It is honourable to be accused by those who deserve to be accused.
[Suçlanmayı hak edenler tarafından suçlu ilan edilmek onurluca bir şeydir.]
(Latin Atasözü)
Bir ay kadar önce uzmanlık derneğimiz olan Türkiye Biyoetik Derneği (TBD)nden 3 satırlık bir mektup aldım. Hem de paraya kıyıp iadeli-taahhütlü göndermişler. Bizim Dernekten bana hayırlı haber gelmez ama yine de inancım gereği "Hayırdır İnşallah" diyerek açtım zarfı. Dernek Başkanı eski "edebiyatçı" yeni "tıp tarihçisi" Doç. Dr. Y. I. Ü. imzalı mektupta şöyle diyordu: TBD Yönetim Kurulunun 10 Ekim 2009 tarihli kararı gereğince, Dernek Tüzüğümüzün 9. maddesi "b" ve "c" fıkralarına dayanarak, TBD üyeliğinize oy birliği ile son verilmiştir."
Merak ettim neymiş bu 9/b ve c maddeleri diye. 9/b: "Dernek tüzük hükümlerine uyulmaması"; 9/c: "Dernek üyeliği ile bağdaşmayan, insanlık onur ve saygınlığını zedeleyen hareketlerde bulunmuş olmak." 9/b’yi anlayası oldum, ne Dernekle ne de Tüzüğü ile işim olmadığından "hükümlerine" uymamış olabilirdim, ama bu "insanlık onur ve saygınlığını zedeleyen hareketlerde bulunmuş olmak" da nereden çıkıyordu? Kime böyle bir hareket çekmiş olabilirdim ki? Benim gibi "insan" olanların onuru ve saygınlığına son derece saygılı olan birisi nasıl böyle bir şey yapmış olabilirdi? Bunu öğrenmek ve "Beni hangi fiilimden dolayı bu maddeler muvacehesinde dernekten şutladınız?" diye sormak için bilgisayarın başına geçip bir mektup da ben yazdım. Ben de paraya kıydım, hem iadeli-taahhütlü gönderdim hem de faks çektim.
Belli ki Dernek gündem sıkıntısı çekiyor, hazır bir gündem bulduk diye acele bir Yönetim Kurulu toplantısı yapıp 1 hafta içinde "şak" diye cevabı yapıştırıverdiler. Ama bu sefer mektup 3 satır yerine 3 paragraf, imzalar da 1 yerine 4 taneydi. Belli ki iyi hazırlanmışlar. Metine imza koyanlar: Doç. Dr. Y. I. Ü., Yrd. Doç. Dr. R. T. B. G., Doç. Dr. S. Ş. ve Yrd. Doç. Dr. G. Y.
Yazının tümünü yer darlığından dolayı burada yayımlayamayacağım, ama özetle şunu demişler: "Medimagazin isimli tıbbi haftalık haber gazetesinin 26.01.2009 tarih ve 416 sayılı nüshasında yayımlanan "Tıp Eğitimi Anabilim Dalları veya Bir Amatörler Güruhu" , 09.02.2009 tarih ve 418 sayılı nüshasında yayımlanan "Hipofiz’e Yerleşmiş Bir Azınlık" ve 30.03.2009 tarih ve 425 sayılı nüshasında yayımlanan "Kınandık Ey Halkım, Unutma Bizi" başlıklı yazılarda Dernek üyelerine, Dernek tüzel kişiliğine, Tıp etiği alanının uzmanlarına ve uğraş alanına basın yoluyla hakaret etmeniz üzerine
"
Burada "amatörler güruhu" betimlemesini mi yoksa "Hipofiz’e Yerleşmiş Bir Azınlık" sözünü mü dernek üyelerine yakıştırdılar bilemiyorum. Dilber halanın buyurduğu gibi: "Ben lafımı ortaya koydum, beğenen alır gider, beğenmeyen bırakır kaçar
" Ayrıca "dernek"ten kasıt n’ola ki? TBD mi, TEGD mi? TEGD ise size ne oluyor, havan dövücünün "hınk" deyicileri? "Be hey benim saf’ eski dernektaşlarım; bu zamanda şahıslara ve tüzel kişiliklere hakaret edeceksin, hem de bunu basın yoluyla yapacaksın ve bunu senin yanına bırakacaklar. Belli ki siz hiç kabak dolması yememişsiniz.
Mahşerin 4 Atlısı’ (Bunu da şimdi fark ettim, bu süvarilerin hepsi de cinsi latif ve feminist. ) son cümlede bir de tehdit savurarak, "Dernek tüzüğünün filan maddesine göre bu karar ilgili makamlara duyurulacaktır." demişler. Tam da "Hipofiz" yazımda dediğim gibi: "Bunlar korkaktırlar, mertçe karşınıza çıkamazlar. Derhal dedikodu ve ispiyon kurumunu işletir ve size tüzel kişiliklerin (dernek, kurum, birlik vs.) arkasına saklanarak vurmaya çalışırlar." Ama bu sefer yanlış kişiyi seçtiler. Ne demiş merhum Yusuf Hayaloğlu:
Artık seninle duramam. Bu akşam çıkar giderim. / Hesabım kalsın mahşere, elimi yıkar giderim.
Sen zahmet etme yerinden. Gürültü yapmam derinden. / Parmakların üzerinden, su gibi akar giderim.
Artık sürersin bir sefa. Ne cismim kaldı ne cefa. / Şikâyet etmem bu defa; Dişimi sıkar giderim.
Bozar mı sandın acılar; Belaya atlar giderim. / Kurşun gibi mavzer gibi; Dağ gibi patlar giderim.
Kaybetsem bile her şeyi, bu aşkı yırtar giderim. / Sinsice olmaz gidişim. Kapıyı çarpar giderim.
Sana yazdığım şarkıyı, sazımdan söker giderim. / Ben ağlayamam bilirsin, yüzümü döker giderim.
Köpeklerimden, kuşumdan, yavrumdan cayar giderim./ Senden aldığım ne varsa, yerine koyar giderim.
Ezdirmem sana kendimi. Gövdemi yakar giderim. / Beddua etmem üzülme. Kafama sıkar’ giderim.
Benim açımdan sembolik ögelerle süslü bu şiirle şunu söylemek istedim. TBD’yi seviyorum ve içinde kalmak istiyorum. Bu yönetimin 1 haftalık ömrü kaldı. Yeni yönetim gelince Derneğe üyelik başvurusunda bulunacağım. Ümit ediyorum beni üyeliğe kabul ederler. Zira bu fiili tamamen Dernekten bağımsız kabul ediyorum. Ama eğer olumsuz cevap alırsam, her türlü yasal yola başvuracağımı ve gidişimin "sinsice ve sessizce" olmayacağını burada siz değerli okuyucularıma ve yeni yönetime duyurmak isterim.
Neymiş? Medimagazin’de yazmak insana bedel ödetiyormuş