Kısaltılmış başlık taşıyan kurumların isimlendirilmesinden öteden beri tedirgin olurum.
Bu ismin altından ne çıkacağı belirsiz ve gizemli gibi gelir bana.
Gönlüm ısınmaz bu kısaltılmış şekillere.
Bir Çapanoğlu’nun saklandığı bir “kale” duygusu uyandırır bende.
Her zaman “teğet geçilen” hareketli, ne tarafa yuvarlanacağı belli olmayan bir “küre” izlenimi doğurur bende.
Bilemiyorum!
Belki çocukluk döneminde “misket”le fazla oynadığımdan olabilir.
Bir misketi bir başka miskete isabet ettirmek oyunda bir başarıydı.
Öğretmenimiz, ilkokulda bizimle beraber oynar, en iyi atışı da o yapardı.
Bizim için de örnek bir atıştı ve yüzlerce kez tekrar ederek misketi-miskete isabet ettirmenin askeri nitelik taşıyan “talim”ini yapardık.
Konuyu dağıtmayalım.
Kısaltılmış başlıklar gizemlidir.
Sürekli kullanıldıklarında bir süre sonra “bağlam”ından koparılarak kullanılmaya başlanan “kutsallar” olmaya başlarlar.
Örneklendirirsek:
Tıpta çok kullanılırlar.
“MR”
Herkesin ağzında!
“Emar” çektirdin mi?
“PET” yaptırdın mı?
“CT” Sitinde bir şey çıktı mı?
Sonuçta “ayağa” düşen ve ticarileşen değerler…
Askeriyede de karşımıza çıkar:
“YAŞ” kararları.
Sonunda yaş mı kuru mu anlaşılır, ama iş işten geçer.
Siyasette dokunulmazlık niteliği taşıyan kısaltmalar:
CHP, MHP, AKP
CHP’nin “C”sine dokunamazsınız.
MHP’nin “M”sine dokunamazsınız.
AKP’nin “AK”ına dokunamazsınız.
Her birinin kutsalları vardır.
Neyse ki AKP “Ak” diyerek birazcık gizemini ele veren “açılım” getirmeye çalışmış.
Televizyon dünyasında neredeyse alfabenin bütün harflerini birkaç kez kullanacak kısaltmalar taşıyan televizyon isimleri.
TV ve türevleri.
Eğitim ve öğretimde:
“YÖK” ve “ÖSYM”
Bu iki kısaltılmış ve gizemini hâlâ barındıran “kutsal” kısaltmalar, açılım bekliyor.
Cumhuriyet Döneminin son otuz yılına damgasını vuran YÖK ve onun “Kutsal” çocuğu ÖSYM’nin “nesebi”nin ne olduğu anlaşılma süreci yaşıyor.
Yıllarca darbeci 12 Eylül yönetiminin kutsalları arasında olan YÖK’ün değiştirilmesini isteyenler, sonra kutsallığına halel gelir diye, değişen başkanını hedef göstererek kutsallığını (YÖK’ün) koruma yaklaşımından vazgeçmediler.
Neydi “YÖK” kısaltmasının altında yatan derin “dert”?
Emir komutaya uyan “tek tip üniversite insanı” yetiştirmek.
Neydi “YÖK”ün türevi olan “ÖSYM” kısaltmasının altındaki derin “dert”?
Eğitimin içini tek tip insanla dolduran yönlendirme.
ÖSYM, zekâ mı ölçüyor?
Hayır!
ÖSYM, akıl mı ölçüyor?
Hayır!
ÖSYM, yetenek mi ölçüyor?
Hayır!
ÖSYM, her gizemli kısaltmalar gibi “derin” ömrünü dolduruyor.