İnsanlığın dünya üzerindeki yaşamında son yüzyıldaki değişme hızı, önceki insanlık tarihinin gelişiminin çok çok üzerindedir. İnsanlar kendisine hizmet edecek taşıma araçlarını keşfettikten sonra günlük ortalama aktiviteleri giderek azalmış ve hatta durmuştur. Belki de gelecekte hiç hareket etmeye ihtiyaç duymayacaktır. Aynı 2008 yılında yapılmış Wall-E çizgi film prodüksiyonunda anlatılan bir yaşama doğru sürükleniyor muyuz?
Ayakta durmak ve yürümek için dizayn edilmiş biyomekaniğimiz, yaşadığımız süreçte daha da tembelleşmemiz ile giderek etkilenmeye ve bozulmaya başlamıştır. Aslında insan doğası gereği hep kolay yolu seçtiği için bu kısır döngü daha çok insanda benzer şikayetler ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bizler 100 yıl önce günü uyku dışında oturarak geçirme süremiz 2-3 saati bulurken bu gün her bir insan uyku dışında günlük 8-15 saatini oturarak geçirmektedir. Bazı bilimsel yazılarda son 20 yıl içinde bu sürenin giderek arttığı görülmektedir (1, 2). Ayrıca oturma şekilleri de kişiden kişiye değiştiği için en fizyolojik şekilde genellikle oturamamız da bel ve sırtımızı en çok etkilenen vücut yapımız haline getirmektedir. Günümüzde hastanelere başvuru şikayetleri içerisinde bel ağrısının giderek daha yaygın olmasının nedeni budur. Biz beyin cerrahlarının sık karşılaştığı bel omurgamız üzerinde hissedilen zaman zaman kemer altında iki yana yayılmakta olan lokal bel ağrılarının kaynağı da aynı şeydir. Özellikle okul çağı (orta kolu ve lise) evresi bittikten sonra 20’li yaşlarda başlayan ve 40’lı yaşlara kadar sürebilen, radyolojik görüntülerde belirgin bir kaynağı bulunamayan ancak birçok insanın yaşadığı ve belirgin iş gücü kaybına neden olabilen aslında önemli bir toplumsal sorundur.
Mekanik bel ağrısı olarak adlandırılan bu durum, doğal olarak omurga kemiklerini birleştiren (faset) eklemler, diskler ve onları çevreleyen bağ doku ile yumuşak dokulardan kaynaklanmaktadır. Klinik ipuçları mekanik tip bel ağrısı olan hastaların belirlenmesine yardımcı olabilir. Bu hastalarda tarif ettikleri bellerinde oluşan ağrının yanında bacaklarında ilerleyici bir güçsüzlük, duyu kaybı yani uyuşma, idrarını yapamama yada idrarın kaçırılması gibi bir durum asla ortaya çıkmaz. Ancak bel ağrısının ortaya çıkış şekli tipiktir. Genellikle sabahları günün erken saatlerinde kişi yataktayken ortaya çıkar ve kişinin yatakta dönüp durmasına ancak bir türlü uygun bir pozisyon bulamamasına yol açar. Sonunda doğrulup kalkmak zorunda kalır ve birkaç adım atıp evin diğer ucuna yürüyünce ağrı hafiflemeye ve kaybolmaya başlar. Aynı şeyler fazla uzun süreli oturunca, oturduğu yerden ilk doğrulup kalkmaya çalıştığında da ortaya çıkar, ona zorluk çıkartır ve birazdan kaybolur. Biraz yürüyünce ısınan beli gevşer ve rahatlar. Sabah tutukluğu da denebilen durum romatolojik hastalıklarda belki biraz daha ağır oluşabilir ancak tipik mekanik bel ağrılı hastalarda hadise çok daha kısa sürede oluşur ve kolay sonlanır. Ancak her günün sabahında tekrarlama eğilimi vardır. Belimizdeki eklemleri etkileyen romatolojik hastalıklarda sabahları yaşanan tutukluk çok daha ağır ve uzun sürelidir. Mekanik tip bel ağrısı olan hastalar sabah ağrı nedenli uyanırlar ancak belirgin bir tutukluk yaşamadan günlük aktivitelerine devam edebildikleri görülmektedir. Asıl nedenleri yukarıda da belirlediğimiz gibi modern sedanter yaşamımızdır ve hazırlıksız olmadan yaptığımız tekrarlayan omurga hareketlerimiz, yanlış egzersizlerimiz ve kötü oturma alışkanlıkları zamanla mekanik bel-sırt ağrılarının gelişmesine yol açabilmektedirler.
Bu amaçla lomber yani bel omurgamızın öncelikle düz röntgenleri yani radyografileri ile kemik yapısının düzeni hakkında değerlendirme yapılabilir. Manyetik rezonans (MR) görüntüleme nörolojik veya yumuşak doku anormalliklerinin kaynağını belirlemek için daha uygundur. Israrcı kliniğe rağmen filmlerde genellikle çok belirgin bir bulgu saptanmayabilir.
Mekanik bel ağrısı için farklı tedavi yöntemleri vardır. Ağrının şiddetli olduğu dönemlerde kısa süreli olarak (7-10 gün) non-steroid antiinflamatuar ilaçlar (ödem giderici etkisi olan analjezikler) ve lokal uygulanan yine anti-inflamatuar özellikli jeller veya merhemler kullanılabilir. Ağrı eğer devam etmekte ve kronik karakter kazanmaktaysa parasetamol, antidepresanlar (duloksetin hariç), iskelet kası gevşeticiler gibi diğer medikal tedaviler uygulanabilir. Ağrı her şeye rağmen devam ederse kortizon ve lokal anestezik ilaçların kombinasyonu ile faset eklem blokları yapılabilir. Ağrı bloklarının skopi eşliğinde yapılması hem etkinlik açısından daha sağlıklı hem de daha güvenlidir. Ancak bu tip kronik bel ağrılarından kurtulmanın en doğal yolu bel kaslarımızı düzenli olarak çalıştırmak ve bel kaslarımızı güçlendirmektir. Bu sayede omurgamızı saran kaslar güçlenince omurgamızı etkileyen yüke ve kuvvetlere karşı direnci de artmış olur. Hem de belimizdeki toplam 10 ekleme ve sırtımızdaki toplam 24 ekleme hareket kazandırılmış olur. Ağrıya neden olan eklemlerdeki deformasyona engel olunmuş olur.
Bazı küçük öneriler ağrıyı azaltmamıza yardımcı olabilir:
- Dizlerinizin arasına bir yastık koyarak vücudumuzun yanı üzerine veya dizlerinizin altına bir yastık koyarak sırt üstü yatın.
- Omurga üzerindeki baskıyı azaltmak için otururken sandalyenizde bir bel desteği rulosu kullanın.
- Sürekli oturmayın, her 20-30 dakikasında bir ayakta mola verin, ufak bir yürüyüş yapın.
- Belinizi güçlendirene kadar tekrarlayan eğilme, bükülme veya kaldırma gibi durumlardan geçici olarak kaçının.
- Ağrı varken yapılabilecek güvenli egzersizler için imkan varsa fizik tedavi uzmanlarından bilgi alın. Yada, sırt üstü yatın ve yavaşça bir dizinizi göğsünüze ve ardından ikinci dizinize getirin. Kalçalarınızda ve belinizde hafif bir gerginlik hissetmek için dizlerinizi göğsünüze sarın. 5 saniye basılı tutun, 10 kez tekrarlayın ve bu basit egzersize 4-5 gün devam edin.
Sonuç olarak; bu yazımda günlük hayatında bir çok insanın karşılaştığı bu tip ağrılarla nasıl başa çıkabiliriz onu özetlemeye çalıştım. Tabiiki bu tip ağrılar başlayınca hemen kaygıya kapılıp direkt beyin cerrahlarına koşulmasını önermiyorum. Öncelikle sizlerin yapabilecekleri ve kolayca aile hekimlerinizden alınabilecek yardımlar olduğunu vurgulamak için yazıyorum. Günden güne polikliniklerimizde bu tip şikayetlerle artan hastaların probleminin asıl çözümünün kolay olduğunu vurgulamak için yazıyorum. Asla bu tip ağrılar için acil bir cerrahi gerekmediğini vurgulamak istiyorum. Ve sonunda Cumhuriyetimizin 99. yılını kutlarken, bizlerin bu günlere gelmesine vesile olan başta Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarını saygıyla ve minnetle anmak istiyorum. Yine büyük önderin bir sözü ile bitirmek istiyorum, “Bir Türk dünyaya bedeldir.” Aslında her şey bir kişi ile başlar. Hepimizin o doğru kişi olmaya çalışması dileğiyle..
Sağlıklı bel ağrısız günler diliyorum.
Kaynaklar:
1. Americans Sit More Than Anytime In History And It’s Literally Killing Us. Nicole F. Roberts. 2019, Forbes.
2. Levine, J. A. (2015). What are the risks of sitting too much. Mayo Clinic. Retrieved from http://www. mayoclinic. org/healthy-lifestyle/adult-health/expert-answers/sitting/faq-20058005.