5727 sayılı "Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun", 19 Ocak 2008 tarihinde Resmi Gazetede yayımlandı ve uygulaması 19 Temmuz’da başladı. Kanuna göre önce lokanta, kafeterya ve kahvehanelerde başlatılan yasak, son olarak daha da genişletilerek yürürlüğe girmiş durumda.
Kanun’un yürürlüğe girmesiyle "Kamu hizmet binalarının, koridorları dahil olmak üzere her türlü eğitim, sağlık, ticaret, sosyal, kültürel, spor, eğlence ve benzeri amaçlı özel hukuk kişilerine ait olan binaların kapalı alanlarında sigara içilemeyecek.
Taksi hizmeti verenler dahil olmak üzere, kara yolu, demir yolu, deniz yolu ve hava yolu toplu taşıma araçlarında da sigara içilemeyecek.
Okul öncesi eğitim kurumları, dershaneler, özel eğitim ve öğretim kurumları dahil olmak üzere ilk ve orta öğrenim kurumlarının kültür ve sosyal hizmet binalarının kapalı ve açık alanlarında tütün ve tütün ürünleri tüketilemeyecek.
Lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde de tütün ürünlerinin tüketimi yasak olacak.
Ancak, yaşlı bakım evlerinde, ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde, cezaevlerinde, şehirlerarası ve uluslararası güzergâhlarda yolcu taşıyan deniz yolu araçlarının güvertelerinde tütün ürünleri tüketilmesine mahsus alanlar oluşturulabilecek. Bu alanlara 18 yaşını doldurmamış kişiler giremeyecek.
Otelcilik hizmeti verilen işletmelerde, tütün ürünleri tüketen müşterilerin konaklamasına tahsis edilmiş odalar oluşturulabilecek.
Açık havada yapılan her türlü spor, kültür, sanat ve eğlence faaliyetlerinin yapıldığı yerler ile bunların seyir yerlerinde tütün ürünleri kullanılamayacak, ancak bu tesislerde, tütün ürünlerinin tüketilmesine mahsus alanlar oluşturulabilecek. Oluşturulan bu alanların bu kapalı alanların koku ve duman geçişini önleyecek şekilde tecrit edilmesi ve havalandırma tertibatı ile donatılması gerekecek.".
Kanun’un bu maddelerine baktığımızda, kendi içinde çelişkiler, eşitsizlikler içerdiğini ve hakça olmayıp, bir tarafın özgürlüğünü sağlarken, karşı tarafın özgürlüğünün zulme çevrildiğini görmekteyiz.
Biliyoruz ki demokraside "Bireyin özgürlüğü, başkasının özgürlük sınırını ihlal etmeyecek kadardır.". Buna göre, herhangi bir konuda olduğu gibi, sigara konusunda da sigara içmeyenlerin pasif içicilikten korunması söz konusu iken ve bunların alınacak ek önlemlerle korunması mümkün iken, bu korunma önlemleri Kanun’da belirtilen sınırlı birkaç yer dışında tamamen yasaklanmış ve sigara içenler mağdur edilmiş bulunulmaktadır. Kanun’un dinamik önlemlerle çıkmamış olması, bu mağduriyet dışında, ayrıca kurumları ekmek kapısı olan kurum sahiplerine kazanç darbesi vurmuş ve geniş bir kesimi zor durumlara sokmuştur. Burada yapılacak şey, her iki tarafı da gözetmek üzere alternatiflere açık olmaktır. Mevlana’nın dediği gibi zulme neden olmamaktır "1090- Adalet bir nimeti yerine koymaktır. Her su emen kökü sulamak değildir. Yani hakkı hak sahibine vermektir. Müstahak olmayana vermek ise zulümdür. 1091- Zulüm nedir? Bir şeyi konmaması gereken yere koymaktır. Bu hal belaya kaynak olur." (Mesnevi-Cilt 5), Yapılacak şey, kapalı veya açık her mekânda, sigara içmek üzere havalandırma sistemli kapalı ve insanları rencide etmeyecek, dumanın içmeyenlere ulaşamayacağı özellikli yerlere müsaade etmek ve böyle bir alternatif ile Kanun’daki çelişkileri düzetmektir.
Aynı Kanun’da "Madde-3/6’da Tüm TV yayınlarında tütün görüntülerine yer verilemez ve Madde-4/7’de Tüm TV ve Radyolar ayda en az 90 dakika zararları konusunda yayın yapmak zorundadır. Yayınlar 08.00-22.00 saatleri arasında olmalıdır. Bunların da asgari 30 dakikası 17.00-22.00 saatleri arasında olmalıdır." denmektedir. Bu önlemler gayet yerinde. Gönül isterdi ki, benzer önlemler sigara dumanı kadar, hatta insan yaşamına daha da olumsuz etki göstermekte olan çete kurmanın veya insan öldürmenin veya tecavüz etmenin kolay olduğunu gösterip, sosyopat insanlarda özendirici ve kışkırtıcı etki yapan vahşi sahneler ile tecavüz sahnelerinin olduğu ve gayri meşru kazancın yararlarının ve bir nevi beceri olarak gösterildiği filmlerin sınırlanması da gerçekleşsin.
Bu kanun ile mademki insanları sigara dumanından korumak ve sağlıklarının bozulmasını engellemek hedeflenmiş, benzer önlemlerin daha yoğun duman sağlayan kara vasıtalarının simsiyah egzoz dumanları ile fabrika bacalarından çıkan yine simsiyah ve çok daha zararlı dumanlar ve ekin yakmaları sırasında ortaya saçılan yoğun dumanlar için, fakat sadece göstermelik olarak kanunlarda yer alması şeklinde değil, ciddi denetlemeli ceza uygulamaları şeklinde de ele alınması bence sigara yasağının sağlayacağı faydadan daha çok sağlık faydası sağlayacaktır.
NOT: Ben sigara içmeyen ve kişinin durumuna göre tam veya kısmen yasaklayan bir hekimim.