Geçtiğimiz hafta sevgililer günü kutlandı. Toplumumuzda gittikçe artan oranlarda sevgisizlik yaşandığı ortada iken böyle klişe günlerin bir anlamı oluyor mu, bilemiyorum. Uygulanması istenen ekonomik sistemin dayattığı ayrışmanın getirdiği nefretle insanlar birbirlerinden uzaklaşırken bunun çözümü nasıl olacak, bilinmiyor. Kanımca; toplum önderlerinin, eğiticilerin ve felsefecilerin konuyla yakından ilgilenmesi gerekmektedir. Bunun doğrultusunda ise okullarda hızla konuyla ilgili yaklaşımlar müfredata eklenmelidir; yoksa bugünkü şekliyle verilmeye çalışılan "sevgi" kavramının amacına ulaşması olanaksız görülmektedir.
Tekel işçisinin eylemi
Tekel işçisinin eylemi 2. ayına yaklaşırken hekimler gönüllü olarak "sağlık açısından" destek veriyorlar. Hani şu söylenen "paracı" hekimler var ya işte onlar! Tekel işçisi hakim dünya gücünün sömürü planına karşı çıkarken, aynı doğrultuda köleleştirilmek istenen hekimler onlara en azından sağlıkları açısından yararlı oluyor. Emeğe yapılan haksızlıklara karşı toplumun her kesimi birlik olup direnç göstermelidir
Tam Gün Yasası
En sonunda Yasa TBMM’de kabul edildi. Bu yasa ile 2 yılı aşkın bir süredir sağlıkla ilgili en önemli kuruluşların ve ilgililerin söylediği sakıncalar dikkate alınmadı. Bu yasa ile kısaca:
1)Başta üniversite hastanelerinde olmak üzere iflaslar oluşacaktır.
2)Öğrenci ve asistan eğitiminde önemli aksaklıklar yaşanacaktır.
3)Ciddi ve ölümcül komplikasyon riski olan hastalar ortada kalacaktır.
4)Hekimlerdeki motivasyon kaybı toplumda hissedilecektir.
5)Hekimler arasında etik olmayan çekişmeler artacaktır.
Bu Yasa’da birçok "eşitliğe aykırı" hükümler bulunuyor ve "verilmiş hak" ihlalleri yapılıyor. Konunun Türk Tabipleri Birliği (TTB)’nin çalışmaları ile birlikte Anayasa Mahkemesine götürüleceği bilgileri gelmektedir. Buna ek olarak, hekimlerin bireysel olarak da mahkemelere başvurması ve bu konuda TTB’nin ve tabip odalarının desteği çok önemli olacaktır.