Nişantaşı Işık Lisesi’nde yapılan “Cumhuriyetimiz” konulu panelde Prof. Dr. Nur SERTER konuşmuş: “Türkiye’de iktidar olmak için halk oyu kafi değildir. Halkın oylarını alıp iktidar olsanız bile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi dışında kaldığınız zaman, iktidar yetkisini kullanma hakkına sahip olamazsınız.”
Bu sözü geçen felsefe dışında kalanlar kimlerdir? Bilemiyorum, ama;
Biz de konuşalım:
Üniversitede yönetici olmak için öğretim üyelerinin oyu kafi değildir. Öğretim üyelerinin oylarını alıp yönetici olsanız bile üniversitenin kuruluş felsefesi ve bilim felsefesi dışında kaldığınız zaman iktidar yetkisini kullanma hakkına sahip olamazsınız.
Başbakanlık Müsteşarı Prof. Dr. Ömer DİNÇER konuşmuş:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıçta ortaya koyduğu laiklik, cumhuriyet ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerinin daha katılımcı, daha adem-i merkezi, daha Müslüman bir yapıya devretmesi zorunluluğunun ve artık bunun zamanının geldiği düşüncesini taşıyorum.”
Biz de konuşalım:
Türkiye Cumhuriyetinin laiklik ilkesi bağımsız, bilimsel ve evrensel düşünen insanın yaşam felsefesi olmalıdır.
Cumhuriyet ilkesi, birey ve bireylerin oluşturduğu toplum olarak, evrensel insan haklarının yaşandığı bir yapılanmanın yansıttığı yaşam felsefesi olmalıdır.
Milliyetçilik ilkesi, vatanseverlikle özdeşleşmiş, dağdaki eşkıyayı düze indirip istiklal harbi yaptırabilen bir anlayışın yaşam felsefesini yansıtmalıdır. Daha çok katılımcı değil, bireyin onurunu koruyan, özgür iradesiyle hareket ettiren, özgün üretimine kapı açan ve toplumun tabanından başlayan doğrudan demokrasi sürecini yapılandıran;
Daha adem-i merkezi değil, yerinden yönetimi yozlaştıramayan, “dahalarla” sadaka dağıtır gibi evrimci bir oylama sürecine sokmayan, yetki ve sorumluluk bütünlüğü içinde yeniden yönetimi yapılandıran;
Daha Müslüman bir yapıya değil, evrensel hukuk ilkelerini yaşam felsefesi olarak algılayan ve uygulayan bir sisteme, Müslüman’ı da emanet etmeği yapılandıran; bir siyasetin zamanının geldiğine inanıyorum.
Bir Harvard’lı Profesör konuştu;
Harvard Üniversitesi İşletme Fakültesinden Prof. Dr. Juan Enriguez, Müslüman’lara seslenerek:
“İslam dünyası insan medeniyetinin ve başarısının öncüsü olmuştu. Bu medeniyetler Avrupa’dan 300 yıl daha ilerideydi. Şimdi Kosta Rika’nın gerisinde kaldı… Global dünyada bilim ve teknoloji üretmeyen toplumlar geride kalır.
‘Alimler peygamberlerin varisleridir, beşikten mezara kadar ilim öğrenin.’
Bunlar, Hz. Muhammed’in hadisleridir” diyor.
Biz de konuşalım:
“Bugün artık insanların kaza sonucu kopan kollarının kendi gen kodları ile oynayarak yenilenebileceğini-” söyleyen Yaşam Bilim Projesi yöneticisi bilim insanına, ben ne söyleyebilirim?
“Türkiye teknoloji ve bilime bakış açısını değiştirsin ve patent geliştirsin” önerisini, Sayın Başbakan ve Müsteşarına, Sayın YÖK Başkanı ve TÜBİTAK Bilim Kurulu’na “uyarı” olarak hatırlatabilirim.
Yeni yılınız kutlu ve mutlu olsun.
23
önceki yazı