Ülkemizin seçim sürecine girmesi ile 30 Eylül 2002’de yazdığım yazıyı yeniden yayınlamayı uygun gördüm:
“Kuşkusuz bir ülkenin yönetimi siyasetle olur. Siyaset, bir yönetim sanatıdır; bir sevk ve idare becerisidir. Başka bir deyişle bir milletin kaderinin sorumluluğunu üstlenip onu yönlendirmektir; bir milleti istikbale adaletin gücüyle taşımaktır.
Ama denebilir ki en güzel tanımlamalardan biri de; siyaset, halkın güvenini kazanarak halka hizmet amacıyla hizmet seferberliğine soyunmaktır.
Yıllık iznimi kullandığım günlerde değişik kültür iklimlerinde yetişmiş insanlarımızla sohbet ettik. Seçim heyecanının yaşandığı günümüzde hep seçim konuşuldu… Gerçekten halkımız siyaset konuşmayı çok seviyor. Ülkemizin sorunlarını her boyutuyla değerlendirebilecek bir birikime sahip. ‘Leb’ demeden leblebiyi anlıyor.
Değişik partilere sempati duyanlardan hiçbiri ideolojik anlamda liderine bağlı değil. Yıllar öncesinin putlaştırılan liderine bağlılık anlayışı düşüncelerden silinmiş. Kimse kurtarıcı beklemiyor.
Ateşli particilik tartışmaları yok. İnsanlar particilik taassubunu aşan bir yapı kazanmaya başlamış. Klasik politikacıların ikiyüzlü davranışlarına prim vermeyecek bir olgunluk sergiliyor…
Sağcılık, solculuk, İslamcılık gibi bir zamanların yaşamsal değer verilen kavramlarına artık halk ‘dudak bükerek’ yaklaşıyor.
Özetlersek, artık halkı kandırmak çok zor, ama halkı yasaları farklı yorumlayarak yönlendirmek mümkün. Çünkü halk devletine bağlı ve yasaları devletin malı olarak görüyor. Ve halk devletin malına ihanet etmeyi aklından bile geçirmiyor.
Bu kadar vefa duygusu ile yüklü bir halk yönetiminden ne bekliyorsa onu bulabilmelidir. Bu yüzden siyaset, adalet, ehliyet, emanet ilkeleri, siyasetçinin karakterinde bütünleşerek halka sunulmalıdır.
Halk hizmet bekliyor. İdeolojiler halk bağlamında iflas etmiştir.
‘Enkaz devraldık’
‘Dış güçler bizi yönetiyor’
‘Emperyalizmin sömürüsü’
‘IMF kahrolsun’
‘Kahrolsun Amerika, Rusya’ gibi söylemler halkın nazarında tarih oldu.
‘Seçimi engelleme Donkişot’luğu da prim yapmıyor.
4 Kasım’da icraata başlamazsan sen de iflas edeceksin; siyasetçi.
Siyasetçilere halktan son mesaj; halk liberal sağ, liberal sol iki kitle partisi bekliyor, destekliyor ve gerçekleştiriyor.”