Kişinin bireye, aileye, topluma, gruba, kuruma yönelik güvensizlik, hayal kırıklığı içerikli genel ve özel tutumuna sinizm denir. Siniklik bir bozulma, dağılmadır. Ötekinin niyetini ve güdülerinin kötü, güvenilmez olduğuna inanmak ve bu yönde olumsuz iletişime girmek ya da iletişimden kaçmak, küsmektir. Ötekini aşağılamaktır. Sosyal mesafeyi artırmaktır. Yaşamdan tatmin olma duygusunun azalmasıdır. Motivasyonun düşmesidir. Performans kaybıdır. Bu gerekçelerle konu hakkında bilgilenmenin yararı gereğince bu derleme hazırlanmıştır.
Sorun nedir? Yalnızlaşma, yabancılaşma, sorun yumağı artışı sıklaşır. Şikayet etmekten, konuşmaktan kişi bunalır, etrafını bunaltır. Anlamsız, gereksiz karmaşası sıktır. Davranış: İletişim sorunlarına dair hatalı davranış aktivitelerine ait sorunlar artar. Madde, alkol kullanım gereği öne çıkar. Kavga önceliklenir. Duygu: Heyecan, sevinç, şaşırma, sıkıntı, öfke, iğrenme, hor görme, korku, utanç, suçlama duygu karmaşası yaşanır. Duygulanımımız taraf tutar. Kendimize yönelimimiz artarak kendimize yalnızlaşırız. Evrensel olarak kendimizi gerekli olmayan alana adarız. Yani boş işlerle uğraşır ve biteriz. Ötekini takip ederken başarı puanımız düşer. Özgül ve yaygın çalışamayız. Ötekinden yararlanamayız. Güçlümüz düşer. Kahramanlık taslarız. Kimliğimiz küçülür. Kolay dışlar ve kutuplaşırız. Davranışımızı ötekini dışlamaya yönlendiririz. Hiyerarşik yapıyı buna göre düzenleriz. Yargılarız.
Teoriler: Tutum teorisi, beklenti-değer teorisi, atıf teorisi, sosyal takas teorisi gereği diğerine kızar, öfkelenir.
Hukuki yönü: Sinik kişi hukuki açıdan Türk Ceza Kanunu (TCK) 134, 136, 137’ye uygun suç işlemiş olabilir. TCK madde 136- (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. TCK madde 134 bu konuda genel norm niteliğindedir. Kişinin evi ve evindeki yaşamı özel yaşam alanına dahil olduğu gibi, kişinin sağlık durumu da tamamen kendi gizli yaşamı içerisindedir. İsim zikredilmesi gerekmez. Kişinin ev adresi dolayısıyla kimliği belirli veya belirlenebilir nitelik kazanmaktadır. Dolayısıyla, doğrudan kimliği belirlenebilir bir kişinin özel yaşamına müdahale söz konusudur. Hatta TCK 137 gereğince suçun bir kamu görevlisi, yani polis tarafından işlenmesi de ağırlaştırıcı sebeptir.
Çözüm: Çare, siniklik durumunu hissedendedir.
Bireysel: Durum analizi aşağıdaki sorularla tanımlanabilir:
“Zorunlu muyum?”, “Gerekli mi? “, “Davranışımın sınırı yeterli mi?”, “Gruba gireyim mi?”, Politik psikoloji gereği rekabet alanını kontrol ederek düzenleme yapabilir.
Toplumsal: “Bir arada yaşam gerekliği ve yeterliği zaman ve yer açısından düzenlenebilir mi? Ötekinin davranışı kasti mi? İhmal var mı? Kusurlu mu? Şaka mı? Sistemik mi? Tesadüf mü?” soruları ile konu incelenebilir. Dinamik süreç, çoklu yaklaşım kişi-yer-zaman uygunluğu ile geliştirilebilir. Ne dersiniz?
Saygı ve sevgi ile…
1 yorum
Yazinizi begenerek okudum. Gunumuzde giderek sosyallesmenin azaldigi bu nedenle cok karsilasilan sorun cok guzel tanimlanmis.