Bilindiği gibi, başlangıçta; özenilen birileri ile özdeşleşme, büyüdüğünü kanıtlama, sıkıntılara çare olur umudu ve sosyalleşme gibi bahanelerle başlatılmış olan sigara içme eylemi, bir süre sonra sonlandırılması oldukça güç bir alışkanlık haline gelerek beraberinde, sağlık, sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunları getirmektedir. Ancak, tüm bu zararlarına karşın, söz konusu alışkanlığın, istemeyerek de olsa sürdürüldüğü görülmektedir. Sigaranın sağlığa verdiği zarar ve akciğerlerde meydana getirdiği tahribata en yakından tanıkları olan sağlığın koruyucuları ve iyileştiricileri işlevleri ile yükümlü olan hekim ve hemşireler arasında sigara içenlerin çoğunlukta olması da, bundan vazgeçilmesinde, bilginin yeterli olmadığını düşündürmektedir…
Sigaradan vazgeçmek çok güç olsa da, insanın kendisine uygun yöntemle, bunun üstesinden gelebileceğini kendi deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim.
Sigaranın alışkanlık haline gelmesi bir süreç özelliği gösterir. Sigara içenleri gözlemleme, onlara özenme, onları taklit etmeye başlama; sigara ile içici olarak tanışma; alışkanlık oluşması; sağlık, sosyal ekonomik ve psikolojik etkilerinin görülmesi; bundan kurtulma isteği noktasına ulaşma gibi basamaklardan oluşur. Bu noktadan sonra sigaranın bırakıldığı ana kadar olan dönemi de süreç olarak ele almak gerekirse, sigarayı bırakma kararının alınması; içme nedenlerinin ve en çok hangi zamanlarda içilen sigaradan zevk alındığı hususunun bulunması; bu bulgulara ve kişisel özelliklere göre bırakma eyleminin planlanması; planın uygulamaya geçirilmesi; uygulamanın sonucunda ulaşılan başarının ödüllendirilmesi; daha sonra tekrar başlamayı tetikleyecek ortam ve çevrelerden uzak durulması aşamalarından söz edilebilir.
Ben de yirmili yaşlarımda hemen hemen aynı nedenlerle başladım ve uzunca bir süre içtikten sonra, duyduğum rahatsızlıklardan dolayı sigarayı bırakma kararı aldım. Ancak çalıştığım ortamda hemen hemen herkesin bunu içiyor olması, benim bu kararımı ciddiye almama ve desteklememe gibi bir sonuç doğurdu. Başka ülkelerde hemen hemen hiç rastlanmayan ısrarla sigara ikramı bu girişimim başarısızlıkla sonuçlandırdı. Bu deneyimimi bana sigaraya başlamamda etkili olan çevrenin bunu bırakmada da o denli etkili olabileceğini gösterdi.
Amerika’ya tahsile gittiğimde çeşitli nedenlerin de eklenmesi ile sayısını arttırdığım sigaranın her türlü etkisinden çok rahatsızlık duymaya başladım. Ancak, bırakma kararım hala geçerliliğini sürdürdüğünden, bu konudaki daha önceki deneyimim beni bu savaşımda daha başarılı olabileceğim bir yöntem aramaya itti. O arada, bir tane yaktıktan sonra paketi buruşturarak çöpe attığım, daha sonra paketi oradan alarak içtiğim, sigaranın kokusundan kurtulmak için kendime caydırıcı olacağını düşündüğüm zahmetler yarattığım çok olmuştur. Sigara içme dürtüsü ve içmeme isteği arasında yaşadığım gelgitler ve bunların yarattığı dayanılmaz karmaşık duygular sonucunda, önce sigarayı neden içtiğim ve en çok ne zaman içmekten zevk aldığım sorularına yanıt aradım. En çok kahvaltıdan sonra içmenin bana zevk verdiğini buldum. Kahvaltıdan önce hiç sigara içmemiş olmanın da avantajını kullanarak, yanlış da olsa bir süre için kahvaltı etmemeye karar verdim. Aynı zamanda, sigaraya harcayacağım parayı biriktirmeye başladım. Bir öğrenci bütçesi için hiç de azımsanamayacak bu birikimle sömestr tatilimde, Montreal’de yer alan Dünya Fuarına Kanada’ya gittim.
Yurda dönüşümde yine daha önce çalıştığım ortamda çalışmaya başladığımda yine karşı koyamadığım ikram ve ısrarlarla eski alışkanlığıma döndüm. Ancak bunca hayal kırıklığına karşın, bu konuda aldığım karardan hiç vazgeçmedim. En son olarak da, 1983 yılında yine aynı yöntemle bu sıkıntıya son verdim. Şu anda ikramları büyük bir gururla geri çevirebilmenin mutluluğunu yaşıyorum. Bu alışkanlığı hiç edinmemiş olanlara kıyasla bu konuda riskli gurupta olmama karşın bundan böyle hiç içmeyeceğime inanıyorum. Daha önce de belirttiğim gibi sigara kişiliğe uygun yöntemlerle bırakılabilir. Sigarasız ve sağlıklı günler dilerim.
Saygılarımla.
12
önceki yazı