‘Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi/Musevi var. Peki, kaç Müslüman var: 1,4 milyar Müslüman. Yani dünyada 1 Musevi’ye karşın 100 Müslüman var…
İyi ama Yahudiler Müslümanlardan niçin çok daha güçlü, daha zengin, daha eğitimli ve daha mucitler? Herkesin tanıdığı bilim adamı, Albert Einstein, psikanalizin babası Sigmund Freud ve Karl Marks Yahudi’ydi.
Tüm insanlığa zenginlik ve sağlık katmış Yahudilere bakalım:
Benjamin Rubin, insanlığa aşı iğnesini armağan etti. Jonas Salk, ilk çocuk felci aşısını geliştirdi. Gertrude Elion, lösemiye karşı ilaç buldu. Baruch Blumberg, Hepatit-B aşısını geliştirdi. Paul Ehrlich, frengiye karşı tedaviyi buldu. Elie Metchnikoff, bulaşıcı hastalıklarla ilgili buluşuyla Nobel ödülü kazandı. Gregory Pincus, ilk doğum kontrol hapını geliştirdi. Bernard Katz, nöromasküler iletişim (kaslarla sinir sistemi arası iletişim) alanında Nobel ödülü kazandı. Andrew Schally, endokrinoloji (metabolik sistem rahatsızlıkları, diyabet, hipertiroid) tedavilerinde kullanılan yöntemi geliştirdi. Aaaron Beck, cognitive Terapi’yi (akli bozuklukları, depresyon ve fobi tedavilerinde kullanılan psikoterapi yöntemini) geliştirdi. Gerald Wald, insan gözü hakkındaki bilgilerimizi geliştirerek Nobel ödülü kazandı. Stanley Cohen, embriyoloji (embriyon ve gelişimi çalışmaları) dalında Nobel aldı. Willem Kolff, böbrek diyaliz makinesini yaptı. Peter Schultz optic, lif kabloyu, Charles Adler, trafik ışıklarını, Benno Strauss, paslanmaz çeliği, Isador Kisse, sesli filmleri,
Emile Berliner, telefon mikrofonunu, Charles Ginsburg, ilk bantlı video kayıt makinesini geliştirdi. Stanley Mezor, ilk mikro-işlem çipini icat etti. Leo Szilard, ilk nükleer zincirleme reaktörünü geliştirdi…
Peki ama son yüz yıl içinde Yahudiler, sadece bilimsel alanda 104 Nobel ödülü kazanırken, 1.4 milyar Müslüman neden yalnızca 3 Nobel kazandı? Yahudiler niçin bu kadar yaratıcı ve neden bu kadar güçlüler? Dünyada her 5 kişiden biri Müslüman. Her bir Hindu’ya 2, her bir Budist’e karşılık 2 Müslüman vardır ve her bir Yahudi’ye karşılık 100 Müslüman bulunmaktadır.
Müslümanlar bu kadar kalabalık ama neden güçsüzler?
İslam Konferansı Örgütü’nün (OIC) 57 üyesi var ve ülkelerin tümünde sadece 500 üniversite bulunmaktadır. Yani üniversite başına 3 milyon Müslüman düşmektedir. Başka bir deyişle 3 milyon kişi için bir üniversite yapılmıştır (Bunların kalitesi de başka bir sorundur!). Sadece ABD’de 5 bin 758 adet üniversite vardır. Shanghai Jiao Tong Üniversitesi tarafından 2004 yılında hazırlanan “Dünya Üniversitelerinin Akademik Deger Listesi”ne Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerin hiç birinden ilk 500’e giren tek bir üniversite yoktu. (Son verilere göre (2020), ilk 500 e giren ülkemiz üniversiteleri var). (1,2,3)
Okuma yazma oranları çok düşük! UNDP tarafından toplanan verilere göre: Hıristiyan dünyasında okuma-yazma bilenlerin oranı %89’dur. Bunların %98’i ise en az ilkokul mezundur ve 100 kişiden 40’ı üniversite mezunudur. 15 Hıristiyan çoğunluğa sahip ülkedeki okuma-yazma oranı %100’dür, yani bu 15 ülkede okuma-yazması olmayan tek kişiye rastlamak olası değildir!
Müslüman ülkelerde durum bunun zıddıdır: 100 kişiden sadece 40’ı okuma-yazma bilir ve herkesin okuryazar olduğu bir Müslüman ülke bulunmamaktadır! Bunların %50’si ilkokul mezundur ve sadece %2’si üniversiteyi bitirmiştir.
Bilim insanlarının oranları da çok düşük!
ABD’de toplam bilim insanı sayısı 4.000, Japonya’da 5.000’dir. 57 Müslüman ülkedeki toplam bilim adamı sayısı ise, bunların çok altındadır. (Akademisyenlerin hepsi bilim insanı değildir. Bilim insanı demek, pozitif bilimlerle aktif olarak uğraşan kişi demektir.) Her 1 milyon Müslüman kişiye sadece 1 bilim insanı düşmektedir.
ARGE’ye (araştırma geliştirmeye) yeterli kaynak ayrılmıyor… Müslümanlar gayri safi milli gelirin yalnızca %0,2’sini araştırma-geliştirme bütçesi olarak ayırıyor. Buna karşın Hıristiyan dünyası araştırma-geliştirmeye %5 oranında, yani 25 kat daha fazla fon ayırmaktadır. İslam dünyası yeni bilgi üretebilecek kapasiteden yoksun. Ayrıca dünyanın ürettiği bilgiyi kendi halklarına öğretmekte de başarısızlar. Bunun kanıtı ise ileri teknoloji ihracat rakamlarında saklıdır: Pakistan’ın ileri teknoloji ihracatının toplam ihracatın içindeki oran %1’dir. Suudi Arabistan, Kuveyt, Fas ve Cezayir’in ise %0,3’tür. Singapur’da bu oran %58’dir. Gelecek Bilgi temelli toplumların olacaktır.
İlginç olan Müslüman 57 ülkenin gayri safi milli hâsılalarının toplamı 2 trilyon doların altındadır. Buna karşın 310 milyonluk ABD tek başına 12 trilyon dolar, Çin 8 trilyon, Japonya 3,8 trilyon ve Almanya 2,4 trilyon dolarlık üretim yapmaktadır. İspanya, 1 trilyon doların üzerinde. Polonya 489 milyar dolar, Budist Tayland 545 milyar dolarlık mal ve hizmet üretimi gerçekleşmektedir. İşin daha acıklı tarafı ise şudur: İslam Dünyasının gayri safi milli hâsılasının, tüm dünya gayri safi milli hâsılası içindeki oranı hızla azalmaktadır.
Soru : Neden Yahudiler bu kadar güçlüdür?
Cevap : Her çocuğa ve her gence, kaliteli eğitim verirler. Bu eğitim türü sorgulayıcı (teslimiyetçi değil), araştırıcı (ezberci değil) ve yaratıcıdır (bilgi üretmek/bulmak içindir)
Soru: Neden Müslümanlar bu kadar güçsüzdür?
Cevap: Kaliteli ve çağdaş eğitim yoksunluğu. Yanlış eğitim verdikleri ve gelişime yararı olmayan eğitim sistemi uyguladıkları için. Akılcı olmayan, teslimiyetçi, sorgusuz, araştırmasız, ezberci ve dayatmacı, büyük oranda din eksenli ve çağdışı eğitim’. Dr. Faruk Saleem, İslamabat/Pakistan, 2020
Çok yakın zamanda, İsrail-Filistin arasındaki çatışmalarda, yine yüzlerce Filistinli Müslüman öldü. Hepimiz çok üzüldük. Eğer, ateşkes ilan edilmeseydi, Gazze’de Filistinli kayıpları, daha da artacaktı. Bu ayın konusu olarak, bilim-din ilişkisini işlemiştik. Fazlasıyla eksiğiyle, bir araştırma ve ortaya konulan gerçekler. Yorum sizlerindir.
KAYNAKLAR
- 2020’de “Dünyanın En İyi İlk 500 Üniversitesi” sıralamasında 9 Türk üniversitesi yer aldı. Hacettepe, ODTÜ ve Koç, listeye Türkiye’den giren 9 üniversitenin ilk 3’ü olarak sıralandı. Hacettepe Üniversitesi, RUR listesine 378’inci, LEIDEN listesine 455’inci ve URAP listesinde 500’üncü sıradan girdi. ODTÜ ise WEBOMETRICS listesinde 416, RUR listesinde 454’üncü, US NEWS listesinde ise 453’üncü sırada yer aldı. Koç Üniversitesi THE listesine 450’nci, RUR listesine 448’inci, QS listesine 465’inci sıradan girdi.
2. aa.com.tr/tr/egitim/dunya-super-ligine-giren-turk-universiteleri
3. newtr.urapcenter.org/cdn/storage/PDFs/eHr9gtE5sxc2X3K5R/original/eHr9gtE5sxc2X3K5R.pdf
5 yorum
Hocam, böylesine aydınlatıcı – eğitici bilgiler için teşekkürler.
Yorum doğru kalitesiz eğitim ve inanılmaz tembel insanlar topluluğu bu benim düşüncem tabiiki
1982 de izmir çınarlı öğrencisiyken fuar dolaylarinda amerikan askeri olduğunu sonradan öğrendiğim bond çantalı çene sakallı boyu 2 m ye yakin kişiler görmüştüm. Şaşkınlıktan eksenimi kaybettim adeta bizde sakal mi hele askerde……enerjimizi korkulara harcadık yıllarca….boyle istendi….kucuk bir anektod.gerisini varın siz yorumlayın.
Farklı bir bakış açısı yazı için tebrikler. https://www.muslumancografyalar.com/
Her şey Allah olan sağlam bir iman ile İslam i doğru değerlendirmek ile çözüme ulaşacak bir durumdur. Müslüman alimler hiç mi bir şey yapmamış ve insanlığa bir şey kalmamış. Geçmiş te müslümanlar Dünyanın yarısına hükmetmiştir. İbni haldun, ibni Sina, El cezeri v.s . Bu gibi alimlerin vefatı ve eserlerinin okunup takip edilmemesi ve Çeşitli sebeplerden Müslümanların Kur’an ile ilişkileri kesildikten sonra Müslümanlar yazıda değerlendirilen ve bir kısmına katıldığım şekli ile bu hale gelmişlerdir. Yoksa yazar bütün Yahudilerin buluşlarını öne çıkarmıştır. Müslümanların buluşlarını da bir bir yazsın bakalım kimler ileri kimler geri. İbni Sinan’ın kitapları hala dünyanın her yanından sağlık dağıtıyor.