Ülkemizde acil sağlık hizmetlerinde son 20 yılda çok önemli değişikliklere imza atıldı. Acil tıp uzmanlığının kabulü, ana bilim dalları ve şefliklerin kurulması, paramedik ve ATT eğitimleri, yönetmelikler, tebliğler…
Her şeyden önemlisi, gerek hastane öncesine gerekse de hastane acil servislerine yapılan yatırımların talep ve ihtiyacı karşılamak üzere oldukça anlamlı bir düzeyde iyileştirilmesi.
Özel hastane sayılarının gün geçtikçe artması, sağlık hizmetlerinin sadece kamu hastanelerinde değil, özel sağlık kuruluşlarında da sunulmasına katkı sağladı. Özel hastaneler ile ilgili mevzuatta acil sağlık hizmetlerinin sunumu ile ilgili çok sayıda ve ayrıntılı madde mevcut.
Sağlık hizmetlerinin değişen sunum şekli nedeni ile acil servislerde çalışan pratisyen hekimlerin çoğu yer değiştirdi. Uzman hekimlerden, pratisyen yetkisi ile acil servislerde hizmet vermesi istendi. Bu süreç ile birlikte, acil servislerde sunulması gereken hizmetin ayrı bir uzmanlık alanı olduğu ve acil tıp uzmanlarının istihdamının ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşıldı.
Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne göre acil tıp uzmanları, özel hastane acil servislerinde istihdam edilebilmekteydi. Ancak, 27 Mayıs 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” maddesine göre acil tıp uzmanlarının özel hastanelerde çalışabilme tercihi ellerinden alındı. Özel hastanelerin ise acil tıp uzmanı istihdam etme şansı yok edildi. Üstüne üstlük, klinik olmayan uzmanlık dallarından uzman tabipler acil servislerde çalışabilir konuma geldiler.
Sağlık Bakanlığı web sitesinde henüz güncellenmemiş olsa da, ilgili madde aynen şu şekilde: “IX- TABİP- Acil ünitesinde en az beş pratisyen tabip veya klinik olmayan uzmanlık dallarından uzman tabip çalıştırılır. Mevcut kadrolu uzman tabipler, mesul müdürce düzenlenen nöbet listesine göre acil ünitesinde pratisyenlik yetkisini de kullanarak nöbet tutabilir. ”
Altı yıllık tıp fakültesine giriyoruz, mezun oluyoruz, tıp fakültesi hekimlik yetkimizi veriyor, ama Sağlık Bakanlığı mecburi hizmet yapmadan diplomamızı vermiyor.
Dört veya beş yıllık uzmanlık eğitimini tamamlıyoruz, fakülteler ya da eğitim araştırma hastaneleri uzman hekimlik yetkimizi onaylıyor, ama Sağlık Bakanlığı mecburi hizmet yapmadan diplomamızı vermiyor.
Her hekim isterse özelde çalışma hakkına sahip olabilmelidir. Bir acil tıp uzmanı, mecburi hizmetini tamamlasa dahi özel bir hastaneyi artık tercih edemiyor. Eğer acil sağlık hizmeti acil tıp uzmanlarınca yürütülecek ise özel hastane acil servislerinde, acil sağlık hizmetinin acil tıp uzmanlarınca sunulması neden engelleniyor? Acil tıp uzmanları neden sadece kamuda çalışmak zorunda kalıyor? Benzeri uygulama başka hiçbir uzmanlık dalı için uygulanmıyor.
Bu yönetmelik değişikliğinin makul hiçbir açıklamasının olmadığı kesin. Uzmanlık haklarının bu şekilde sınırlandırılamayacağı açık. Gerekli yasal girişimlerle bu hakkın geri alınabileceği ise ortada. Ancak, aklıselim olan, sürecin uzamasına izin vermeden, yönetmelik değişikliği ile bir an önce ilgili maddenin düzeltilmesidir.