Geçen ay, 17. Middle East Fertility Society (MEFS) Kongresi için Şam’da idik. Her yıl bir Orta Doğu veya Kuzey Afrika ülkesinde yapılan kongrenin bu yılki ev sahibi Suriyeli meslektaşlarımızdı. Geçmiş yıllarda da yazmıştım, MEFS kongrelerine yalnızca Orta Doğu ülkelerinden değil, Avrupa ve Kuzey Amerika’dan da katılım oluyor ve kongre dili, katılımcıların çoğunun ana dili Arapça olmasına rağmen, İngilizce. Bu da kongrenin her geçen yıl infertilite camiasında daha fazla önem kazanmasını sağlıyor. Bu yıl da çeşitli ülkelerden bin 300 civarında meslektaşımız bu kongreye katıldı.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan camianın duayen hocası Prof. Aboulghar, 17 yıldır İngilizce olarak yayımlanan Mefs Journal ile ilgili ileriye yönelik projelerini anlattı ve derginin yakında PubMed gibi uluslararası indekslere gireceğini söyledi. Prof. Aboulghar, konuşmasının bir bölümünde, Türkiye’de infertilite ve IVF alanında son 10 yılda gelinen parlak düzeyi ve ülkemizden çıkan yüksek değerdeki bilimsel çalışmaları anlattı ve “ Biz de başta Türkiye’den olmak üzere, tüm dünya ülkelerinden daha fazla sayıda orijinal araştırma yazısı alabilmek için dergimizi artık uluslararası alanda şöhret sahibi bir yayınevinde basmaya karar verdik” dedi. Bu sözler beni çok mutlu etti ve onore oldum.
Ülkemizde üst düzey bilimsel araştırmalar yapıldığını saygın bir yabancı hocadan duymak elbette koltuklarımızı kabartıyor. Ancak, acaba bu değerli bilimsel çalışmalar Türk dergilerinde yer alabiliyor mu? Cevap maalesef, hayır. Çünkü pek çoğumuz bilimsel çalışmalarımızı yurt dışına gönderiyor ve SCI ya da PubMed gibi saygın uluslararası indekslerde yer alan dergilerde yayınlanmasını istiyoruz.
Bunun bir başka sebebi de YÖK’ün doçentlik kriterleridir. Doçentlik dosyalarında SCI ya da PubMed gibi indekslerde yer alan araştırmalar olması bizce de gereklidir. Ancak, burada YÖK yapacağı düzenlemelerle Türkiye’de yayımlanan ve uluslararası yayıncılık kurallarına uyan kendi dergilerimizi de kollamalıdır. Doçentlik değerlendirmelerinde bu tip dergilerimizde yayınlanmış araştırmalara da ekstra puanlar verilmelidir. Böylece ülkemizden de pek çok değerli çalışma bu dergilerimize gönderilecektir. İşte bu orijinal çalışmalar da kendi dergilerimizin PubMed ve SCI’ye girmesini sağlayacaktır. Çünkü günümüzde yapılan tüm çalışmalar, uluslararası indekslerde yer alması ve atıf sayıları ile değerlendiriliyor. Öte yandan bu indekslere giren dergilerimiz ülkemizi uluslararası bilim camiasında da en iyi şekilde tanıtacaklardır.