Gıdanın hasattan perakende düzeyine kadar (ancak perakende düzeyi hariç) kaybedilen kısmına gıda kaybı denir . Tüketici veya perakende düzeyinde boşa harcanan kısım, gıda atığı olarak da adlandırılır .
Çiftçilerden üreticilere, müşterilerden dükkan sahiplerine kadar herkesin yardımcı olabileceği bu sorunun temel nedenlerini birlikte araştırıp, çözüm yollarını hala uygulamalara yönlendirebiliriz .
Neler yaparsak hem sağlıklı yaşar, hem de GIDA israfını önleriz.
1. Daha sağlıklı, daha sürdürülebilir bir diyet benimseyin
Hayat hızlıdır ve besleyici yemekler hazırlamak zor olabilir, ancak sağlıklı yemeklerin çok vakit alan yemekler olması gerekmez. Örneğin sebzeli, etli bir çorba vb. Sosyal medya, aileniz ve arkadaşlarınızla paylaşabileceğiniz hızlı sağlıklı tariflerle dolu.
2. Yalnızca ihtiyacınız olanı satın alın
Yemeklerinizi planlayın. Bir alışveriş listesi yapın ve ona bağlı kalın ve dürtüsel satın alımlardan kaçının. Sadece daha az yemek israf etmekle kalmayacak, aynı zamanda paradan da tasarruf edeceksiniz! Açken alış veriş yapmayın. İş çıkışı alışverişe gitmek zorunda iseniz mutlaka bir ayran, kefir için veya bir mevsim meyvesi yiyin öyle alışverişe gidin. Alış verişte az kalın. Mutlaka liste yapın ve listeye sadık kalın. Online da alış veriş yapabilirsiniz.
3. Uygun fiyatlı meyve ve sebzeleri seçin
Yiyecekleri dış görünüşüne göre yargılamayın! Garip şekilli veya çürük meyve ve sebzeler, keyfi kozmetik standartlarına uymadıkları için genellikle atılır. Endişelenme – aynı tadı veriyorlar! Smoothies, meyve suları ve tatlılar için olgun meyve kullanın.
4. Yiyecekleri akıllıca saklayın. Fonksiyonel beslenin
Eski ürünleri dolabınızın veya buzdolabınızın önüne, yenilerini arkaya taşıyın. Açık yiyecekleri buzdolabında taze tutmak için hava geçirmez kaplar kullanın ve böceklerin içeri girmesini önlemek için paketlerin kapalı olduğundan emin olun .
Size lazım olan kadar enerjiyi lifli karbonhidrat, protein yolu ile alarak yaptığınız işe gerekecek kadar enerji ile beslenin.
5. Gıda etiketlemesini anlayın
“Son kullanma tarihi” ile “tavsiye edilen kullanma” tarihleri arasında büyük bir fark vardır. İlave şeker veya tuz içeren gıdalardan kaçının . MARKETLER SON KULLANMA TARİHİ YAKLAŞAN ÜRÜNLERİ YARI FİYATA SATABİLİRLER.
6. Küçük başlayın
Evde daha küçük porsiyonlar halinde yemek pişirin. Bir sonraki güne yemek kalsın ama sürekli dolabınızda eski yemekler kalmasın.
7. Artıklarınızı sevin
Yaptığınız her şeyi yemiyorsanız, daha sonra kullanmak üzere dondurun veya kalanları başka bir öğünde malzeme olarak kullanın.
8. Toprağımızı ve suyumuzu temiz tutun
Bazı evsel atıklar potansiyel olarak tehlikelidir ve asla normal çöp kutusuna atılmamalıdır. Piller, boyalar, cep telefonları, ilaçlar, kimyasallar, gübreler, lastikler, mürekkep kartuşları vb. maddeler toprağımıza ve su kaynağımıza sızarak gıdamızı üreten doğal kaynaklara zarar verebilir.
9. Daha fazla bakliyat ve sebze yiyin
Haftada bir kez, bakliyat veya tahıllara dayalı bir yemek pişirin ve çocuklarınıza bu tahılların hikayelerini anlatın .
10. Yemek tabaklarını küçültün. Ayakta yemek yemeyin. ASLA YEMEK GİBİ HAYATİ BİR KAVRAM İÇİN ATIŞTIRMA deyimini kullanmayın.
11. Sofradan kalktıktan bir daha çay – kahve yanında tatlı, tuzlu yemeyin.
12. Bedeninizi tanıyın asla kan şekeriniz aşırı düşecek kadar öğün aralarını açmayın
13. Üzüldükçe, sevindikçe, kutlama vb amaçlı yemek yemeyin.
YEMEK SEVGİ , BAŞARI İÇİN BİR YOL DEĞİLDİR. DERSİNİ ÇALIŞAN ÇOCUĞUMUZA, YADA YEMEĞİNİ YİYEN ÇOCUĞA ŞEKERLİ TRANS YAĞLI BESİNLER VERMEK NE KADAR DOĞRUDUR?
YEMEK HAYATTA KALMAK İÇİNDİR. MOLİERE’İN DE İFADE ETTİĞİ YEMEK İÇİN DEĞİL YAŞAMAK İÇİN YEMELİYİZ.