Acil serviste yeni bir gün başlıyor. Asistan ve öğrencilerimizle sabah vizitindeyiz. Kırmızı alan ve travma gibi ağır hastaların bulunduğu bölümlerde ziyaretimizi tamamlayıp gözlem odalarına geçiyoruz.
Kapıyı açmamızla birlikte hemen önümüzdeki sedyede oturur halde bir hastayla karşılaşıyoruz. Otuzlu yaşlarda görünüyor. Gazeteye sarılı kocaman bir şişeyi ağzına dayamış. Bizi görünce ağzını şişeden ayırmadan tedirgin gözlerle bakıyor. Sonra da bir fırt çekip acele hareketlerle kapağını kapattığı şişeyi bizden gizlemek ister gibi sol yanına yerleştiriyor.
Gözlerimiz bir kez daha buluştuğunda verecek yanıtı yok gibi görünüyor. Bakışlarını benden kaçırıp hemen sağımdaki genç meslektaşıma yöneltiyor. Dudaklarını sıkıp çenesini hafif sola kaydırıyor. Beden diliyle “Durumu sen izah et hocaya,” demek istiyor.
Dönüp baktığımda işbirlikçisi asistanımızın da gülümsediğini görüyorum. Belli ki su değil hastamızın içtiği şey. Alkol olduğunu anlamak için dahi olmaya gerek yok. Ortada kaçak köçek bir şeyler dönüyor ama hayırlısı. Hadi şunu açıklasın artık biri!
“Hocam, metil alkol intoksikasyonu,” diyor asistanımız.
Türkçesi şu: Hastamız sahte rakı içip zehirlenmiş, şimdi de burada gerçeğini içiyor.
“Tövbe estağfurullah,” demiyorum elbette. “Ne bu kepazelik!” diye fırça da atmıyorum. Durumu anlıyorum çünkü. İşte şimdi siz değerli okurlarımla paylaşmak istediğim konu da bu zaten.
“Sen sahtesini içmişsin, al sana gerçeği!” diyerek hastaya eğitim vermek değil niyetimiz. Medya gündemini epeyce meşgul eden sahte rakının içerdiği metil alkol öylesine tehlikeli ki, düşünün, tedavisinde gerçek alkol veriyoruz.
Bildiğiniz gibi alkol, şekerli hammaddelerin fermentasyonu yoluyla elde edilen bir bileşiğin genel adıdır. İçki yapımı, bu bileşiğin tek kullanım alanı değil. Temizlikten kozmetiğe, ilaç sanayiinden gıda endüstrisine pek çok alanda kullanılır etil alkol.
Diğer yandan daha ucuza mal edilen metil alkol örneğin antifriz ya da cam temizleyici gibi şeylerin imalatında kullanılır. Geçmişte odunun damıtılması ile elde edildiği için odun alkolü ya da “odun ruhu” denirmiş alkolün bu türüne. Bu da biraz manidar aslında.
İşte tam da şimdi karşımda oturan hastanın hâlihazırda tükettiği şey, etil alkol içeren bir içki türüydü. Dini hassasiyeti olanlar bu duruma tepki gösterebilir ama biz alkolün bu türünü sağlık sektörünün bazı alanlarında kullanıyoruz. Hastamıza gelince…
Eğlenmek için gittiği mekânda kafayı bulmak isteyen gençler içki siparişi vermişler. Etil alkol yerine metil alkol içeren, halk arasında iyi bilinen ifadesiyle sahte rakı kendilerine servis edilince zehirlenmişler.
Şaka bir yana ciddi bir durumdur bu. Yüzlerce insanın bu yüzden kör kalıp daha fazlasının öldüğünü hesaba katınca…
Alkol ticaretiyle uğraşanlar metil alkolün ölümcül bir zehir olduğunu bilir aslında. Peki, bile bile neden bu zehri müşterilerine içirirler?
Aslında en önemli neden maliyet…
Mesela, üzüm, erik, armut gibi meyvelerden üretilen etil alkol daha pahalıya mal olur. Ama teknik olarak odun talaşından bile üretilebilen metil alkolün maliyeti düşüktür. Üretim için kullanılan sistemi de hesaba katılınca sahte içki, gerçeğinin neredeyse çeyreği fiyatına üretilebiliyor.
Sonuç olarak daha çok para kazanmanın derdindeki bazı kişiler -müşterisinin kör olması pahasına- bu ürünü yasa dışı yollarla temin edip satabiliyor. “Paranın gözü kör olsun!” sözünün cuk diye oturduğu yerdeyiz anlayacağınız.
Alınan alkolün etkisi kişiden kişiye değişir. Ama çok kaba bir şekilde ifade etmem gerekirse “Metil alkolün bir bardağı kör eder, iki bardağı öldürür.”
Pek çok hastalığın tedavisi var fakat sonuçlar her zaman yüz güldürücü değildir. Sahte içkiden zehirlenme de bu gruba dâhildir.
Ticari amaçlarla üretilen metil alkolden kaza sonucu bir yudum içtiğinizde ve fark edip hızla acil servise ulaştığınızda tedaviden yüksek oranda fayda görürsünüz. Ama bir iki kadeh normal alkol aldıktan sonra üçüncü ya da dördüncü seferde -hazır bunu fark edemeyecek kadar kafanız dumanlıyken- size sahtesini yutturduklarında işler zorlaşır. Sarhoşluğun etkisiyle sabaha kadar sızdığınızda ise çoğu kez iş işten geçmiş olur.
Bir saatten önce acil servise gidip doktorları bilgilendirirseniz hızla tedaviye başlanabilir. Gel gör ki, pek çok hasta sahte içki tükettiğini söylemez hatta bazıları bunun farkında bile değildir.
Haliyle sadece kan tahlillerinin sonuçlanması bile bir saat daha ilave zaman kaybettirir. Aldığınız metil alkol çoktan kana karışmıştır. Mesela kusmak ya da mideyi yıkamak bu saatten sonra pek işe yaramaz.
Tedaviye gelince…
Esas tedavi bu iş için üretilmiş özel panzehirdir (antidot). Yurt dışından temin edilen bu ilacın tedavi maliyeti yaklaşık üç bin dolara ulaşabilmektedir. Yani kamu kuruluşunda birkaç hastanın ameliyat masrafından daha yüksek bir rakamdan bahsediyorum.
Dializ bir başka tedavi seçeneğidir. Son seçenek ise daha az etkili olmakla birlikte etil alkol kullanmaktır. Mesela toplu zehirlenmelerde stoktaki panzehir tükenir ya da temin edilmesi zaman alırsa etil alkolün damardan verilebilecek özel solüsyonunu tercih ederiz. Bu da bulunamazsa etil alkolün ağızdan alınan şekli yani içki son seçeneğimizdir. İşte genç hastamız için yapılan da buydu zaten.
Size sahte rakı içiren esnaf dürüst davranmadığı için onu suçlayabilirsiniz. İyi ama biz kendimize karşı ne kadar dürüstüz? Sahiden eğlenmenin ve sorunları çözmenin en ideal yolu bu mudur?
Tüm sahteliklerden uzak ve gerçeklere yakın bir yaşam dileklerimle…
3 yorum
Yeni bir bilgi öğrenmiş oldum
Teşekkürler
Halil İbrahim hocam kaleminize sağlık teşekkürler
Son cümleniz, hayata dair çok önemli mesaj olmuş, teşekkürler, kaleminize sağlık …