Kadıköy Rıhtım Caddesinin sonuna devam eder ve yol ayrımından Koşuyolu istikametine doğru yolunuzu sürdürürseniz bir köprü altındaki ışığı geçerek sola dönecek ve nihayetinde Koşuyolu Caddesine varacaksınız. Yokuşun sonunda sağa doğru devam ettiğinizde yaklaşık olarak 400 metre ileride sağınızda Nevcivan Köşkünü göreceksiniz. Mahalleli tarafından Yeşil Köşk olarak bilinen bu köşkü belki bir televizyon dizisinin çekiminden hatırlarsınız. Ancak, ülkemizde kalp cerrahisi alanında tarih yazılan bir mekâna ulaştığınızı belki fark edemezsiniz 2024 itibarıyla.
1985 yılında Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi’nin efsane başhekimi Kemal Beyazıt öncülüğünde bir ekip, o dönem Tüberküloz Dışı Göğüs Hastalıkları ve Astım Hastanesi olarak faaliyet gösteren bu bölgeye gelerek Koşuyolu Kalp Hastanesi’ni kurdular. Kemal Beyazıt öncülüğünde çalışan bu ekibin acar cerrahı ise Dr. Cevat Yakut idi. Dr. Yakut burada sadece ülkenin değil dünya kalp cerrahisi seyrine etki eden bir hareket başlattığını bilmiyordu muhtemelen. Bu satırların yazarı dâhil olmak üzere yüzlerce kalp ve damar cerrahının yetişmesine vesile olan Yakut, hastanenin kuruluşunda, kendi ifadesiyle “yerleri süpürmekten hastanenin düzenlenmesine kadar her işiyle bizzat uğraştı” ve dünya literatürüne geçecek ameliyatları yapacağı okulu hazırladı. Gençlik yıllarından beri başarılı ve araştırmacı bir cerrah olarak, hocası Kemal Beyazıt’ın kendine duyduğu güveni boşa çıkarmayacak ve ülkemize “Koşuyolu Ekolü” olarak camiada saygı duyulan bir okulun kurucusu olacaktı.
Prof. Dr. Cevat Yakut ile çalışan neredeyse her cerrah size benzer şeyler söyleyecektir. İnsan hayatına adanmış bir ömür ve her bir hastasının hayatına katabileceği her bir dakika için dünyayı devirmeye hazır bir devdir Dr Yakut. Kaybedilen her bir hasta sanki onun Azrail ile mücadele azmini kamçılar ve daha fazla çabalamak için bir güç bulurdu. Sadece kendi değil, tüm bir hastanenin her bir hasta için ayağa fırlamasını nasıl sağladığını düşününce bugün bile hayret ve hayranlık duymadan duramıyorum. Dr Yakut sonsuz çabasına tüm hastaneyi ortak eder ve tüm ekibi bir vücut olarak çalıştırmayı başarırdı. Ameliyatlar bitmeden ekip üyeleri hastaneden ayrılmaz, haftalık vizitlerde tüm ekip ile tüm hastane dolaşılırdı. Sadece bana verilen görevi yaparım diyecek yeni nesillere çok yabancı gelecek bütünlüklü bir anlayışın temsilcisi Dr Yakut, her imkânın insan sağlığına adanmasının bir sembolüydü. Koşuyolu okulundan geçen herkes, insan sağlığına adanmış bir nefer olarak ülkenin dört bir yanına dağıldı. Bugün ülkenin dört bir yanında kalbinize dokunacak bir Koşuyolu cerrahı bulabilirsiniz. Koşuyolulu olmak imkânsızlıktan şikâyet etmeyi değil ama çözüm üretmeyi gerektirirdi. Çünkü Cevat Hoca insan hayatı söz konusu olduğunda bahane dinlemezdi ve tüm öğrencilerine bunu çok iyi öğretmişti. Birçok ilki gerçekleştiren ve dünya ölçeğinde bir cerrahi uygulamaları standart olarak ülkemizin hastalarına sunan Dr Yakut alanında birçok yenilik Nevcivan Köşkünün bahçesinde yükselen hastane binasında hayata geçirildi. Koşuyolu, hastanenin Kartal’a taşındığı 2005 yılına kadar binlerce insanın hayata döndürüldüğü bir şifahane olarak ülkede ve dünyada tanındı.
Koşuyolu cerrahları dünya ölçeğinde iş üretmeye her zaman çok önem verdiler ve bugün kalp ve damar cerrahisi camiamızın nice büyük isminin Koşuyolu okulundan çıkmış olması bir tesadüf değildir. Kalp cerrahisinin nadir merkezlerde yapılabildiği ilk yıllarında neredeyse tüm öğrencilerinin yetkin birer cerrah olarak yetişmeleri için her türlü çabayı gösteren Hocamızı ne yazık ki kaybettik. Son zamanlarına kadar her birimize bir rehber olmayı sürdüren değerli Hocamıza Allah’tan rahmet diliyorum. Boynuz kulağı geçer diyorlar ama bu kulak geçilecek gibi değil. Nevcivan Köşkünün Çınarı ise yıllar geçtikçe daha da büyüyor her bir öğrencisiyle…
1 yorum
Güzel bir vefa yazısı