Adalet denilince ne anlıyoruz? Doğruluk, hak ve hukuku yerine getirme, göz etmektir. Anayasal çerçeve içinde vatandaşların; olaylar ve uygulamalar karşısında aynı muameleye tabi tutulmasını anlıyoruz. Adaletin uygulanması bir ülkede kişilere ve yere göre değişmez. Aynı ve benzer olaylarda kararlar benzer olur. Eşit uygulama ve davranışlar toplumda güveni artırır, sosyal dengeyi sağlar ve toplum daha mutlu olur. Huzurlu toplumlarda anarşi ve kargaşa çok az olup refah düzeyi de daha iyi olabilir.
Adaletin iyi olmadığı toplumlarda siz ne kadar iyi bir anayasa yaparsanız yapın, kağıt üzerinde kalır. Uygulamalarda adalet ve eşitliği sağlamanız gereklidir. Adalet duygusunu toplumda iyi tesis etmek gerekir. Bu nasıl temin edilir? Tabii ki öncelikle kişi hak ve özgürlüklerinin yöneticiler tarafından adil bir şekilde gözetilmesi, korunması ve uygulanmasıyla oluşur. Uygulamalar zamanında olmalıdır. Zamanında olmayan adalet, adil sayılmaz.
Yaklaşık 1.5 yıla yakındır hayatımıza giren pandeminin yaşamımızı alt üst ettiği; pandemi günlerinde vatandaşın adalet duygusunun ve güveninin azaldığını ve sarsıldığını görüyoruz. Benim de desteklediğim pandemi önlemlerinin, uygulamada farklılıklar yarattığını görmekteyiz. İlk başlarda daha çok olmak üzere vatandaşın istenilen düzeyde maskeye ulaşamazken, bazılarının yurt dışına maske yardımı yapması vatandaşları tedirgin etmiştir. Bir takım art niyetli kişiler maske olayından fahiş fiyatlarla haksız paralar kazanmıştır. Bir taraftan işsizlik ve ekonomik problemler, diğer taraftan hastalık korkusu insanlarda paniğe sebep olmuştur.
Bazı toplum katmanlarına yeterli gerekçeler gösterilmeden sokak ve seyahat kısıtlamaları getirilmesi memnuniyetsizliğe sebep olmuştur. Alınan tedbirler gereği cenazelerde belli sayı kısıtlaması olmasına rağmen bazı nüfuslu veya etkili kişilerin cenaze törenlerinde bu sayı kısıtlamaları olmamış, bu da vatandaşların adalet duygusunu köreltmiştir.
Belli saatlerde sokağa çıkma yasağına rağmen futbol maçları sonrası sokaklar miting alanlarına dönmüştür. Terör estiren İsrail devletini kınama sebebiyle şehirlerde yasak saatlerde protestolar olmuş bu da maksadı aşmıştır. Kısıtlı sayıda nikah-nişan vs. törenler yapılamazken; hem de yetkililerin beyanıyla cuma, bayram namazları sayı kısıtlaması olmadan yapılmış ve yapılmaktadır. Ayrıca çeşitli parti kongreleri, resmi açılışlar yapılmaktadır. Vatandaş: ben kısıtlı sayıdaki kişiyle bile mutlu veya acı günümü yaşayamazken; diğer taraftan kongreler, mitingler cenaze törenleri yapılıyor diye düşünmektedir.
Hele bu turist olayı tam bizim içimizi cız ettirmiştir. Ülkemize gelen ve Covid-19 testi negatif olan yabancı turist bize bir miktar döviz bırakacak düşüncesi ile her türlü serbestliği yaşarken; aynı şartları taşıyan vatandaş evlerde kalıyor. Bu farklı uygulamalar vatandaşın kısıtlamalara olan desteğini azaltmaktadır
Eğer bir toplumda adalet duygusu körelir ve zayıflarsa o toplum huzurlu olmaz, toplum katmanları arasında uçurumlar genişler, kargaşa ve anarşi baş gösterir. Türk toplumu daima aklı- selim hareket etmiştir. Oluşan eksik ve yanlış uygulamaların kısa sürede giderilip, adaletin iyi bir şekilde sağlanmasını beklemektedir.
1 yorum
Sevgili Necati, kısa ve öz bir saptama ve eleştiri olmuş.Kutlarım