I – Önce TCK’nın maddelerinden ilgili olanlara bana göre uygun ifadelere bakalım:
MADDE 22. (2) …Tıbbi görev taksirinin açıklamaları ve ayrıntıları, Tıbbi Görev Taksiri Kanunu’nda yapılmıştır.
MADDE 53. (6) Sağlık çalışanı dışındaki …
MADDE 85. (1) Sağlık çalışanı dışındaki kişilerle ilgili olmak üzere Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Sağlık çalışanının ceza işlemleri Tıbbi Görev Taksiri Kanunu’na göre yapılır.
MADDE 88. (1) ….Tıbbi olası kasıt ile yaralama suçunun cezası, 6-12’de birine kadar indirilir.
MADDE 89. (6) Sağlık çalışanının Taksirli suçunun cezası Tıbbi Görev Taksiri Kanunu’na göre belirlenir.
TCK’nın 280. maddesi sağlık mesleği mensuplarının bir suçu meslek gereği öğrendiğinde bildirmesini zorunlu kılmakta. Bu maddeye “Bir hastalığı teşhis ve tedavi aşamalarında araştırırken, sır olarak öğrendiği bir konuyu bildirmesi, hastanın sağlığı ve yaşamını olumsuz etkilemeyecek ve tehdit etmeyecek, topluma ve başkasına da zarar vermeyecek ise, öğrendiğini mesleki bir sır olarak saklayabilir.” fıkrası eklenmeli. Çünkü CMUK’nun 46 ve 70. maddeleri sağlık çalışanının koşullu tanıklık veya bilirkişilikten çekilmesine müsaade etmektedir.
II – “Tıbbi Yanlış Uygulama Kanun Taslağı” maddelerinde düşündüğüm değişiklikler olarak altı çizili olanlar çıkarılmalı, italik karakterli olanlar ise eklenmelidir.
Madde 1- Çalışanlarının çaba yetersizlikleri nedeniyle standart uygulamayı yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan zararlar ile ilgili temel esasları düzenlemektir.
TERİMLER
Madde 3 – Çaba yetersizliği: Sağlık çalışanının ihmal etme, önemsememe, savsaklama, ilgisizlik, oyalanma, önlem eksikliği, özen eksikliği, dikkatsizlik, yetkin olunmayan bir işi yapma veya eksik inceleme yapma sonucu; a) Yapılması gerekenin yapılmaması, b) Yapılmaması gerekenin yapılmasıdır.
Hekim: Kamu veya özel sağlık kurumu veya kişisel sağlık işyerinde hastaya doğrudan veya dolaylı teşhis, tedavi ve sağlık bakım hizmeti vermek üzere maaş, ücret, yevmiye ve mukavele ile istihdam edilen ve bu sahada mesleki eğitim görerek yetişmiş hekim veya diş hekimi diplomalı kişidir.
Komplikasyon: İlaçlı veya girişimsel tıbbi bir uygulamada, yeterli çaba ve sorumluluğa rağmen beklenen risk ve zarardır.
Müdavi hekim: Kamu veya özel sağlık kurumu veya kişisel sağlık işyerinde hastaya doğrudan veya dolaylı teşhis, tedavi ve sağlık bakım hizmeti vermek üzere poliklinik veya muayenehanede ayaktan başvuran veya kurum servisinde yatan hastadan sorumlu olan hekimdir. Hasta kayıtları, rapor verme ve reçete yazma gibi işlemler müdavi hekim tarafından yerine getirilir.
Olumsuz şartlar: Aşırı iş yoğunluğu sırasında veya tam dinlenmeden hemen sonrasında, görev uykusuzluğu sırasında, kendisi hasta veya şiddetli özel bir travmatik durum içinde iken zorunlu şartlala görevde ise, kazaen ve beklenmeyen bir terslik nedeniyle, teknik eksiklikler nedeniyle-gerekli tanı aletleri eksikliği, gerekli tedavi alet veya malzeme eksikliği, alet arızası gibi durumlardır.
Sağlık kurumu idaresinin çaba yetersizliği: a) Kurum işleyişinde: Gereken emir, direktif ve talimatın verilmesinde, sağlık çalışanlarını yeterince kontrol etmede, izlemede ve tıbbi araçların kifayetsiz, elverişsiz, kötü olmasını gidermede veya b) Sağlık çalışanının: Çalışma düzenini organize etmede, çalışmayı olumsuz etkileyen durumları düzeltmede, icapçının ulaşımını sağlamada yukarıda tanımlanan kelimeler çerçevesinde yeterli ölçüde çaba göstermemesidir.
Tıbbi Yanlış Uygulama-Tıbbi görev taksiri (Malpraktis): Hekimin teşhis ve tedaviye yönelik standart bir uygulamayı yapmaması, çaba yetersizliği veya sorumluluk ihlali sonucu hastada maddi, bedensel ve/veya ruhsal zarar oluşturacak bir şekilde yapmasıdır. Beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan zararlardır.
Tıbbi olası kasıt: Fiil ile oluşabilecek zararı öngörme-tahmin etme olduğu halde fiili işlemek. Örneğin; uyuşturucu madde almış iken (görevde), kızgınlıkla-intikam amacıyla, yetkin olmadığı halde işlem yapma, keyfi umursamama ve ilgisizlik, temel önlemleri bilerek almama.
Madde 4- Hekim, Ulusal ve Uluslararası Hasta Hakları Yönetmeliği’nde belirtilen hasta haklarını teşhis ve tedavi süresinde uygulamakla görevlidir.
Madde 5- Hekim, acil vakalar hariç, hastasını bizzat muayene etmeden ve teşhis kanaatine varmadan tedavisini başlatamaz. Her hasta muayenesinde, farklı uzmanlıklara göre Sağlık Bakanlığı, Türk Tabipler Birliği ve ilgili uzmanlık sivil toplum örgütlerinin iş birliği sonucu belirlenen muayene protokolünün uygulanabileceği kadar süre ayrılır.
Madde 9- Sözlü veya yazılı olarak hasta, yakını veya kanuni temsilcisi ile teşhis ve tedavi güvencesine ilişkin tıbbi sözleşmeler yapılamaz, güvenceler verilemez.
Hekim, hastane ortamında yetkili diğer bir müdavi hekimin hastayı devraldığından emin olmadan veya acil durum ortadan kalkmadan ve hastayı izlemeye almadan sorumluluktan kurtulamaz.
Madde 12- …Ancak hastanın hastalığı gerek toplum sağlığı, gerekse yakınları için tehlike oluşturacak ve hastanın durumunun bu kişilerce bilinmesi bazı önlemlerin alınabilmesini sağlayacak ise hastaya ait bilgiler verilebilir.
Madde 13- Hasta üzerinde yapılacak bilimsel araştırmalar, bilimsel bilgi birikimine katkıda bulunabilmek amacıyla kurum etik kurulu ve bu kurul aracılığıyla hastadan (bilgilendirerek izin alma) ve Bakanlıktan yazılı izin almak şartıyla yapılır.
Madde 14- Hekim, savcılıklar ve mahkemeler dışındaki mercilerden gelen cinsel ilişki, tutuklu ve hükümlü muayene isteklerini dikkate alamaz. Ancak reşit olan kişinin yazılı muvafakati ile cinsel ilişkiye yönelik genital muayene yapılabilir. Bu muayene sonucu gizlidir.
Madde 16-…Önceliğin hangi hastaya verileceğine, tıbbi müdahalenin gereklilik derecesi ve tedaviden alınabilecek olumlu beklentiye göre karar verme hak ve yetkisi hekime ait olup, öncelik verilmesi nedeniyle bir sorumluluk doğmaz.
Madde 19- Hastanın hekimi ile ameliyatının kendisi tarafından yapılması hususunda anlaşmasından sonra, hekimin asistanına ameliyatı gözetimi altında yaptırabilmesi için, ancak ameliyat ekibi olarak hastanın bilgilendirerek yazılı izni ile mümkündür alınır.
Madde 20- Hekim ile hasta ilişkisi, hekim tarafından hastasının teşhis ve tedaviye yönelik işlemler bitirilip, idame tedavisinin düzenlemesine ve gerekli açıklamaların yapılmasına ve taburcu işlemi ile ilgili evrakların imzalanmasına kadar devam eder. iyileştiği kanaati edinilip, hastasına açıklanana kadar devam eder.
Kendi isteği ile sorumluluktan çıkmak isteyen hastaya, sözlü verilen bilgiler e ek olarak hastanın yazılı muvafakati alınır ve bu belge hastanın dosyasında saklanır. yazılı olarak da adresine tebliğ ve bu dökümanın hasta dosyasında saklanması önerilir.
Hekiminden ayrılan hasta ile ilgili hekime sonradan ulaşan her türlü test sonuçları, hastanın adresine iadeli taahhütlü mektupla kurum idaresi tarafından yollanır ve asılları ise hasta dosyasında saklanır.
Madde 21- Mesleki olarak reçete düzenleme yetkisi müdavi hekimlere verilmiştir. Hekim ve diş hekimi, hastasına reçete düzenler ve aslını hastaya verir. Acil durumlar ve bir müdavi hekim bulamama dışında, laboratuvar hekimi müdavi hekim olarak reçete yazamaz.
Madde 22- Rapor içeriği müdavi hekimin sorumluluğundadır. Rapor Reçete, hastanın muayenesini takiben tıbbi bulgular ile hastanın genel durumunun değerlendirilmesi sonucu tıbbi durum ve teşhise yönelik kanaati hastalığın standart tıbbi tedavisini ve hastanın genel durumunun değerlendirilmesi sonucu planlanan tedavisi ile ilgili ilaçları içerecek şekilde düzenlenir.
Madde 24- Hekimin hizmetlerinin karşılığı olan ücreti ödemek hastanın, varsa kurumunun, sigortasının veya kanuni sorumlusunun sorumluluğundadır. Hekim, hastanın maddi durumu ne olursa olsun, kesin zorunluluk olmadıkça pahalı ilaçlar ve yöntemler öneremez, hastaya gereksiz harcamalar yaptıramaz ve yararı olmayacağını bildiği bir tedaviyi veremez.
Hizmet bedelini ödemekten imtina eden hastaya, usulüne uygun olarak tanzim edilen hizmet bildirimi ön faturası taahhütlü mektupla yollanır. Ve kolaylık sağlayacak bir ödeme planı ve süresi önerilir. Önerinin yerine getirilmemesi durumunda konu adli mercilere iletilir.
Madde 26- Sağlık kurumunun idaresi, sağlık çalışanlarının tıbbi görevdeki çaba yeterliliklerini sağlamakla yükümlüdür. Sağlık kuruluşunda ortaya çıkan tıbbi yanlış uygulamalardan tıbbi görev taksirinden, görev kusuru oranında birinci derecede sağlık kuruluşu da sorumludur. Oluşan tıbbi görev taksiri nedeniyle verilecek tazminatta kusuru oranında katılır, geri kalan tazminat ise görev taksirini yapan sağlık çalışanı tarafından usulünce tahsil edilir. Madde 27- Sağlık personelinin, tıbbi hizmetlerin kalitesinin yükseltilmesi ve tıbbi kötü uygulamaların en aza indirilebilmesini sağlamak üzere, mezuniyet sonrası eğitimleri esas olup, bu eğitimlerin değerlendirilmesi, kredilendirilmesi ve akreditasyonu Türk Tabipler Birliği tarafından yapılır. Kredilendirme, sağlık personelinin meslekleri ile ilgili olarak gördükleri her çeşit mezuniyet sonrası ve hizmet içi eğitimleri ve bilimsel faaliyetleri ve ilgilinin verdiği tıbbi hizmetler dikkate alınarak yapılır.
Kredilendirmedeki ve dolayısıyla mesleki eğitimdeki devamlılık durumu, tıbbi görev taksiri olduğunda, takdiri indirimde göz önünde bulundurulur.
Madde 27-Madde 28- Özel ve kamuya ait sağlık kuruluşlarında görev yapan sağlık çalışanı, ilgili mevzuatta belirtilen görevleri yeterli bir çaba göstererek ve sorumluluk bilinci içinde eksiksiz yerine getirir. Mesleklerini icra ederken standart uygulamayı yapmamaları tıbbi görev taksiri beceri eksiklikleri veya ihmal nedeni ile ortaya çıkan sonuçlar, bu kanunun ihlali anlamına gelir. İlgililerin yetkili mercilere şikayet hakları vardır.
Zarar, olumsuz şartlar nedeniyle oluşmuşsa veya sözlü veya yazılı eğitim ve uyarılar yapılmış olan bir astın mutlak bireysel katkısı ile olmuşsa, üste ceza ya verilmez veya sadece para cezası ve takdiri indirim uygulanır. Taksirli zarar veren sağlık çalışanının, mezuniyet sonrası kredilendirilmiş eğitim devamlılığı varsa, takdiri indirimde göz önüne alınır.
Bildirim Yükümlülüğü ve Süresi
Madde 29- Tıbbi görev taksiri olabilecek fiilerden birini veya birkaçını sürekli veya zaman zaman yapan sağlık çalışanına şahit olan hasta veya hasta yakınları, görev taksirinin çeşit ve niteliklerini, yapılma zamanını, yapan çalışan/çalışanları yazılı olarak sağlık kuruluşu idaresine, adli mercie veya Bakanlığa bildirir. Bildirim ve şikayet süresi öğrenmeden itibaren 2 (iki) aydır.
Madde 28-Tıbbi yanlış uygulama olabilecek fiilerden birini veya birkaçını sürekli veya zaman zaman yapan sağlık çalışanına şahit olan hasta, hasta yakınları ve diğer sağlık çalışanı veya çalışanları; görev taksirinin yanlış uygulamanın çeşit ve niteliklerini, yapılma zamanını, yapan çalışan/çalışanları yazılı olarak sağlık kuruluşu idaresine veya Bakanlığa bildirir. Tıbbi görev taksirini öğrendikten sonra bilerek gerekli tedbirleri almayan ve idareye bildirim yapmayan çalışanlar ve amir konumundaki sağlık çalışanı, doğacak sonuçtan kusurları ölçüsünde birlikte sorumlu olurlar.
Bildirim ve şikayet süresi öğrenmeden itibaren 2 (iki) yıldır.
Tıbbi görev taksiri Tıbbi Yanlış Uygulama İzleme ve Değerlendirme Kurulu
Madde 31-Madde 30- Kurul, Bakanlık Müsteşarı veya yardımcısı başkanlığında, bir başkan…, ancak bir üye 2 (iki) defadan fazla görevlendirilemez.
Madde 32-Madde 31- …mesleki faaliyetleri nedeni ile, Tıbbi görev taksiri nedeniyle hata, ihmal veya kusurlarıyla üçüncü şahıslara verdikleri ölüm ve akli dengesizlik hali dahil her türlü bedeni zararlara ı yönelik tedavi masrafları ve hükmedilecek tazminatları karşılamak üzere, mesleki mali zorunluluk sigortası yaptırır. Kamu sağlık sektöründe çalışanlar açısından, mali sorumluluk sigortalılık şart ve usulleri, Tıbbi Görev Taksiri İzleme ve Değerlendirme Kurulu Bakanlık Kurulu tarafından belirlenir.
Madde 36-Madde 35- …failin suça vasıta kıldığı meslek ve sanatın, yedi günden üç aya kadar tatiline ve kamu kurum ve kuruluşları dışında işyeri varsa aynı süre kadar bu işyerinin kapatılmasına da hükmedilebilir.
Madde 36-Madde 35- Bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket edenler veya zorunluluğa uymayanlar hakkında şu cezai hükümler uygulanır; a) Sağlık çalışanının olası kasıt ile işlemiş olduğu tıbbi öldürmede beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Ölüm olayında olumsuz beklenmeyen nedenler ve idarenin çaba yetersizliğinin katkısı da olmuşsa takdiri indirim uygulanarak ceza üçte bire kadar. b) Öldürme tıbbi görev taksiri sonucu oluşmuşsa bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Olumsuz beklenmeyen nedenler ve/veya idarenin çaba yetersizliğinin katkısı da olmuşsa ceza ağır para cezasına çevrilir. c) Tıbbi görev taksiri ile TCK’nın 89-2’deki yaralamalar olmuşsa hafif para cezası, 3 cü fıkradaki yaramalarda ise iki kat para cezası verilir. Olumsuz beklenmeyen neden ve/veya idarenin çaba yetersizliği de etkin olmuşsa bu cezalar hakimin takdiri ile verilmeyebilir. Kanunlarda gösterilen ceza hükmü uygulanır. Fiil, kanunlarda daha ağır bir maddi cezayı gerektirmediği takdirde verilecek maddi cezalar, yargılama konusu tedavinin, Sağlık Bakanlığı Yataklı Tedavi Kurumları Fiyat Tarifesinde belirtilen, tedavi bedelinden az veya bu bedelin on katından fazla olamaz. Kalıcı sakatlık veya iş görememezlik hallerinin ortaya çıktığı durumlarda belirlenecek maddi cezalar, kusur ölçüsünde iki misline kadar arttırılabilir. Ayrıca, fiilin işleniş şekline, niteliğine ve tekerrürüne göre failin suça vasıta kıldığı meslek ve sanatın, yedi günden üç aya kadar tatiline ve kamu kurum ve kuruluşları dışında işyeri varsa aynı süre kadar bu işyerinin kapatılmasına da hükmedilebilir.
Madde 38-Madde 37- Bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde diğer kanunların bu kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır. Bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri kendiliğinden yürürlükten kalkar.
“Tıbbi Yanlış Uygulama Kanun Taslağı” başlığında bulunan “Yanlış” kelimesi hasta ve yakınlarında, hekimin yanlışını kollamaya sevk edici etkiye sahip bir kelime olacağından değiştirilmeli ve kanunun başlığı “TIBBİ GÖREV TAKSİRİ KANUNU” veya “TIBBİ GÖREV SORUMLULUK İHLALİ” veya “TIBBİ ÇABA YETERSİZLİĞİ KANUNU” olmalıdır.