Önemi herkes tarafından biliniyor olmasına karşın, sağlık hizmetlerinde iletişimin sağlık çalışanları arasında hak ettiği değeri görmemesi ilginç bir durumdur. Genel olarak bakıldığında ülkemizde sağlık çalışanları ile hasta ve hasta yakınları arasında ciddi bir iletişim sorunu yaşandığı genel kabul görüyor olmakla birlikte, iletişimin iki tarafı olan hem sağlık çalışanlarının hem hasta ve hasta yakınlarının karşı tarafı suçladığı görülmektedir. Diğer yandan, ülkemizde yaygın olarak gözlenen kutuplaşma kültürü, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetten de beslenerek konuyu içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Kutuplaşmanın etkisiyle her konuda olduğu gibi bu konuda da kimse kimsenin derdinden anlamaya çalışmadığı gibi, sanki iş birliği yapmaya çalışan iki paydaş değil de iki düşman varmışçasına bir mücadelenin sürdüğünü görüyoruz.
Fakat olumsuz gibi görünen bu tablonun yanında, bu konuda yoğun biçimde çaba harcayan kişi, örgüt ve kurumların da olması konuya biraz daha umutlu bakılmasını sağlamaktadır. Düzenlenen bilimsel ve eğitsel toplantılar, kurulan dernekler, yapılan bilimsel çalışmalar ve açılan yüksek lisans programları konunun yönetimsel ve bilimsel ortamlarda da giderek artan bir ağırlık kazanmaya başladığını göstermektedir.
Ülkemizde bu alanı ifade etmek için “sağlık iletişimi”, “sağlıkta iletişim” ve “’sağlık hizmetlerinde iletişim” terimleri kullanılıyor olmakla birlikte, zaman içinde hangisinin yerleşeceği konusu belirsizdir. Ancak terimleri oluşturan sözcüklere bakıldığında aralarında küçük anlam farklılıklarının olduğu görülmektedir. “Sağlık hizmetlerinde iletişim” daha çok konunun kişilerarası iletişim boyutuna vurgu yaparken “sağlık iletişimi” ve “sağlıkta iletişim” ise kitle iletişimi boyutuna vurgu yapmaktadır. Bu nedenle bu alanda birden fazla kavramın bir arada kullanılması çok şaşırtıcı olmayacaktır.
Sağlık iletişimi, iletişim biliminin araç, yöntem ve stratejilerini kullanarak sağlığın korunması, iyileştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla uygulamaya yönelik bilgi üreten bir bilim alanıdır. Sağlık iletişimi bilim alanının günlük uygulamalara yansımalarına bakıldığında üç boyutta ele alınabileceği görülmektedir: 1)Sağlık çalışanlarının hasta ve hasta yakınları ile kurdukları iletişim ve ilişkiyi inceleyen kişilerarası iletişim boyutu, 2) Halkın sağlıksız tutum ve davranışlarını değiştirme, daha sağlıklı davranış geliştirme boyutu, 3) Sağlık alanındaki hizmet ve ürünlerin tanıtımını amaçlayan pazarlama iletişimi boyutu.
Sağlık iletişimi bilim alanının temel amaçları ise; 1) Sağlık çalışanlarının iletişim ve ilişki kurma becerilerini geliştirmek, 2) Sağlık kuruluşlarının yapısını, örgütlenişini ve sağlık hizmeti sunumunu hasta ve hasta yakını ile bir iletişim kanalı olarak geliştirmek, 3) Her türlü iletişim kanallarını ve araçlarını kullanarak hasta ve sağlıklı bireylerin sağlıkla ilgili tutum ve davranışlarını daha olumlu hale getirmek, 4) Sağlık alanındaki hizmet ve ürünleri tanıtmak, 5) Alan ile ilgili bilimsel bilgi üretmek şeklinde sıralanabilir.
Sağlık iletişimi bu temel amaçlar çerçevesinde; 1) Sağlık hizmeti sunanlarla hasta ve hasta yakınları arasındaki iletişimi ve bu iletişimi etkileyen etmenleri, 2) Sağlık hizmeti sunanların kendi aralarındaki iletişimlerini ve bu iletişimi etkileyen etmenleri, 3) Sağlık kuruluşunun (işleyiş, yapı vs.) hasta ve hasta yakınları üzerindeki etkisini ve bu etkiyi etkileyen etmenleri, 4) Bireylerin sağlık düzeyini korumak ve yükseltmek amacıyla sağlıkla ilgili algı, tutum ve davranışlarını ve bunları etkileyen etmenleri ve 5) Bireylerin sağlıkla ilgili tutum ve davranışlarını olumlu yönde değiştirebilecek etmenleri inceler.
Sağlık iletişimi ile ilgili sık yapılan yanlış değerlendirmelerden biri de, sağlık iletişiminin sağlık çalışanı ile hasta ve hasta yakınları arasındaki iletişim ile sınırlı bir alan gibi düşünülmesidir. Oysa yukarıda tanımlandığı gibi sağlık iletişiminin diğer temel amaçlarından biri de halkın sağlık okuryazarlığı düzeyini yükseltmektir. Yine kurum içi ilişkiler, kurumun bina yapısı, bina içinde her türlü donanımın düzenlenmesi, medyada sağlık ile ilgili sağlıklı bilgiler ve haberler verilmesi de sağlık iletişiminin temel amaçları arasında yer almaktadır.
Hasta ve hasta yakınlarının hekim karşısında toplumsal statü olarak kendilerini daha eşit konumda görmeye başlaması, her türlü otorite karşısında kendisinin de söz söyleme hakkına sahip olduğunun farkına varması ve sağlık konusunda daha çok bilgi sahibi olmaya başlaması alışılagelen hasta-hekim ilişkisini daha eşitlikçi bir ilişki modeline doğru dönüştürmeye başlamaktadır. Bu dönüşüm, sağlık çalışanlarının iletişim konusunda daha çok bilgi ve beceriye sahip olması zorunluluğunu yaratmaktadır. Yine sağlık hizmetleri, sağlık ürünleri ve sağlıkla ilgili olmayan ürünlerin sağlığa etkileri de büyük bir pazar oluşturarak konunun önemini daha da arttırmaktadır.
Sonuç olarak, geleceğin önemli alanlarından biri olan sağlık iletişimi, tüm sağlık çalışanlarının ve sağlık çalışanı eğiticilerinin güçlü ve etkin ilgisini beklemektedir.