Ünver , kitabın Hekimin Hastalarına Karşı Vazifesi adlı 3. bölümünde hekimlerin hastalarına karşı görevlerinden söz eder. Bu görevler, hasta hakları olarak da düşünülebilir. Ünver: “Bir hekim için zengin ve fakir yoktur. Şu ya da bu dinde, milliyette, kanaatte hastalar yoktur. Yalnız hasta vardır” diyerek hekimin hastalarına eşit davranması gerektiğini bildirir. Yine hekim hastasını dikkatle muayene etmeli, sır tutmalıdır. Hekimin gerektiğinde konsültasyon yapmalıdır. Yine hastanın psikolojik yapısına göre davranmalıdır. Bunun için hekim ruhi bir incelik göstererek tehlikeli olgularda hastanın endişesini gidermesi gerekir. Yine hastanın yakınlarına da aynı incelik gösterilmelidir.
Ünver, tıbbi gizlilik konusunda şöyle demektedir: “Hasta ve hastalığı, sırları ve onun bize bildirdiği gizli noktalar hiçbir şekilde açıklanamaz”. Yine bu kısımda hekimin, hastasından alacağı vizite ücreti konusunda anlayışlı davranması gerektiği de belirtilmektedir.
Ancak bütün görevler yanında hastanın da hekimin önerilerini ve tedavi uygulamalarını yerine getirmesi gerekir.
Kitabın 4. bölümü olan Hekimin Diğer Hekimlere Karşı Vazifesi (Görevi) adlı kısım, meslektaşlar arasındaki ilişkilerden söz eder. A. S. Ünver, hekimlerin birbirlerine davranışlarını bazı kurallara bağlayarak belirtir. Ancak bütün bu kurallardan daha önemli durum, hekimler arasında karşılıklı hizmet ve dostluk bağları olması gerektiğidir. Bu saygı ve dostluk ilişkileri olduğu sürece hekimler arasındaki iş birliği de kolaylaşır. Böylece hekimler birbirlerinin bilgilerinden de yararlanırlar.
Ünver , bir hekimin meslektaşını küçük düşürücü, hareket etmemesi gerektiğini, küçüklerin büyüklere saygılı davranması ve büyüklerin de küçükleri sevmesi gerektiğini belirtir. Yine hekim, meslektaşına karşı dürüst davranmalıdır. Yine meslektaşına gerektiğinde maddi ve manevi yardım da hekimin diğer bir özelliği olmalıdır. Yine meslektaşların ailelerine gereken özen gösterilmelidir.
Ünver, kitabın 5. bölümü olan Hekim ve Psikoloji adlı kısmında, hekimin hastasına yararlı olabilmesi için psikolojiyi iyi bilmesi, daha doğrusu hastanın durumuna, hastalığına ve karakterine uygun davranması gerekir diye yazar. Ünver , bu konuda: “Hastaları yalnız ilaçla değil, psikolojik olarak, onları telkin altında bırakarak ruhsal açıdan da tedavi etmek gerekmektedir” diye yazmaktadır. Ancak bazı hekimlerin psikolojiyi ellerinde şarlatanca bir güç olarak kullanmaları da olasıdır. Her hasta değişik ruh yapısına ve karaktere sahiptir. Yine muayeneyi hastayı fazla sıkmadan yapmak ve yine sorulan sorulara alınan yanıtlarla onu rahatlatma ve tanıyı koyabilme yoluna gitmelidir. Bütün bu durumların hepsinde hasta ile hekim arasında güven, sevgi ve dayanışma olmalıdır. Bunun için de hekimin hastanın psikolojisini yakından anlaması ve ona göre davranması gerekir. Ord. Prof. Dr. A. S. Ünver , bu bölümde bazı örnekler de verir.
Yine aynı bölümde hekimle hastası arasındaki uyumsuzluklar dörde ayrılır:
1. Sosyal Uyumsuzluk
Ünver, hekimin iyi bir eğitim ve ahlâki özelliklere sahip olması ile her sınıftan hastaya davranışlarını o sosyal sınıfa göre ayarlayabileceğini belirtir. Eğer hekimle hastasının bulunduğu sınıf arasında bir uyumsuzluk olursa hastayla ilişkisinin de zorlaşacağı doğaldır.
2. Ruhsal Uyumsuzluk
Hekimle hastası arasında ruhsal uyumsuzluk olmamalıdır. Burada, hekimle hasta arasında düşünüş farkları, düşüncelerde aykırılıklar ve benzerleri olabilir. Ancak hekim bu durumda hastaya düşüncelerini, inançlarını kabul ettirmeye çalışmamalıdır.
3. Yüzyüze Uyumsuzluk
Hekim ve hasta arasında anlaşılmayacak ifadeler kullanılırsa hastanın bazı alınganlıklar içine girmesi hekim-hasta ilişkisini bozabilir.
4. Bilimsel Uyumsuzluk
Hekim devamlı olarak kendini bilimsel bakımdan yenilemeli ve hasta karşısında bilgisiz bir duruma düşmemelidir.
Ünver, bu bölümde bazı hastalardan da örnek vererek sözeder. Burada özellikle her yaş ve dönemde hastaya karşı nasıl davranılacağı belirtilir. Ünver, bu konuda: “Çocuk, genç, olgun ve ilerlemiş yaşlarda, hekimin yaşlara ve cinslere göre dikkat edeceği pek çok durum vardır. Bu bakımdan psikolojiyi iyi bilmelidir. Bir psikolog gibi davranan, iyi ve vicdanlı bir hekim başarılı bir insandır” diye yazar .
Kitabın 6. bölümünde ise tıp mesleğinin sosyal yaşamdaki yerine değinilir. Bir hekimin yalnız insan olarak değil, aynı zamanda mesleğinden dolayı da sayılan ve sevilen bir kişi olması gerekir. Ancak bu, hekimin ilişkili, yakınındaki insanların her sorunuyla ilgilenen, sevecen, saygıdeğer bir kimse olmasıyla mümkündür. Hekimin, insanlara yardımda siyaset, din, dil, mezhep ayrımı yapmaksızın hareket etmesi gerekir. Gerektiğinde yaşamın bütün alanlarında hekim, yardımı istenecek, dost olunacak, dertleşilecek ve önerileri dikkate alınacak bir meslek mensubudur. Sosyal derneklerde üye olan hekime herkesten çok saygı duyulur.
Ünver’in bu kitabı, tıp etiği ilkeleri olan yarar sağlama, zarar vermeme, özerkliğe saygı ve adalet ilkelerini bu şekilde bir ayrım içinde vermese de işlemektedir.