14 Mayıs 2023 parlamento seçimleri Cumhur ittifakının, 28 Mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı seçimleri ise sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ipi önde göğüslemesi ile sona erdi. Seçim sonuçları neticesinde millet ittifakı ve sayın Kemal Kılıçdaroğlu kaybeden tarafta yer aldı. Seçim sonuçlarının milletimiz açısından hayırlı olmasını temenni ederim. Türk milleti dünyada eşi benzeri görülmemiş bir katılım oranıyla sandık başına gitmiş ve iradesini tecelli ettirmiştir. Bundan sonra yapılması gereken hem iktidar hem de muhalefet cephesi için seçim sonuçlarının detaylı bir biçimde irdelenmesi ve ders çıkarılmasıdır.
İktidar cephesi açısından bakıldığında 21 yıldır ülkeyi yöneten mevcut siyasi anlayış millet tarafından tekrar 5 yıl süreyle göreve getirilmiş ve güven tazelemiştir. Sandığa gidip oy veren seçmenin çoğunluğu istikrarın devamı yönünde karar kılmıştır. İktidarın önünde çözüm bekleyen başta ekonomik olmak üzere birçok devasa boyutta siyasi, askeri, kültürel ve sosyal problem bulunmaktadır. Halk bu sorunların çözümü için iktidara 5 yıl süreyle hiçbir mazerete sığınmaya yer bırakmayacak şekilde hem meclis çoğunluğu hem de cumhurbaşkanlığı makamında güçlü bir destek vermiştir. Artık iktidara düşen görev bir an evvel ülkenin mevcut sorunlarına kalıcı ve ivedi çözüm bulmaktır. İktidarın bu tablo sonrasında artık arkasına sığınacak herhangi bir mazereti olamaz ve olmamalıdır. Umarım iktidar seçim öncesinde kullandığı ayrıştırıcı dili bir kenara bırakıp, milletin tüm kesimlerini kapsayıcı ve kucaklayıcı bir anlayışla hareket edip toplumsal birlik ve beraberliği tesis ederek yoluna devam eder. Aksi halde Türkiye’nin gerek iç gerekse dış politikada çözüm bekleyen hiçbir sorunu çözüme kavuşturulamayacaktır.
Seçim sonuçları muhalefet cephesi açısından ise tam bir fiyasko olmuştur. Millet ittifakı parlamentoda azınlıkta kalmış, sayın Kılıçdaroğlu ise %48’lik oy oranına ulaşsa da cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmiştir. Peki millet ittifakı bileşenleri bu seçimde neden başarılı olamamıştır? Hangi konularda yanlışlar yapılmıştır?
-Öncelikle millet ittifakını oluşturan altı siyasi parti liderinin seçilmeleri halinde her birinin ayrı ayrı birer cumhurbaşkanı yardımcısı olarak deklare edilmesi millet nezdinde çok başlılık algısı oluşturmuştur. Her kararın beş cumhurbaşkanı yardımcısının ortak iradesiyle alınacak olması fikri eski dönemlerdeki koalisyon dönemlerini akıllara getirmiş ve millet bu konuda ikna edilememiştir. Beş cumhurbaşkanı yardımcısı fikrine bile ikna edilemeyen bir toplumun karşısına sayın Ekrem İmamoğlu ve sayın Mansur Yavaş’ın da dahil olmasıyla yediye ulaşan cumhurbaşkanı yardımcısı sayısı ne yazık ki istenilen sinerjiyi oluşturmamıştır.
-Parlamento seçimlerinde millet ittifakının 4 unsurunun Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) listelerinden seçime girilmesi sağlanırken, ittifakın ana bileşenleri olan CHP ve İyi Parti’nin birçok ilde ortak liste oluşturamaması millet ittifakının aleyhine sonuç vermiştir. Bu nedenle azımsanmayacak sayıda milletvekilliği cumhur ittifakına kaptırılmıştır.
– CHP listelerinden parlamento seçimlerine giren ittifakın bazı adayların toplum nezdinde tartışmalı olması millet ittifakının oy oranını aşağı çekmiştir.
-CHP’nin yıllardır her seçimde olduğu gibi bu seçimde de bir türlü tam anlamıyla gerçekleştiremediği sandık güvenliği ve ıslak imzalı tutanakların temin edilememesi seçmen nezdinde hayal kırıklığı yaratmıştır.
-Millet ittifakının bazı unsurları parlamento seçimlerinde gereken oy desteğini sağlayamamıştır. Bunun en temel nedeni bu unsurların genel başkanlarının mecliste gruplarının başında olacak şekilde milletvekili olmak yerine cumhurbaşkanlığı yardımcılığını tercih etmiş olmalarıdır.
-HDP’nin dışarıdan da olsa millet ittifakına olan desteği milliyetçi seçmende millet ittifakına karşı tepki oluşturmuştur. İktidar bu konuyu bir beka sorunu olarak seçim süresince ele almış ve millet ittifakının aleyhinde kullanmıştır.
-Seçim propaganda sürecinde millet ittifakının her unsuru elini taşın altına eşit düzeyde koymamıştır. Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olarak ilan edilen sayın Ekrem İmamoğlu ve sayın Mansur Yavaş sahada aktif olarak görev alsa da diğer cumhurbaşkanı yardımcısı adayları yeterince katkı sağlamamıştır. Bu kişiler sadece CHP önderliğinde düzenlenen birkaç mitinge katılım sağlamış yine sadece muhalif görüşlü sözlü ve yazılı medyada boy göstererek adeta kaçak güreşmişlerdir.
Bu maddeleri çoğaltıp yüzlercesini daha yazmak elbette mümkün ama iş işten geçtikten sonra ne fayda. Bu saatten sonra yapılması gereken ana muhalefet partisi olan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesini temsil eden CHP’nin fabrika ayarlarına dönerek, parti amblemindeki 6 okun hakkını gerçek anlamıyla vererek, birkaç oy devşirme adına yola toplama adamlarla değil, Atatürk ilke ve inkılaplarının gerçek savunucularıyla yürümesidir. Çok değil 9 ay sonra yerel seçimler yapılacak. Bu zihniyetle devam edilirse üzgünüm ki 2019’de kazanılan İstanbul ve Ankara gibi birçok büyükşehir belediyesinin kaybı sürpriz olmayacaktır. Milletin değişim arzusu taşıyan ve demokrasiye güvenen milyonlarca insanının ümitlerini bir avuç koltuk sevdalısının şahsi menfaatlerine heba edenler tarih önünde hesap veremezler.