GİRİŞ
Çin’de ortaya çıkan ve dünyaya hızla yayılan yeni tip (Covid-19) koronavirüsünü Dünya Sağlık Örgütü (WHO), “pandemi” olarak tanımlamış; insandan insana kolayca geçebilmesi, bulaş riski yüksek, dünya genelinde bir milyona yakın insanın ölümüne sebep olmuş olan bu virüsün giderek arttığı gözlenmektedir. Salgınla birlikte her ülke vatandaşlarına sokağa çıkma yasağı ve kısıtlama uygulamaları başlatmıştır. Ülkemizde de önemli bir halk sağlığı problemi olarak görülen pandemi sürecinde, birçok ülke gibi “evde kal” şartı içeren sosyal ve toplumsal önlemler alınarak sokağa çıkma yasağı, sosyal mesafeyi koruma, evde çalışma ve ev ortamında yaşama zorunluluğu getirmiştir. Bu zorunlu ev yaşam şekli alışılmış olan günlük hareketli yaşam rutinini kesintiye uğratmaya başlamış, bu durumla birlikte insanlarda stres, endişe, hareketsizlik, kilo alma vb. gibi etkilere neden olmaya başlamıştır.
Çoğu insanın evden çalışmaya ve izole olmaya alışkın olmadığını dikkate aldığımızda, sağlığı ve dolasıyla vücut kompozisyonunu korumada başarılı olma şansı da azalmaktadır. Pandemi sürecinde bireylerin evde kalma süresi arttıkça sosyal etkileşimde azaltma, beslenme alışkanlığında aşırıya kaçma ve hareketsiz yaşama alışkanlığı ve yatkınlık oluşturması en büyük olumsuz etkilerdir. Evde hareketsiz bir yaşam sürmek kilo almaya, vücut kompozisyonunda değişime ve dolasıyla obeziteye neden olmaktadır. Obezite ise bir dizi sağlık problemini (karaciğer yağlanması, hipertansiyon, hiperlipidemi kanda yüksek yağ düzeyi, insülin direnci, uyku apnesi vb. gibi) beraberinde getirerek önemli birçok halk sağlığı sorunlarına yol açmaktadır.
Petrilli ve arkadaşları tarafından yapılan araştırmada, obezite düzeyinin Covid-19 için de önemli bir risk faktörü olacağı ve Amerikan toplumunda artan Covid-19 oranlarının obezite prevalansının yüksek düzeyde olması ile ilişkili olabileceği dile getirilmiştir. WHO verilerinde, dünyada ve ülkemizde obezite prevalansının arttığına dair yapılan tüm bilimsel çalışmalar yer almaktadır. Pandemi sürecinde obezite ve Covid-19 arasındaki ilişkiyi içeren araştırmalar oldukça sınırlı olmasına rağmen, az sayıda olsa da yapılan tüm araştırma sonuçlarında; Covid-19 ile ilişki düzeyinin yüksek olduğu, beden kütle indeksi (BMI) arttıkça Covid-19’a yakalanma oranını artırdığını ve bu hasarların daha fazla yoğun bakım tedavisi ve solunum cihazlarına bağlanma ihtiyaçları olduğu görülmektedir. (Cai 2020, Mahase 2020; Lighter 2020, Petrilli 2020; Zheng 2020;)
Bilimsel araştırma sonuçları gösteriyor ki, virüse yakalanma riskini önlemek ve hastalık sırasında ise etkisini hafifletmek için birey ve toplum düzeyinde obezitenin önlenmes, ve bu konuda ciddi önlemler alınması elzemdir. Bu nedenle, evde kal çağrısı ile ev ortamında geçirilen zamanı verimli ve daha sağlıklı yürütebilmek önem kazanmıştır. Toplumun büyük bir çoğunluğunun bir şekilde evde geçirdiği zamanlarda sağlığı olumsuz etkileyebilecek yaşam stillerinden uzak durması için en başta bireylerin kendisine, daha sonrasında ise beslenme, egzersiz ve psikoloji uzmanlarına büyük görevler düşmektedir. Bu yazı, sağlıklı yaşamın bir kültür haline gelmesi amacıyla pandemi sürecinde “evde kal” zorunlu yaşamında, bireylerin sağlığı ve vücut kompozisyon değişimlerinin olumsuz etiklerini ortadan kaldırmaya yönelik önerilerde bulunmaktır.
OBEZİTE VE VÜCUT KOMPOZİSYONU İLİŞKİSİ
Antropoloji, insanın biyolojik yapısını, bedensel özelliklerini, kültürel yapısını, sosyal davranışlarını kendine konu edinen bir bilim dalıdır. İnsanın fiziksel yapısını inceleyerek, ölçüm ve değerlendirmeler yapmak fiziki antropoloji olarak adlandırılır. Bu değerlendirmelerde yöntem olarak da antropometriyi kullanırlar. Antropometri, özellikle fiziki antropolojide kullanılan ve insanın vücut kompozisyon özelliklerini inceleyerek standartlarını belirleyen bir yöntemdir. Kişinin ağırlığını, vücut ölçülerini, gücünü ve hareket sınırlarını belirli noktaları esas alarak ölçer ve kişilerin birbirleri ile karşılaştırılmasını sağlar. Günümüzde, insan sağlığını ilgilendiren pek çok farklı alanda (spor, tıp vb. alanlarda) vücut kompozisyonu bir sağlık kriteri olarak kullanılmaktadır. Vücut kompozisyonun sağlıkla ilişkisi Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da kabul edilmiş ve sağlıklı bir birey için değerlendirme standartlarını her yıl raporlarında açıklamaktadır.
Vücut kompozisyon özelliklerinden faydalanarak vücut ağırlığını değerlendiren beden kitle indeksi veya alışılmış kısaltmasıyla “BKİ (Body Mass Index: BMI)”, en yaygın kullanılan değerlendirme ölçüsüdür. Beden Kitle İndeksi (BKİ), boy ve vücut ağırlığı kullanılarak vücudun kilo / boy oranı ile bireyin obezite (şişmanlık) düzeyi değerlendirilir.
Beden Kitle İndeksi (BKİ) = Kilo (kg) / Boy2 (cm) formülü kullanılarak vücudun fazla kilolu olup olmadığı hakkında bir değer elde edilir. Bu elde edilen değer, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) standartları ile karşılaştırılarak kişinin kilo / boy oranına göre obezite durumu tespit edilir.
WHO’nun kilo / boy oranı (BKİ) değerlendirme standartları
<18.5 kg/m2 | Zayıf |
18.5 – 24.9 kg/m2 | Normal kilolu |
25.0 – 29.9 kg/m2 | Hafif şişman (fazla kilolu) |
30.0 – 34.9 kg/m2 | Orta derecede şişman (I. Derece Obez) |
35.0–39.9 kg/m2 | Ağır derecede şişman (II. Derece Obez) |
40 kg/m2 > | Çok ağır derecede şişman (III. Derece Obez) |
BKİ, şişmanlığın tek ölçüsü değildir. Bel kalınlığı, bel kalça oranı sağlıklı bir vücut için bakılması gereken bir başka kriterlerdir. Vücut kompozisyon parametreleri kullanılarak ideal vücut ağırlığı, şişmanlık ve sağlık durumu hakkında bilgi vermeye yarayan diğer yöntemlerden bazıları:
- Bel kalınlığı: Sağlıklı bir kadının bel ölçüsünün 88 cm’nin altında olması gerekiyor. Erkeklerde ise riskli sınır 94 cm’dir. 102 cm’den sonra ise kalp-dolaşım sistemi için aşırı bir risk taşır. Belin kalınlaşması iç yağlanma belirtisidir. Bu da estetiğin ötesinde sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Bel çevresi kalınlığı ve belirgin göbek kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve diyabet gibi hastalıkların habercisidir. Türkiye’yi de kapsayan Dünya Kalp Sağlığı Araştırması’na göre, hekimlerin yüzde 50’si, halkın da yüzde 70’i bel çevresi şişmanlığının kalp hastalığına dönüştüğünü bilmiyor. 25–44 yaş arasında, aşırı kilolu ve genellikle bel ve karın kısmı kalın 56 genç kadın üzerindeki bir araştırmada, bel kısmı kalın olan katılımcılarda damar sertleşmesine sebep olan maddeler daha fazla bulunmuştur.
- Lorentz-Vandervael Formülü: İdeal vücut ağırlığını hesaplamak için kullanılır.
Kadın: 50 kg+(boy cm–150) x 0.6
Erkek: 50 kg+(boy cm–150) x 0.7 ile hesaplanabilir.
- Bel / kalça Oranı: Bir diğer değerlendirme yöntemi de bel / kalça oranıdır. Bel / kalça oranının 0.70’den az olması normal sayılır. Kadın da 0.80 üzeri, erkekte ise 1.0 üzeri değer şişmanlık göstergesidir.
- Deri kıvrım kalınlığı: Triseps veya subskapula’dan deri kıvrım kalınlığı skinfold kaliper vasıtası ile ölçülerek elde edilir. Her vücut bölgesi de tek başına veya birlikte kullanılabilmektedir.
Kadında 30 mm’den fazlası, erkekte ise 20 mm’den fazlası şişmanlığı tanımlar.
- Vücut yağ dağılımı: Vücudun kilosu kadar, o kilonun ne kadarının yağ, ne kadarının kas olduğu da önemlidir. Vücudumuzda depo olan yağ, adipoz dokuyu oluşturan trigliseritlerden oluşur. Yetişkin kadının vücut ağırlığının % 20–27’si, yetişkin bir erkeğin vücut ağırlığının % 12–15’i adipoz dokudan meydana gelir. Adipoz dokunun vücuttaki dağılımı erkek ve kadında farklılık gösterir.
- Android tip: Yağlar bedenin üst tarafında toplanmıştır (elma biçimi). Erkeklerde daha sıklıkla görülür.
- Jenoid tip: Yağlar bedenin alt tarafında toplanmıştır (armut biçimi). Kadınlarda daha fazla görülür.
Pandemi sürecinde sağlığı ve dolasıyla vücut kompozisyonunu korumada bazı öneriler
- Çalışma hayatındaki rutinlere devam edilmelidir (aynı saatte kalkmak, kahvaltı sonrası, günlük giyilen kıyafetler ile çalışma alanı olarak belirlenmiş alana geçip burada çalışmak, her saat başı ara vermek, vücudu çeşitli yönlerde esnetmek, evde dolaşmak, yürümek, telefon görüşmelerini ayakta yapmak vb. gibi). Bu rutinleri sürdürmek çalışmaya odaklanmayı arttıracaktır.
- Yaşa uygun bir ev egzersiz programını haftada en az 3 gün, 30–45 dakika süreyle sabah kahvaltı öncesi veya gün içinde belirlenecek zamanlarda uygulamak. Bilhassa, üst ve alt bedene yönelik çeşitli esnetme / esneme egzersizlerini yapmak önemlidir.
- Her besin grubundan doğru zamanda, doğru miktarda, doğru besinleri vücudumuza almak, öğün atlamadan düzenli ve dengeli beslenme alışkanlığı edinmek (öğünler arasında en az 3-4 saat aralık bırakmak).
- Günlük su tüketimi ihtiyacı karşılanmalı, vücut boşaltım sistemini rahatlatıcı posalı yiyecek tüketimine önem vermelidir.
- Yaşa uygun olan boy / kilo ve vücut yağ oranını bilmek vücut kompozisyonunu korumaya yardımcı olmaya motive edecektir.
- Vücudumuzda hormonal bir sorun olup olmadığı konusunda kontroller yaptırmak sağlığı korumada bir denge oluşturacaktır.
- Stresle baş etme tekniklerini öğrenmek, ev ortamında fazla yeme alışkanlığına ve vücudun kilo almasına engel olmaya yardımcı olacaktır.
- Uyku saatlerine özen göstermeli, gece geç saatlere kadar televizyon başında vakit geçirmemeli, bu saatlerde yiyecek tüketilmemelidir. Vücudun biyolojik saatini koruyup ritmini ayarlama görevi olan melatonin hormonu, gece 23:00–05:00 saatleri arasında salgılanan vücudun yenilenmesi için önemli bir hormondur. Bu sayede vücuda kendini yenileme fırsatı verilmiş olacaktır.
KAYNAKLAR
- Body mass index – BMI. https://www.euro.who.int/en/health-topics/disease-prevention/nutrition/a-healthy-lifestyle/body-mass-index-bmi Erişim Tarihi: 01.09.2020.
- Cai Q, Chen F, Wang T et al. Obesity and COVID-19 severity in a designated hospital in Shenzhen, China. Diabetes Care. 43 (7); 2020:1392-1398.
- GBR Poster Magazines. Antropoloji Nedir? https://avys.omu.edu.tr/storage/app/public/ahmet.aksar/133971/Anropoloji%20nedir.pdf Erişim tarihi. 02.09.2020.
- Lighter J, Phillips M, Hochman S, et al. Obesity in patients younger than 60 years is a risk factor for COVID-19 hospital admission. Clinical İnfectious Diseases. 71(15); 2020:896–897.
- Mahase E. COVID-19: most patients require mechanical ventilation in first 24 hours of critical care. BMJ. 368: 2020;1201.
- Özer K. Antropometri Sporda Morfolojik Planlama, Kazancı Matbaacılık, 1993, İstanbul.
- Petrilli CM, Jones SA, Yang J, O’Donnell L F, et al. Factors associated with hospitalization and critical illness among 4,103 patients with COVID-19 disease in New York City. BMJ 369 (1966): 2020.
- Ralph Leon Beals – Harry Hoijer (Çev: Yrd. Doç. Dr. Gürbüz ERGİNER). Antropolojinin Konusu ve Alanı. http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1254/14381.pdf Erişim tarihi: 15.09.2020.
- Şişmanlık. http://www.yeditepehastanesi.com.tr/sismanlik Erişim Tarihi: 06.09.2020.
- Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA). Covid-19 Küresel Salgın Değerlendirme Raporu. Haziran 2020, Ankara.
- Zheng KI, Gao F, Wang XB et al. Obesity Is a Risk Factor for Greater COVID-19 Severity. Diabetes Care, 43(10):2020.