Akademik Akıl’ın sayın yönetici ekibi bu ayın konusu olarak Kur’an’da Nisa-75’nci ayetini belirlemiş ve isteyenlerin bu konuya ilişkin köşe yazısı göndermelerini bildirmiştir.
Şu anda Dünya’da devam etmekte olan savaşlara ilişkin ayrıntıları ve perde arkasında neler olduğunu bilemiyoruz. Bildiklerimiz, medyadan öğrendiklerimiz ile sınırlı.
Bu bilgi eksiklerimiz nedeniyle yanlış sonuçlar ve görüşler bildirmektense, “SAVAŞ” ve “SALDIRI” konularıyla bağlantılı ayetlere sadece değinmeyi ve sonucu okuyucuya bırakmayı uygun buldum.
Bakara-190. Allah’a iman etmeniz ve O’nun buyruklarına uymanız nedeniyle haksızca sizi öldürmek isteyenlere karşı, kendinizi korumak ve onları öldürmek üzere siz de savaşın. Ancak sınırı aşıp haksız yere saldırmayın. Çünkü Allah, saldırgan davrananları ve saldıranları sevmez.
Bakara-191. Ancak size savaş açanlara karşı siz de savaşın, sizi öldürmeden siz onları öldürün ve göç ettirme uygulamaları için yer olursa, siz de onları bulundukları yerden çıkarın. Çünkü saldırganlarla, fitne çıkaran /toplumu huzursuz edici zalimlerle, özgürlüğü tanımayanlarla ve bozguncularla uğraşmak, onları öldürmekten çok daha zorludur. Böyleleri Mescid-i Haram’da öldürmek üzere size saldırmazlarsa, siz de onlara saldırmayın ve öldürmeyin. Yok eğer size saldırır ve öldürürlerse siz de karşılık verip onları öldürün. İşte, inkarcı saldırganların cezası böyledir. 192. Fakat saldırılarına içtenlikle son verirlerse siz de son verin. Çünkü, Allah bağışlayandır /Gafur’dur ve sevgisi ile merhameti oldukça bol olandır /Rahim’dir. 193. Size saldırılarına, zulümlerine ve Allah’ın dinini uygulamanıza ve toplumda kabulünü engellemeye son verinceye kadar, onlarla savaşmaya devam edin. Artık savaşınız sadece insanlara zulmeden ve huzurlarını bozandan başkasına olmasın.
Enfal-13. İman edenlerebu yardımın, küfre sapmış olanlara da korku salmamızın uygun bulunmasının sebebi, Allah’ın tekliğine ve buyruklarını bildiren elçisine karşı saldırıya kalkışılmış olmasıdır. Kim Allah’ın tekliğine ve O’nun elçisine karşı savaşırsa, elbette Allah’ın cezası şiddetli olur.
Enfal-17. Ey Peygamber! Savaşırken onları, Allah uygun buldu diye ve O’nun yardımı sayesinde öldürüyordunuz. Ve silahlarınızı attığınız zaman da Allah savaşa izin verdiği için ve O’nun uygun gördüğü yerlere, O’nun verdiği güç ve moral ile atıyordunuz. Böylece de bu savaşla sizi imtihan etmeyi ve nasıl davranacağınızı (kazanınca Allah’ı unutup kibirlenme hatasına düşüp düşmeyeceğinizi) belirlemeyi de amaçladık. Kuşkusuz Allah her şeyi işiten ve her şeyi bilendir.
Enfal-60. Ey iman edenler! Şuna iyi dikkat edin ki, düşmanlarınıza karşı savaş araçları ve bağlayıp beslediğiniz hayvanlardan çokça bulundurun ki, böylece Allah’ın düşmanlarını, kendi düşmanlarınızı ve sizin bilmediğiniz fakat Allah’ın bildiği daha başka düşmanlarınızı korkutup, size saldırmaktan caydırasınız. Şüpheniz de olmasın ki, sadece Allah rızası /sevgisi için infak olarak ne harcarsanız, size tam olarak ödenir ve hiçbir haksızlığa uğratılmazsınız.
Enfal-67. Yeryüzünde çok güçlü olsa bile, hiçbir Peygambere, kendisini engellemek üzere saldırmayan ve savaşmayanları esir alması ve fidyelerini istemesi uygun düşmez. Dolayısıyla da Dünya nimetleri olan ganimetlere haksızca yönelmemelisiniz. Çünkü Allah, sizin Ahiret’i kazanmak üzere çabalamanızı ister. Gerçek de şu ki Allah, her şeyden üstün /Aziz ve her şeye hâkim olandır.
Nisa-71. Ey İman edenler! Siz yine imanı tam olmayanlara güvenmeyip kendiniz savunma tedbirlerinizi elden bırakmayın ve daima savaşa hazır halde bulunun. Size saldırıldığında da gruplar halinde, ya da topluca savaşa katılın. 72. Ancak içinizden imanı zayıf olan, bahaneler uydurup mutlaka savaşa katılmayacaktır. Ve olur da siz savaşta üzüntü verici bir sonuçla karşılaşacak olursanız, “Allah bana iyilik etti, yoksa ben de onlarla birlikte savaşa gitmiş olsaydım, belki ben de şehit edilecektim” diyerek sevinecektir.
Nisa-74. Ey insanlar! Sizden Ahiret hayatının, Dünya hayatından daha önemli olduğu bilincinde olanlar, imanları nedeniyle kendileriyle savaşanlara karşı gerektiğinde savaşmaktan kaçınmasınlar. Ve hiç şüpheniz olmasın ki, her kim bu sırada şehit olur yahut galip gelirse, karşılık olarak mutlaka kendisine oldukça büyük bir ödül vereceğiz.
Nisa-75. Ey içinizden olup, sizinle savaşa katılmamak üzere bahane ileri sürenler! Size ne oluyor ki “Ey Rabbimiz, iman etmiş olmamızdan dolayı halkı bize zulmetmekte olan bu şehirden bizi kurtar, bize katından bir dost ve yardımcı gönder” diye feryat etmekte olan çaresiz /mustazaf erkekler, kadınlar ve çocuklara rağmen, Allah rızası /sevgisi için savaşmıyorsunuz. 76. Hâlbuki gerçek iman sahipleri, Allah rızası /sevgisi için çekinmeden savaşırlar ve kaçınmazlar. Allah’ın tek ilah olduğunu ve bildirdiği gerçekleri inkâr ederek şirk koşup küfre sapmış olanlar ise Tağutun /Şeytani gücün /zalimin rızası için savaşırlar ve Şeytan’ın evliyaları /dostları ile birlikte savaşa katılırlar. Şunu iyi bilin ki, Şeytan’ın hile ve tuzakları oldukça zayıftır, endişe etmeyin.
Nisa-77. Çünkü bunlar gerçekte, savaşma ile ilgili bir karar alındığında Allah’tan korkar gibi, belki de daha fazla bir korku ile, öldürülecekler endişesiyle kendilerine saldıran insanlardan korkmaya başlarlar ve “Rabbimiz, neden bize savaşmamızı emrettin, biraz daha sonraya erteleyemez miydin!” diyerek itiraz etmeye başlarlar. Ey Peygamber! Onlara de ki “Şunu iyice biliniz ki, bu Dünya’nın imkânları çok azdır, Ahiret hayatı ise çok çok daha hayırlıdır. Ve Allah rızası /sevgisi için her yaptıklarınıza karşılık bir kıl kadar bile hakkınız yenmez”.
Hac-39. İşte bu nedenle de gerçekten iman etmiş olmaları nedeniyle zulüm görmekte olanlara, kendilerine zulüm etmekte olanlarla savaş etmeleri /mücadele /cihad etmeleri izni verilmiştir. Ve Allah’ın onları desteklemeye /yardım etmeye kesinlikle gücü yeter.
Bu ayet ile ilk defa, şirk koşan, tek Allah’a iman etmemiş ve bildirdiği buyruklarını inkâr edenlerin zulmüne karşı savaşmaya izin verilmektedir.
Hac-40. Çünkü insanların bir kısmı, sırf “Tek İlahımız Allah’tır” dedikleri ve şirk koşmadıkları için yurtlarından çıkarılmaktadırlar. İşte Allah, insanların bir kısmının işlediği bu zulmü, açtıkları savaşlar ve mücadeleler ile düzeltmeseydi, çarşı-pazar, sosyal eğitim yerleri ve içlerinde Allah’ın isminin çokça anıldığı mescitler, bu insanların zulmü ile yıkılır, harabeye dönerdi. Görülüyor ki Allah, kendisine yardım amacıyla mücadele edenlere mutlaka yardım etmekte, desteklemektedir. Kuşkusuz Allah kuvvetlidir ve oldukça güçlüdür.
İlgili ayetlere baktığımızda, savaş açılmadıkça ve saldırılmadıkça savaşılmaması, saldırganlar özellikle küfre sapmışlarsa savaşılması, Hz. Muhammed’in yaptığı tüm savaşların birer savunma savaşı oldukları, her zaman savaşa hazırlıklı ve tedbirli olunması yanında, savaşın bazen doğru ve yanlışa yönelme aracı olarak kullanıldığı, böylelerini ve imanında içten olanları seçmek için de başvurulduğu, savaşsız esir ve fidye alınmasının yasak olduğu belirtilmiştir. Bakara190-193 ve Hac-39-40 ncı ayetlerle de Müslümanların, kendilerine saldıranlara saldırmaları ve gerekirse öldürmelerine müsaade edildiği ve bunu da barışı sağlamak amacıyla yapılması da vurgulanmıştır. Dolayısıyla savaş, ancak zulme karşı çıkmak amaçlıdır, yoksa zülüm yaratmaya yol açıcı bir cihat değildir.
Din, toplumsal huzura ve insanın Allah ile yapılan anlaşmaya sadık kalışına ve Kur’an’daki muhkem hükümlere uygun olumlu amelleri özgürce gerçekleştirmesine ilişkin ezeli ve ebedi evrensel kurallar bütünü demektir. İşte savaş, sadece bunlara karşı olan ve engellemeye çalışanların saldırılarında uygun bulunmaktadır.
İster savunma, isterse de saldırı savaşı olsun, savaş sadece savaşçı kişiler arasında olmalı, bunlar dışında kalan yaşlılar, kadın ve çocuklara dokunulmamalı, hatta özellikle korunmalıdırlar. Bu korunmaları da savaşın bir yönü de olmalıdır.
NOT- NÖVAK Vakfımızın kitaplarının gelirleri ile Eskişehir Tıp Öğrencilerine burs veriyoruz. Özel günlerinizde kitaplardan alır veya hediye ederseniz bize destek olur ve öğrenci sayımız artar: “DİN VE BEYİN”, “SON DAVET KUR’AN Tercümesi”, “KUR’AN KADINI KORUYOR”, “OKU! Konularına göre Kur’an ayetleri”, “TEVRAT VE İNCİL’DE ÖNCEKİ İSLAM”, “KUR’AN VE SON İSLAM”, “ALLAH İLE 7 KONUDA ANLAŞMAMIZ VAR”, “ALLAH’TAN ALACAKLI OL”, “ÖZDE DİNDAR, SÖZDE DİNDAR”, “ALLAH KİMİ SEVER, KİMİ SEVMEZ” ve “HADİS VE SÜNNET GERÇEĞİ”
SADECE YENİ BİR YIL DEĞİL, YILLARCA HATIRLATICI VE KALICI OLACAK EN FAYDALI HEDİYE “KİTAP”TIR.