Damga damga göğsüme vurduğum sensin
Ekonomi ailesi
- üretim,
- ticaret,
- dağıtım,
- tüketim,
- ithalat ve
- ihracat fertlerinden oluşan geniş bir aile…
Enflasyon ise bu aileyle akraba sayılan ama öz olmayan, dolanımda bulunan para miktarıyla, malların ve satın alınabilir hizmetlerin toplamı arasındaki açığı büyüten hayırsız bir evlat!.. Ak koyunun kara kuzusu olan enflasyon çekirdek aileden geniş bir aileye terfi ederek;
Bir ürüne ya da birçok ürüne, normalden daha yüksek sayıda alıcının talep göstermesi, devamında da ürünlerin değerinin artması ile oluşan talep enflasyonu;
Ürün ya da ürünlerin üretiminde kullanılan materyal ve malzemelerinin değerinin artması ve bunun da ürün ya da ürünlerin son fiyatına etki etmesi ile belirtilen maliyet enflasyonu ve
Arz seviyesinin talep oranına yeterli gelmemesi durumunda oluşan yapısal enflasyon adındaki kardeşlerden oluşagelmektedir.
Bir ailede gül de biter diken de sözünün diken kontenjanından olan enflasyon diğer para birimleri karşısında hızla değerini kaybeden para birimleri oluşturarak alım gücünü hızlıca düşürmeye çalışır. Fiyat artışının sorumlusu yangı edalı enfla(ma)syonun ılımlısı var, yükseği hatta hiperi yani spidi gonzalesi var. Fiyatların toptan yükselişi ve para değerinin düşmesine neden olan enflasyon soyundan gelenler düğün bayram demeden ekonomi ailesiyle bir araya gelip; masa altından tepişmelerle giden aile yemeklerinde simbiyotik olmayan parazitik bir ruhla ekonomi ailesi bireylerini aynı masada olmak zorunda bırakırlar.
“Ne kanamalıyım, ne de pıhtı atmalıyım”
derdiyle yanan Virşov amcam, günümüzde 1856 rakamlarının yan yana gelme olasılığının algımız dışı olduğu yıllarda söylediği bu iki can-ı gönülden isteğine “ama damar da iyi olmalı” diyerek dolanan kanımızın güvenlik sınırlarını çizmiştir. Aradan geçmiş 167 yıl, biz hala tıpta bu üçlüyü kullanırız. Demek ki, isteklerin oluşturacağı olası sorunlara nokta atışlı çözümlerin bulunabilmesi yolu öncelikle raf ömrü uzun basamaklamakla başlıyor. Aksi halde “kan kussak da kızılcık şerbeti içtik diyelim a dostlar” şeklindeki iyi gösterilişler gösterişten öteye geçemeyecektir.
Dolanan kan kaybı (gelir azalması); dolanan kanın tıkanması (alım gücünün düşmesi); dolanım duvarında küçük kesik ya da çatlak ortaya çıkması (işsizlik ve oluşturacağı huzursuzluk).
Üçlü güçlü olaydı keşke…
Bir toplumda gelir azalması, dolayısıyla alım gücünün düşmesi bir de üstüne bir bardak soğuk su içirten işsizlikle polis, ambulans, itfaiye karakterli “Alayı gelsin, hepsi toplanıp karşımıza dikilsin, şayet boyun eğersek, geri adım atarsak onlar gibi namerdiz” çıkışlı uyarıcı seslerle “sirenler kimin için çalıyor” bilmem kaçıncı baskılı romanı yazılmaya başlar. Buluttan değil her şeyden nem kapmış duvar ve do majör gamlanmış sahibi elbirliğiyle yıkılıverir. Bir yerde hasar olmaya görsün; GBT’si temiz günah keçisi duvar, derhal sorunlu oldurulurken aynı zamanda sorumsuz hale de sokulmuş bir şekilde “hırsızın hiç mi suçu yok” masumiyetiyle ancak içinden konuşabilir.
Burnunun DİKine giden bu üçlüyle baş edebilmek çok zordur. Gaz-fren aksamında iks ve ye meskenli Filip eğrisi “eğri oturup doğru konuşalım” dese de, erken veya geç dönemde bu DİKlenmelerin dalga geçişleriyle baş edemez hale gelebilir. Enfla(ma)syon bacayı sarmış göstergeli dolanımda akan kan, basamakları vurdumduymazlayarak dolanım duvarına “öpüjeeem seni” sarkıntılığında tüm yolları mübah bilerek ilerler. Duvar artık bizim duvar değildir. Mesut bahtiyar birliktelikli duvar-kan ilişkisine halel gelmiştir. Bundan sonra duvar gümrüğünden illegal kaçak kan geçişlerine izin verilir. Kan kaybedilmektedir ve acil kan ihtiyacı vardır. Kan merkezlerine geçilen anonsların sürekliliği durumun ciddiyetini ve kan gelirinin bir an evvel sağlanması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Asayişin berkemaline haber uçuran uhulama ruhlu trombin ve fibrin kombinli faktör kuşlar, “vallahi ben kimseleri kırmadım, kendileri hep çatlaktı zaten” savunmasını sunan ve o ana kadar hep suçlanmaktan ciğeri yanmış trombositlerle iş birliği içinde duvarın son kalesine kadar ne kadar çatlak varsa kapatmaya çalışırlar.
Dolanım duvarı tamir edilmiş, dolanan kan kaybı durdurulmuş halde tam etekler zil çalacakken başka alarm zilleri çaldıran dolanan kanın tıkanmasıyla karşı karşıya kalınabilir. “Serçeden korkan darı ekmez” cesaretiyle DİKilecek fidanlara uygun toprak hazırlanır. O topraktır ki üstünde eşitlik yoktur ama, altında her daim vardır.
DİK: Dissemine İntravasküler Koagülasyon (Yaygın damar içi pıhtılaşma)