıdır.
7) Her yıl imtihanla seçilebilecek en az 1500 lisansüstü asistan, doktor ve doçent unvanına haiz araştırmacının 4 yıl müddet ile gelişmiş ülkelerdeki üniversitelere ve memleketimizde boşluğu hissedilen konularında çalışmaları temin edilmelidir. Bunun içinde gerekirse bir bilimsel araştırma ve geliştirme fonu kurulmalıdır.
8) Bilimsel ehliyete haiz bilim adamlarımıza çalışmalarının başarılı olması için, her türlü maddi ve manevi kolaylıklar sağlanmalıdır. Özellikle onları bilimsel araştırmaların gereği olan en modern laboratuvar malzemelerine, araç ve bilgisayar sistemlerine kavuşturmalıyız.
9) Bilim dünyasınca kabul edilebilecek orijinal bilimsel çalışmaları ve teknik buluşları teşvik etmek amacıyla özendirici ödüller konmalı ve bu ödülleri kazananları televizyon, basın ve diğer yayın organları vasıtasıyla yurtiçinde ve yurtdışında tanıtmalıyız.
10) Merkezi İstanbul’da olmak üzere, aralarında dünyaca ünlü bilim adamlarının da bulunacağı bağımsız bir “Uluslararası Temel Bilgiler Araştırma Merkezi” kurulmalıdır. Böyle bir merkezin bağımsızlığı ve finans kaynakları Anayasamızda belirtilmeli ve hiçbir müdahaleye maruz kalmaması için gerekli tedbirler getirilmelidir.
*Prof Dr. Osman Çakmak
Devam edecek