Sağlık hizmetlerinde ekip çalışması; sağlığın çeşitli alanlarında eğitim görmüş meslek sahiplerinin, hastanın sağlığına kavuşturulması ve sağlamın sağlığının korunması hedefine doğru yürümeleri anlamını taşır. Hastanelerde sağlık ekibinin tüm eylemleri, hastanın en kısa zamanda sağlığına kavuşturulmasına odaklıdır. Hasta için yapılacaklar ve bunları yerine getirecek meslek sahiplerinin ekibe katılmasında, hastanın hastalığı ve psikolojik durumu yol göstericidir. Diğer bir deyişle hasta, sağlık ekibine katılacak sağlık çalışanlarının çeşitliliğini belirleyen bir konumdadır. Ancak, hastanın, hastalığı ve buna bağlı gereksinimlerinin doğru saptanması; doğru tanı konulması; tedavi ve bakımına yönelik isabetli plan yapılması ve planın özenle uygulanması; hastanın sağlığına kavuşturulmasında en başta gelen koşullardandır. Bu bağlamda, hastaya bakarak sağlık ekibinin kompozisyonunu belirleyen ve ekip üyelerinin eylemlerine ışık tutan hekimdir. Bu nedenle, ekibin en vazgeçilmez üyesinin hekim olduğu ortadadır. Ne var ki, ekibin başarısında önemli rol oynayan diğer üyeler de hekime eş değer önemdedir. Bu gerçeğin daima akılda tutulması, tüm üyelere hak ettikleri değerin verilmesini sağlar ve ekibin başarısını büyük ölçüde artırır. Ulaşılan noktada başarının onuru, sevinci, mutluluğu da ekip üyeleri tarafından eşit biçimde paylaşılır. Bununla birlikte, başarısızlığın sorumluluğu ve üzüntüsü de aynı biçimde paylaşılarak, birbirine suç yüklemeden, başarısızlığın nedenleri araştırılarak bundan bir ders çıkarılması ve bunun birlikte, gelişmek için bir fırsat olarak değerlendirilmesi yoluna gidilir.
Sağlık hizmetlerinden söz edildiğinde “Sağlık bir ekip işidir” söylemi sıklıkla duyulmaktadır.
Söylemin gerçekleri yansıtıp yansıtmadığı konusunda bir iddiada bulunabilmek için, öncelikle ekip çalışması koşullarının var olup olmadığına bakmak gerekir. Bu koşulların en başta geleni, hastadan edinilen ve hekim tarafından yorumlanan bilgiler ışığında saptanan hedefin ekip üyeleri ile paylaşılmasıdır. Çünkü hedefin her üye tarafından bilinmesi onların görev, yetki ve sorumlulukları çerçevesinde hedefe giden yolda neler yapmaları gerektiğini açıklığa kavuşturur.
Bilindiği gibi hastalıkların tedavisinde; hastanın, hastalığına ve tedaviye verdiği tepkinin yakından izlenmesi çok büyük önem taşır. Hemşirelik hizmetlerinin yirmi dört saat kesintisiz sürdürülmesi, hemşireleri gözlem işlevinde ayrıcalıklı bir konuma getirir, Hemşirelerin bu konudaki ayrıcalığı, onların hasta üzerindeki gözlemlerini bilgileri ışığında değerlendirerek hekimi zamanında uyarması sorumluluğuna da dayanır. Bununla birlikte, bazen temizlik elemanının gözlemi de hasta hakkında önemli ipuçları verebilir.
Gözlemlerin başta hekim olmak üzere tüm üyelerle paylaşılması ise gözlemlere anlam ve değer kazandırır. Bu yüzden ekip üyeleri arasında sağlıklı ve sürekli iletişim olmalıdır. Bilginin önemine göre paylaşım; yazılı, hasta viziteleri sırasında sözlü ve ekip toplantıları aracılığı ile sağlanır. Ancak vizitelerde hastanın algı durumu ve mahremiyeti göz önünde bulunur.
Ekip çalışmasında; ekip üyelerinin birbirlerinin mesleki eğitimleri ile bağlantılı görev yetki ve sorumluluklarını iyi bilmeleri ekip çalışmasının başarısı için bir zorunluluktur. Bu husus, hem üyelerden tam kapasitede yararlanılması hem de yersiz ve yanlış beklentiler içine girilmemesi, bireylere eğitimleri kapsamına girmeyen ve hazırlıklı olmadıkları alanlarda görev yüklenilmemesi açılarından çok önemlidir. Ancak genellemek doğru olmasa da, sağlık ekibi üyelerinin, hemşirenin eğitimi hakkında bilgi sahibi olmadıkları ve onların görev, yetki ve sorumluluklarının kapsamını bilmediklerine dair örneklere rastlanmakta ve hemşirelerin de bunlardan yakındıkları görülmektedir. Yanlışlıkların yarattığı yakınma, sorunların çözümü için atılan ilk adım olarak değerlendirilirse, hemşirelerin sağlık ekibi içindeki gerçek yerini bulacağı kesindir.