Bilindiği gibi akademik kariyer sürecinde en önemli aşama “doktora tezi”nin tamamlanma aşamasıdır. Doçentlik aşaması ise öğretim üyesi olma sürecinin en stratejik aşamasıdır.
Doktora tezi, akademik işlerle uğraşmak niyetinde olan insanların performansını belgeleyen ve formasyon kazandığını yansıtan stratejik çalışmadır.
Doçentlik ise, doktoranın kazandırdığı formasyonla araştırmaları sürdürmek, eğitim ve öğretim sürecinin kazandırdığı tecrübe ve birikimle de öğrenci ve asistan yetiştirmek için kazanılmış akademik kariyerdir.
Sorun şu:
Sağlık bilimleri temel alanından doçentlik aşamasına geçebilmenin çalışmalarını sürdüren “doktoralı adayların” doktora tezlerinin doçentlik aşamasında değer kaybına uğramalarıdır.
Bilindiği gibi,
Sağlık bilimleri temel alanında doçent adaylarının “asgari koşulları” sağlama mecburiyetleri vardır.
Koşullar:
Her aday, SCI-Expanded, SSCI veya AHCI kapsamındaki dergilerde birinci isim olarak yayımlanmış özgün araştırma makalesi ve SCI-Expanded, SSCI veya AHCI kapsamındaki dergilerde yayımlanmış özgün araştırma makalesi (en az iki tane) sağlamak zorundadır.
Buraya kadar güzel…
Ancak aday bu eserlerini, uzmanlık tezinden üretmemelidir ve de adayın eserlerinden hiçbiri, doktora veya tıpta uzmanlık unvanı aldıktan sonra yaptığı çalışmalar, doktora tezinden kaynaklanmamalıdır.
Bir başka deyişle, doçent adayı, doktora tezinin kendisine verdiği formasyonu ve bilim felsefesi birikimini terk ederek yapacağı farklı ve yeni çalışmalarla doçent olabilme sürecine girme hakkına sahip olabilir.
Bilimsel sürecin, akademik çalışmalarda en önemli ve olmazsa olmaz aşamayı oluşturan “doktora tezi”ni dışlayan, yozlaştıran ve akademisyenin bilim felsefesi adına istikrarını bozan böyle bir uygulamanın onlarca yıl üniversite ve eğitim hastanelerinde devam etmesinin bilim üretmeye olumsuz etkisinin tartışmaya açılması görüşündeyiz.
Umulur ki ilgililerce (Yükseköğretim Kurulu) dikkate alınır.
Ve de, ayrıntıyla uğraşan bilim dünyasının yeni keşiflere ortam hazırladığı çağımızda, bir defektimizi daha düzeltmiş oluruz.
Saygı ve sevgiler…