Önceleri sağlık finansmanı, çoklu ve parçalı yapıdaydı. Sigortalı vatandaşların pek çoğu, hizmete yeterince ulaşamıyordu. Çalışanlara, hizmetin niteliği ve niceliği aranmaksızın sabit ve yetersiz ödeme uygulanıyordu. Kamuda çalışan doktorlara yeterli para ödenmezken bunun yerine ikili çalışma ile “özel”çalışmaya izin veriliyordu. Özel sektörden vatandaşın işini kolaylaştıran, yeterli bir hizmet alımı yoktu. Kayıt dışılık, israf, uzun bekleme süreleri ve gereksiz sevkler ve yaygındı.
Acil hizmetlerde aksamalar, koruyucu hizmetlerde yetersizlik, bazı bölgelerde yüksek hizmet açığı ve dengesizlikler vardı. Muayenehanecilik (cepten para ödeme zarureti), yaygındı. Hastaneler bakımsız, koğuş tipi odalar yaygın, ayrıca tıbbi cihaz fakirliği mevcuttu. Kamu sağlık hizmet sunumu parçalı yapıdaydı.
Hizmet sunumunda aşırı bürokratik süreçler vardı. Atama ve nakillerde kuralsızlık ve dengesiz dağılım vardı. İlaç fiyatları, hep artış öngören bir şekilde belirleniyordu. Çalışanlarda motivasyon eksikliği vardı. Hastalar muayene için, çoğunlukla doğrudan hastanelere gidiyordu. Sağlıklı hayat için, davranış değişikliği programları yoktu. Hasta uyumuna yönelik programlar (Doğrudan Gözetim ve Tedavi vb.) yeterli değildi. Hastaların hakkını koruyacak, kurumsal yapılar mevcut değildi. Kamudan hizmet alırken hekim seçme hakkı yoktu.
İlaçta “Referans/FiyatSistemi” uygulamasına geçildi. Hastanede yatan hastalar için, ilaç ve tıbbi malzemeler, ücretsiz sağlandı. SSK’lı ve Yeşil Kartlıların da, eczanelerden ilaç alabilmeleri sağlandı. 18 yaş altı tüm nüfusun ve eğitim görenlerin, Genel Sağlık Sigortası kapsamına alınması sağlandı. SSK’lı ve BAĞ-KUR’luların sağlık hizmeti alabilmesi için, prim ödeme süresi 30 güne indirildi !!
Aile hekimliğinde, kayıtlı kişi başına ödeme modeli uygulamaya konuldu. Performansa dayalı ek ödeme sistemi ile kamuda tam zamanlı çalışma teşvik edildi. İlaçta, tek geri ödeme komisyonu kuruldu. Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) kuruldu. 112 acil hizmetleri, yurdun her köşesinde hizmet verebilir hale getirildi. Her ile en az bir Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi (ADSM) açıldı. Tüm illerde, ücretsiz kanser taraması yapan merkezler (KETEM) kuruldu. Aşılama programına, dünyanın en gelişmiş aşıları dâhil edildi. Sigarayla ilişkili, yeni düzenlemeler getirildi.
Merkezi Hastane Randevu Sistemi ‘MHRS’ uygulamasına başlandı. “Ulusal Organ Nakli Bekleme Sistemi” kuruldu. Bakanlığa bağlı tüm hastanelerde, “Hasta Hakları Birimi” kuruldu. Vatandaşa, hekim seçme hakkı sağlandı. İlacı, geçtiği her aşamada izleyen, İlaç Takip Sistemi (İTS) kuruldu. Akılcı ilaç kullanımı stratejileri uygulamaya konuldu. Devlet Hizmet Yükümlülüğü düzenlemesi ile, Ü̈lke genelinde, sağlık personelinin dengeli dağılımı sağlanıyor. Personel istihdam ve nakillerine hakkaniyet ve şeffaflık ve getirildi. Yetkilerin çoğu, bakanlık taşra teşkilatlarına devredildi.
ALO SABİM, 184 çağrı hattı devreye girdi. 7/24 kesintisiz olarak vatandaşların taleplerini doğrudan Bakanlığa iletebilmesi sağlandı. İnternette sağlık yönetimi eğitimlerine başlandı. Tam gün yasası ile, hekimlerin kamu hastanelerinde tam gün çalışması sağlanarak, vatandaşların, özel hastane vemuayenehanelere gitme mecburiyeti, kısmen de olsa azaltıldı! Kronik hastalıklarla ilgili mücadele programları ile entegre, “Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesi Programı” başlatıldı. “Dumansız Hava Sahası” uygulaması başladı. Çocuk sağlığını ilgilendiren, çağdaş tarama programları ve misafir anne projesi ve şartlı nakit yardımına başlandı. Sağlıkta şiddete karşı politikalar geliştirildi ?? İlaç prospektüsleri, sade ve anlaşılabilir hale getirildi.
Aile Hekimliği uygulamasına başlandı. İhtiyacı olan hamileler için “misafir anne” projesi başladı. Ağır ruhsal bozukluğu olan hastaların, takip ve tedavileri için, yaşadıkları ortamda “toplum temelli” ruh sağlığı modeline geçildi. Kronik hastalıklara bağlı, sağlığın bozulması ve erken ölümleri önlemek için, programlar hayata geçirildi.
Yaşama geçirilen programlar : Türkiye Kalp ve Damar Hastalıklarını Önleme ve Kontrol Programı, Türkiye Diyabet Önleme ve Kontrol Programı, Türkiye Kronik Hava Yolu Hastalıklarını (Astım-KOAH) Önleme ve Kontrol Programı, Türkiye Obezite ile Mücadele Programı ve Ulusal Eylem Planı, Sigarayla Mücadele, Ulusal Kanser Kontrol Programı, Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı gibi entegre programlar uygulamaya konuldu. İlaçta tek geri ödeme komisyonu oluşturuldu. İlaçta Referans Fiyat Sistemi’ne geçildi. Yıllar içinde, Geçiş : Hastadan müşteriye doğru oldu.
Nasıl bir sağlık politikasına gereksinim var?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) paradigması :
Yıllardır ‘temel sağlık hizmetleri, koruyucu hekimlik ve tedaviden çok korunmaya yönelik kavramlar desteklendi. Hükümetlere bunlar önerildi. Bu ise, alternatif sağlık politikaları geliştirilmesini engelledi. Önce bu paradigmanın kırılması gerekiyordu. Peki yerine ne konulacak? Reform nasıl yapılacak, bunu biz biliyoruz denildi.
Sağlık reformu nasıl olmaz. Kötü örnek : ABD sağlık reformu girişimi, Bill Clinton 1996. Teknokratlar kapalı kapılar arkasında, reformu tasarladılar. Çıkar gruplarından, hekim, sağlık çalışanı, ilaç endüstrisi, ve yasama birimlerinden görüş almadılar. Sonuçta, kitle temsilcileri destek vermedi, reform tasarısı yasalaşamadı.
Sağlık reformuna karşı çıkanlar: Mevcut sistemden büyük pay alan gruplar: Hastane sahipleri, doktorlar, ilaç ve eczacılık sektörü sayılabilir.
Mevcut sistemde, En güçlü ve en başarılı olanlar, kaybedeceği çok şey olacağı endişeleriyle, reforma karşı çıkarlar. Bu nedenle, muhaliflerle olan mücadelede, siyasi iradenin zeki davranması şarttır.
Gelelim hastalara, Yetersiz organize olan grupların başında gelirler. Bu nedenle, onlarla ilgili marjinal kararlara bile, tepki göstermeyebilirler. Örneğin, ilaç katkı paylarının, arttırılması durumunda, ciddi bir tepkiyle karşılaşılmayabilir.
Doktorlarla nasıl baş edilecek? Genellikle organize ve etkilidirler. Refah düzeyleri yüksektir, becerili ve işlerinde uzmandırlar.Üst düzey karar vericilerin de doktorları vardır. Hatta, doktor yakınları vardır. (çocuğu, kardeşi). Tabip odaları, dernekler, hasta katılım payı başta olmak üzere, yapılanları gündeme getirecek ve sağlık politikalarını etkileyecek konumdadırlar.
Peki, sağlıkta dönüşümcüler ne yapıyor? Sistem kurucuları, DOKTORLARI BÖLÜN DİYOR.Temel bilimci – klinisyen, Tam gün çalışan – muayenehanesi olan. Kamuda çalışan – özel hastanede çalışan,
IMF uzmanları ne diyor, sağlık alanında harcamaların, derhal azaltılması lazım. Bunu siz politikacılar yaparsanız, hem bilmediğiniz bir alanda hatalar yaparsınız, hem de seçmeninizi kaybedersiniz. Bunu becerme yetisine, sadece doktorlar sahiptir.
Dar bir bütçe belirleyin ve Hekimleri, kar etmeye zorlayın ( Performans !! )
Sağlıkta dönüşümde, Sistemin performansını geliştirmek için, ayarlanması gereken beş kritik kontrol düğmesi var: 1. Organizasyon, 2. Düzenleme, 3. Davranış, 4.Finansman, 5. Ödemeler (Roberts, 2004). Finansman ve ödemeler için, gereken para nereden bulunacak? Tabii ki devletten.
SGK ya olan devlet desteği: Sağlık için gereken para, devletten sağlanıyor. SGK’ya 420.5 milyar TL bütçe transferi : Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) başlangıçta 39 milyar lira öngörülen 2022 yılı açığı 88.3 milyar lira olarak revize edildi. Kurumun 2023 yılında ise 59.2 milyar lira açık vermesi bekleniyor. SGK’ya 2022 yılında merkezi bütçeden aktarılan para tutarı 420.5 milyar liraya ulaşacak.
haberturk.com. 28.10.2022. Devamı gelecek yazıda.