Akademik Akıl Sitesinin bu ayki konusu, NATO’dur. Bayağı düşündüm, NATO, Ukrayna-Rus savaşı ve İslam hakkında kısa bir yazı yazmayı düşündüm.
NATO, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü, 4 Nisan 1949’da 12 ülke tarafından imzalanan Kuzey Atlantik Antlaşması’na dayanarak kurulan ve farklı dönemlerde 18 ülkenin daha katıldığı uluslararası askerî ittifaktır. Örgüt üyeleri herhangi bir dış güçten gelebilecek saldırıya karşı ortak savunma yapmaktadır. Şu an için NATO üyesi ülkeler şunlardır: Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Arnavutluk, Birleşik Krallık, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İspanya, İtalya, İzlanda, Kanada, Karadağ, Kuzey Makedonya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, Türkiye, Yunanistan. Bu ülkeler, kendileri dışındaki ülkelerin zarar görmeleri halinde, fiili herhangi bir müdahalede bulunmamaktadırlar. Örneğin bugün için Rusya ve Ukrayna arasında çok çetin ve acımasız bir savaş sürmektedir. Çok sayıda kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve benzeri binlerce masum insanlar göz göre göre öldürülmektedirler. Bütün dünya bunu seyretmekte ve hiç kimse bu olay karşısında herhangi bir şey yapmamaktadır.
Gelelim İslam dini açısından bu konuyu değerlendirelim. Kur’an-ı Kerimin aşağıdaki ayette bildirdiğine göre bütün peygamberlerin gönderilmelerinin ana gayesi, tüm insanlar arasında adaletin sağlanmasıdır:
لَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَأَنزَلْنَا مَعَهُمُ الْكِتَابَ وَالْمِيزَانَ لِيَقُومَ النَّاسُ بِالْقِسْطِ
“Muhakkak ki biz, peygamberlerimizi çok açık beyanlarla gönderdik ve insanların adaleti yerine getirmeleri için de beraberlerinde kitabı ve mizanı/adalet ölçüsünü da indirdik.”[1]
Adalet konusunda herhangi bir ayırım söz konusu değildir. Ona göre tüm peygamberlerin ve onlar vasıtasıyla gönderilen tüm ilahi kitapların ana hedefi, tüm insanların malını, canını, neslini/namusunu, dini inancını, aklını/fikir ve düşüncesini korumaktır.[2] Bu konuda insanlar arasında herhangi bir ayırım yapmadan herkesin maddi manevi değerlerini korumak gerekir. Her Cuma günü dünyanın her yerindeki Müslümanlar arasında okunan hutbenin sonunda aşağıdaki ayet okunmaktadır:
إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالإِحْسَانِ وَإِيتَاء ذِي الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَالْبَغْيِ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
“Kuşkusuz Allah, adaleti, iyiliği ve akrabalara yardımı emreder; ahlaksızlığı, kötülüğü ve haksızlığı yasaklar; ders alasınız diye size vaaz eder/öğüt verir.”[3]
Bu ayetin başında ilk olarak herkes için eşit düzeyde adaletin uygulanması emredilmektedir. Adalet evrenseldir, herkes için eşit şekilde uygulanmalıdır ve bu sorumluluk, Allah tarafından Müslüman geçinen herkese yüklenmiş bulunmaktadır. Hucûrat suresinin 9’uncu ayetinde Yüce Allah inanan tüm insanlara, kavga eden/savaşan iki toplumun arasında barış sağlamayı emretmektedir. Barıştan yana tavır koymayan, barışı kabul etmeyen kesimi düzeltmek için her türlü şiddeti uygulamayı emretmektedir. Allah’ın bu emri, tüm Müslümanlara yöneliktir. Müslümanlar bu hususta Allah’ı dinleyerek aralarında birliği sağlasalardı, tüm dünyada barışı sağlayacaklardı. Allah onlara bu görevi vermiştir. Onlar bu konudaki görevlerini yerine getirselerdi, Allah onları muvaffak kılacaktı. Müslüman geçinenler bu konuda görevlerini yerine getirselerdi, aralarında birliği sağlasalardı, bugün Rusya Ukrayna savaşında masum insanların kanı akmazdı. Bunun sorumluluğu Müslümanlara aittir.
Müslüman geçinenler, bu konuda görevlerini yerine getirmemektedirler. Bu adaleti kendi aralarında sağlamamaktadırlar. Kendi aralarındaki farklılıkları kabul etmemektedirler. Herkes, İslam’ı kendi egemenliği için sadece bir malzeme olarak kullanmaktadırlar. Ben hiç kimsenin inancını sorgulama hakkına sahip değilim, kimsenin inancını sorgulamıyorum. Ancak tüm insanların tabii hakları konusunda kendi aralarında adaleti sağlamayan, insanlar arasında ayırım yapan kişileri, asla Müslüman olarak değerlendirmiyor ve bu benim Müslüman kardeşimdir diyemiyorum.
Herkesin kendisini sorgulaması, İslam’ı alet etmekten vazgeçmesi, Allah’ın rızasını, emir ve yasaklarını her şeyin önünde tutması dileği ile!
Selam, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.
Anahtar Kelimeler: NATO, Rusya, Ukrayna, İslam.
[1] el-Hadîd 57/25.
[2] Ebû Hamid Muhammed b. Muhammed el-Gazzali, el-Mustasfa, Mısır 1937, I, 288: Ebû İshak İbrahim b. Musa eş-Şatıbi, el-Muvafekat fi Usuli’ş-Şeria, thk. Muhammed Hasaneyn Mahluf, Dâru’l-Fikr, Mısır 1975, II, 8 vd.; Seyfuddin el-Amidi, el-İhkam fi Usuli’l-Ahkâm, Mısır 1967, III, 252; Ebu Zehra, Kur’an Nizamı, trc. Ali Arslan, Ankara 1969, s. 61; Mustafa Baktır, İslam Hukukunda Zaruret Hali, Akçağ Yayınları, Ankara 1981, s. 177 vd.; Osman Eskicioğlu, İslam Hukuku Açısından Hukuk ve İnsan Hakları, Anadolu Matbaacılık, İzmir 1996, s. 280 vd.
[3] en-Nahl 16/90.