Protetik diş hekimliği hizmetleri, diş tedavileri arasında yalnızca işlevsel anlamda değil, estetik anlamda da giderek yaygınlaşan bir seçenek haline gelmiştir. Özellikle koruyucu diş hekimliği ve materyal teknolojilerindeki son gelişmeler tedavileri rutin olmaktan öteye taşıyarak hastanın sosyal ve psikolojik yönden de toplumla bütünleşmesinde bir araç olmuştur. Hasta haklarının temelinde hastanın alacağı sağlık hizmetinin türü, muhatapları ve sonuçları ile ilgili bilgi almak ve kendi sağlığı için en uygun olanını hekimi ile görüşerek güvence aldıktan sonra uygulanmasına rıza göstermek yatar.
Oysa protetik diş tedavi hizmetlerindeki son düzenlemeler ile bu gerçek tam anlamıyla örtüşmemektedir. Diş hekimliği fakültelerinde sunulan protetik diş tedavi hizmetlerini derinden etkileyecek yasanın olası olumlu/olumsuz sonuçlarından daha önce söz etmiştik. Bugün, bu uygulamanın hastalarımızı mutlu eden ‘’ödeme yapılmaksızın’’ protez yapımı boyutu dışında hastalara ‘’kaliteli sağlık’’sunamamanın sıkıntısını ne yazık ki biz diş hekimleri yaşamaktayız.
Özellikle son yıllarda, implant üstü restorasyonlar, laminate veneer ve diğer estetik tüm seramik restorasyonlar, zirkonya protezler gibi yüksek maliyetli ekipman ve özel donanımlı laboratuvar ve deneyimli dental teknisyen emeği gerektiren protetik tedavi seçenekleri artık rutin uygulanır hale gelmiştir. Hastalar bu özellikli protezler hakkında medya yolu ile bilgi edinerek hekimlerinden bu tür tedavileri talep etmektedirler.
Doğaldır ki ileri teknoloji ve klinik deneyim gerektiren bu uygulamaların öncüleri diş hekimliği fakültelerimizdir. Bu konularla ilgili klinik ve laboratuvar çalışmaları ve araştırmalar sürekli yapılmakta ve olumlu-olumsuz yönleriyle hastalarımızın tedavileri yönlendirilebilmektedir. Ancak ihale usulüne göre dental laboratuvar hizmet alımı, hem hekimlerimizin hem de hastalarımızın kaliteli hizmet alabileceği, donanımlı ve yüksek teknolojiye sahip laboratuvar seçme hakkını elinden almıştır. Yüksek teknolojinin ve emeğin karşılığının altında hizmet vermeyi hiçbir laboratuar ve hekim kabul etmeyecektir. Durum böyle iken özellikli tedavileri düşük ücretle yapabilecek bir laboratuvar yerine rutin tedavileri orta kalitede yapabilecek vasat sağlık hizmeti alımı gündeme gelmiştir.
Bunun yanı sıra, lisansüstü düzeyde araştırma yapmakta olan diş hekimlerimizi de rutin tedaviler dışında özellikli tedavi yapmaktan geri tutacak sıkıntılı bir döneme girilmiştir. Düşününüz ki, hasta yüksek ücretler karşılığında implant tedavisi görmüş, sıra hayalini kurduğu konforlu protezine kavuşma hayalinin gerçekleşmesine gelmiş, ancak protez üst yapısı malzemesi ve üretimi hekimin tüm çabalarına rağmen koşullar gereği seçilmek durumunda kalınan laboratuvar teknolojisindeki yetersizlikler ve teknik başarısızlık nedeniyle orta düzeyde sonlanmış. Bu, hastanın ağzına takılacak protezin malzemesi ve teknolojisini seçme özgürlüğünü ve hekimin tatmin edici yüksek kalitede hizmet verme hakkını elinden almaktır. Bu yasal düzenleme ile hastanın ücret ödemeden protetik tedavi hizmeti alması gibi olumlu bir amaç ortaya konmuş olsa da sonuçlarının bu yönde olmaması için diş hekimlerimizle birlikte hastalarımızın bir bütün olarak görülmesi ve hastaya bilinegelen protetik tedavilerin yanı sıra modern ve koruyucu protetik tedavilerin de yapılabilmesi için ivedilikle adım atılması gerekmektedir.