Bu yazıda ele almak istediğim konu, aslında yeni koronavirüs salgınından çok önce hayatımıza giren bir salgın hastalığın sebebidir. Bu konu ülkemiz sağlık sisteminin önemli bir hatasından kaynaklanıyor. Bu hatayı tespit eden birçok hekim arkadaşımın adına tespitlerimi sunmak istiyorum.
Bizler, yani kırk küsürlü hekim arkadaşlar, mesleğimize ilk başladığımızda bu kadar yaygın olmamakla birlikte, günümüzde bir uygulamanın yanlış kullanımıyla karşı karşıyayız aslında. Günümüzde olay şöyle gerçekleşiyor: Ülkemiz hekimler, için yurtdışında olduğu gibi çalışma saati sınırlaması olmadığı hepimizin malumu; kim bilir kaç saattir çalışmakta olduğumuz ve dikkat ve yoğunlaşma gerektiren işimizi yapmaya çalışırken araya giren kendini bilmez ve kime ne denmesi gerektiğini hiç bilmez bir kişi ile muhatap olmamız ve üstüne üstlük daha sonra da bu görüşmenin sonucunda resmi kanallarla bir de şikâyet açıklaması yapmamamız gerekmesi şeklinde özetleyebilsek de, aslında hepimizin ruhunda derin yaralar oluşturan bir süreç bu.
Ben şahsen hekimlik mesleğinin hastayı sevmeden yapılamayacağı kanaatindeyim. Ancak her hastanın, en azından bizim ondan beklediğimiz kadar bize olması gerektiği gibi davranmadığını da kabul etmemiz gerekir. Bu, kısmen kendi kişiliğinden kaynaklanmakla birlikte, kısmen de bir şekilde doktor algısının oluşturduğu bir kalıplaşmış davranış biçiminden kaynaklanmaktadır. Bu kalıplaşmış davranış, bundan yıllar önce bizim büyüklerimiz doktorluk yaptığında lehimize çalışan bir sistem iken günümüzde nasıl olduğu hepimizin malumu.
Bu algıyı ve sonuçlarını geri çevirmezsek, birçok meslektaşımın içinde bulunduğu bu umutsuzluk salgın hastalığından kurtulması imkânsızdır. Bugün gelinen noktada, hekimlerin çoğunluğu çok emek vererek başladığı hekimlik mesleğinden ayrılıp başka bir iş yapma peşinde ve bunun da nedeni bu örselenmişlik.
Gelelim başlığa; şikâyet sistemi bu işin neresinde ve niye aleyhimize işliyor? Bu sistem hasta ve hasta yakınları tarafından kötüye kullanılmakta ve bunu bilmeyen hiç kimse yok. Böyle bir sistem içinde hekimlerin daha fazla incinmesi ve üzülmesi kaçınılmaz. Hiçbir meslek grubunda şikâyet sistemine ulaşım ve kullanım bu kadar kolay değil ve olmamalı. Bir avukatı şikâyet etmek istediğinizde nasıl bir sistem işliyorsa hekim arkadaşlarımız için de bu sistemi istiyoruz.
Saygılarımla.
1 yorum
Değerli hocam, sağlık sistemindeki çok önemli bir yaraya parmak basmışsınız. Kaleminize sağlık. Şikayet hakkı malesef çoğunlukla aldığı hizmetten bağımsız olarak -kendi kişisel problemleri ağır basan- hastalar(!) tarafından kullanılmakta ve suistimal edilmektedir. Üstüne üstlük, sistemin şikayet kanallarını kullanmayı kolaylaştırması, bu problemli kişileri teşvik etmektedir. İdarenin asılsız, gereksiz, yasal olmayan şikayetleri süzgeçten geçirerek ilgililere ulaştırması gerekirken haklı/haksız tüm şikayetleri bize iletmesi hem motivasyonumuzu bozmaktadır hem de ciddi bir zaman kaybına yolaçmaktadır. Aslında başka hastalara harcayacağımız enerji ve zaman bu hastalıklı kişilere cevap vermeye harcanmaktadır. Hasta hekim ilişkisini yıpratan bu patolojik durumun bir an önce azalması bitmesi dileğiyle…