Son yıllarda tüm dünyada ve özellikle İngilizce literatürde para felsefesi ve ekonomi metafiziği üzerine kaleme alınan kitapların sayısında bir artış göze çarpmaktadır. Bu kitapların ortak özelliği para kazanmak ile insanın kendini gerçekleştirmesi arasında kurulan psikolojik ve ahlaki ilişkilerin abartılı olmasıdır. Ekonomi, para ve hatta finans ekonomisi kayda değer olmakla birlikte günümüzde paranın bizzat üretimin ve insan yaşantılarının asli ve birincil varlıksal statülerinin yerini almaya başlamış olması dolayısıyla bizzat paraya yönelik bilincin eleştirilmesi gerekmektedir. Sanal para bağlamında kaleme alınmış metinler Amerikan rüyası, para ve mutluluk kapsamında yazılmış metinlere kıyasla daha da aşırılıkçı oldukları için bu eleştirinin geciktirilmemesi elzemdir.
Yunanistan asıllı İngiliz girişimci ve yatırımcı Andreas M. Antonopoulos’un aşağıdaki sözleri bunun önemine yönelik bir kanıt olarak alınabilir:
“Yeniden, para nedir? Para bir dildir, dilsel bir soyutlamadır. Para, birbirimizle değer iletişiminde bulunmak için kullandığımız bir dildir. Para sadece değeri ifade etmemizi sağlar. Bu değerin ekonomik sonuçları olmakla birlikte başka sonuçları da vardır. Sosyal bağları, toplumsal ilişkileri ve çağrışımları tesis edebilmek ve organizasyonlar oluşturmak için hep parayı kullanıyoruz.”[1]
Morgan Housel’ın İngilizcede 2020 yılında yayınlanmış olan The Psychology of Money: Timeless Lessons on Wealth, Greed, and Happiness (Paranın Psikolojisi: Zenginlik, Açgözlülük ve Mutluluk Üzerine Zamansız Dersler) adlı kitabındaki şu cümle yukarıdaki paragrafta saptanan yeni insani durumun neticesini başarılı bir şekilde dile getirmektedir: “İnsanlar parayla delice şeyler yapmaktadırlar. Fakat [aslında] hiç kimse deli değildir.”[2] Paranın nasıl çalıştığına ve işgördüğüne ilişkin başarılı bir kitapta hem paranın imlediği emek, üretim ve insan yaşantılarının birincilliği teslim edilmektedir,[3] hem de günümüzdeki gelişmelerin finans ekonomisinin insanları getirdiği bir bilinç aşaması olduğu vurgulanmaktadır.[4] Burada finans ekonomisine ve paranın sosyal hayatın temel ölçütü olmasına yönelik kabulün genel halk kitleleri veya popüler kültür tarafından benimsenmiş olduğunu belirtmekte yarar vardır. Açıkça söylendiğinde bu aşamanın devamında insanlar paranın insandan daha kıymetli olmadığını muhtemelen anlayabileceklerdir ve bunun için biraz beklemek de lazımdır. Ama paranın insan yaşamındaki mevcut etkinliği finans ve tüketime insanların alıştırılması kadar bizzat bu alışkanlığın öznesi olan genel halk kitlelerinin konu üzerine düşünmemesinden kaynaklanmaktadır. Sonda söylenecek şeyi burada söylemenin belki de zamanıdır: “İhtirasla talep ettiğin finansal başarıyı açıkça kınama durumuna geldiğinde, hem finansal başarıya ulaşamazsın, hem de Allah vergisi sağlık ve mutluluk gibi haklarını unutuverirsin.”[5]
Dünya insanlarının şimdiki zamandaki durumları birkaç cümleyle saptandığında şöyledir: Birbirlerine zarar vermek isteyen veya biri diğerinden talepte bulunan insanlar birbirlerinin sadece ve özellikle paralarına tenezzül etmektedirler. Bu durum sözgelimi insani teşekkür, minnattarlık, duygu, dostluk ve toplumsal birlikteliğin hiçbir geçerliliği ve etkinliğinin kalmamasıyla sonuçlanabilmektedir. Gündelik yaşamda örneğin başarılı bir sporcu için tebrikten ziyade para karşılığı olan ödüller anlamlı olabilmektedir. Örneğin misafirliğe gidildiğinde veya bir doğum günü kutlaması söz konusu olduğunda önemli olan sadece hediye olabilmektedir. Örneğin nafaka davalarında esirgenen ilgi ve alaka için herhangi samimi bir talepte bulunulmamakta ve para olduğunda her şeyin çözülebileceği kabul edilebilmektedir. Örneğin insanların birbirlerinden en çok korktukları şey borç para talep edilmesidir. Sözgelimi vakitlerinin çalınması değildir. Örneğin insanlar arasında en saygıdeğer kabul edilenler bilgisi, dürüstlüğü, erdemi veya alakası çok olan insanlar değillerdir. Bunların pek bir önemi yok gibidir. Saygının ölçüsü genellikle para sahibi olmak ve bunu gösterebilmektir. İnsanların geneli tarih boyunca insanlığın değerli kabul edegeldiği her şeyi para karşılığında mübadeleye sunmaya eğilimli görünmektedir. Bu vakıa, bizzat tabiatın kendisine ve insanın doğasına aykırı olduğu için meydana gelen çelişkileri bertaraf edebilmek üzere yalana sığınılabilmektedir. Bu nedenle paranın felsefesini tartışmaya açmak önemlidir.
Para felsefesi veya ekonomi metafiziğinin amacı paranın yüceltilmesine katkıda bulunmak değildir. Georg Simmel, Pierre Bourdieu, Robert D. Putnam veya Nimi Wariboko paranın yüceltilmesi yönünde yorumlanmamalıdır. Para felsefesi veya ekonomi metafiziğinin amacı, öncelikle parayla ilgili mevcut insanlar arası ilişkileri saptayıp betimlemek, sonra ise bunu eleştirel değerlendirerek insanın evrendeki en önemli ve değerli varlık olduğunu izah etmektir. İnsan değerli olmadığında herhangi bir inanç, din, ulus veya kültür de hak ettiği saygıyı görememektedir. Ayrıca bu durumda her şeyin ölçüsü olması gereken bilgili insanın yerine bilgisiz kimi insanların hevesleri para üzerinden ölçü haline gelebilmektedir. Yaşam daima insanla ilgilidir ve aslında her zaman ve yerde ölçü insandır. Bilinçli insanlar yerine bilinçsiz insanların eğilim ve kararları ölçü ve hakem olduğunda insanların ortak kazanımlarına halel gelebilir. Amerikan rüyası ve kendini bireysel gerçekleştirme kültürünün finans ekonomisi üzerinden insanlara verdiği en önemli zarar, nasıl olursa olsun bir sembolden başka bir şey olmayan paranın elde edilmesinin insan için yeterli olduğuna genel halk kitlelerini inandırmış olmasıdır. İnsan bir şekilde paranın sembol olduğunu anlayabildiği için kendi içinde menfaatlerinin asıl olduğuyla ilgili bireysel bir hakikat karayışına evrilebilmektedir. Bireyin haklarının önemli olduğuyla ilgili tarihsel eleştirilerin hiçbirinin amacı böyle bir hakikat kavrayışı değildi. Muhtemelen yeniden değerlendirilerek eleştirilip daha ileriye götürülmesi gereken ilk kitap ve bireyci görüşler F. A. Hayek’e aittir.[6]
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli gerçekleşen ve “asrın felaketi” denilen dehşetengiz depremlerin ardından Türkiye’de hissedilen de insanın, insanlığın, bilginin, bilimin, emeğin ve üretimin ne denli önemli olduğudur. Bazı müteahhitlerin daha fazla ve hızlı para kazanma arzuları mevcut depremin inanılmaz maliyetini artırırken Türkiye genelinde kendiliğinden teşekkül etmiş olan yardımlaşma ve dayanışma duygusu da para ve zenginliğe yönelik açlık ve hırsın ne denli yanlış olduğunu gösterebilmektedir. Bu vesileyle malum depremde hayatını kaybeden bütün Türk vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve geride kalan bütün milletimize başsağlığı dilerim. Allah Türk devleti ve milletinin yardımcısı olsun. Bir daha böyle bir felaket yaşamamamızı temenni ederim.
[1] Andreas M. Antonopoulos, The Internet of Money, Amazon Kindle Baskısı, Merkle Bloom LLC, 2016 (e-kitap), s. 11.
[2] Morgan Housel, The Psychology of Money: Timeless Lessons on Wealth, Greed, and Happiness, Amazon Kindle Baskısı, Harriman House, 2020 (e-kitap), s. 19.
[3] DK, How Money Works: The Facts Visually Explained, Amazon Kindle Baskısı, DK Publishing, 2017, s. 11, 18-19.
[4] DK, How Money Works: The Facts Visually Explained, s. 56.
[5] Esther and Jerry Hicks, Money, and the Law of Attraction: Learning to Attract Wealth, Health, and Happiness, California, New York: Hay House, Inc, 2008, s. 18.
[6] Bkz. F. A. Hayek, Individualism and Economic Order, London: The University of Chicago Press, 3. Basım, 1958, s. 1-32.
1 yorum
Hocam sizi yeni keşfettim. Daha önce tanısaydım keşke diyorum. Kuranı kavramla bir zulmü harika tespit etmişsiniz.zulübir şeyi olması gerektiği yerin dışına koymaktır. Paraya olmaması gerektiği kadar değer vermek bir zulüm. Ayrıca insan seviyesine uygun olmayan bir düşünce ve fiiliyatta bulunarak kendisine de zulmediyor.zihnine sağlık.