Hürriyet gazetesinde 21 Şubat Cumartesi günü yayınlanan haberde aynen şöyle yazılmış: “TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, Başkent’in tarihinde önemli yeri bulunan Ankara Garı’nda VIP müşterileri ile bürokratlar ve milletvekilleri için özel sauna inşa ettirdi. Ulaştırma Bakanı Yıldırım’ın tepki gösterdiği Karaman, saunayı demiryolunda iyileştirme kapsamında yaptırdık’ diye savundu.”
Haberin devamında Genel Müdür şöyle diyor: “Demiryollarında iyileştirmeler yaparken VIP’de de iyileştirmeler yapalım dedik. Bizim trende çalışan arkadaşların temiz olması için zaman zaman orayı kullanmalarını istiyoruz. Biraz daha temiz olsunlar diye. Milletvekilleri ve bürokratlar da kullanacak. Tüm VIP müşterileri kullanacak. Harcamasını biz yapmadık. Tahta çaktık sauna oldu.” Olay Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın ani ziyareti ile ortaya çıkmış. Bu sauna ne zamandan beri hizmet veriyor? TCDD personelinde hiç kullanan olmuş mudur? İlgili bakanın bile haberi olmadığına göre kullanması öngörülen milletvekillerinin bile haberleri olduğunu sanmıyorum. Bu gibi soruları Sayın Bakan sanırım Genel Müdürü’ne soruyordur. Saunalı demiryollarının iyileştirme havası’na bakın.
Aymazlığın ve çürümüşlüğün nerelere kadar uzandığının canlı belgelerini ibretle okuyor ve bakanları göreve davet ediyoruz. Araştırıldığında daha neler çıkacak bakalım. Tüm bakanların, müsteşar ve genel müdürlerin ve ilgili yetkililerin, gerekenleri yapacağına inanıyoruz.
Bizim işimiz sağlık ve eğitim’. Acaba Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, SSK kuruluşları ve üniversitelerde de böyle işler oluyor mu? Saunalı, istirahat odalı, yüzme havuzlu, şofbenli, jakuzili banyolar ve benzeri tesisler var mıdır? Örneğin; başhekim, genel müdür, makam odalarının bitişiğinde buna benzer oluşumlar var mıdır? Bu tesislerden kimler, ne sıklıkta yararlanır? Bir zamanlar, Ankara Zübeyde Hanım Doğumevi’nde, başhekim ve yakınlarının yararlandığı böyle bir hamam’ vardı. Bildiğim kadarıyla, kapatılmış ve depo yapılmıştı.
Sonradan şoke olmamak için, illa da ihbar gelmesi beklenmemeli. Her bakan, sorumluluk aldığı kuruluşlara usulünce sormalı. Bununla da yetinmemeli, fırsat buldukça yerinde denetlemeli, görev alanına giren kurumların her köşesine bizzat gidip bakmalı.
Ankara’nın göbeğinde, milletin gözünün önünde bunlar olabiliyorsa vay halimize!