Sosyal insan tepki vermeden önce eleştiriyi dinler, duygusal tepki vermez, kesin yargı yapmaz. Herkesin iletişim kurmak, öğrenmek, gelişmek istemediğini bilir, zorlamaya çalışmaz. Kişiler ve düşünceleri hakkında kesin yargılarla konuşmaz, eleştirilere karşı duygusal tepkiler vermeden önce dinlerler. Söylemek istedikleri şeyleri sakin, basit, kısa, öz şekilde ifade ederler. Sosyal açıdan zeki insanlar kişilerin iletişim kurmak istemediği süreci bilir, zorlamaya çalışmaz ve söylenenlere odaklanırlar.
İnsanlar sosyal kaynaklarda hemen her şeyi paylaşabiliyor. Güncel haberlere, bilgiye erişme, eğitim, söyleşi platformlarına katılma, mesleki bilgi edinme, kişisel gelişim olanakları, alışveriş kolaylığı, gibi sayısız faydaları var, ancak zararlı yönleri de mevcut, bu nedenle dengeyi bulmak gerekir diyor Psikolog Özge Gökhan Kır.
Sosyal medyada mahremiyet sınırlarını aşan paylaşımları şaşkınlık ve üzüntü içinde izliyoruz. Sosyal kaygısı olan, diğerleri tarafından beğenilmeyeceğini düşünen kişiler sosyal medyayı daha güvenli bulmaktalar. Sosyal medya başarılı olmak, takdir toplamak, temel insani ihtiyaçların karşılanmasında ideal bir ortam gibi görünmektedir. Unutmayalım, iletişim gemisinin dümeninde artık “SOSYAL ZEKA” var.
Duygusal zekalarının yanı sıra sosyal zekalarını da kullananlar doğru hamleler yaparak isteklerine ulaşmayı başarırlar. Sosyal zeka duygu ve düşüncelerin farkında olabilme, doğru şekilde ifade edebilme, çevredeki olayları görebilme, sosyal ortamlarda güçlü ilişkiler kurabilme, kültürel ve ideolojik farklılıklardan haberdar olup bu farklılıkları doğru yönetebilme, kişileri ve toplulukları etkileyebilme, ikna edebilme yeteneklerini kapsayan bir kavramdır. Sosyal zekası gelişmiş kişiler sosyal çevrelerindeki kişilerin duygu ve düşüncelerini analiz ederler. Bu kişilerle empati kurup onları yönlendirir, yönetme konusunda doğru davranışlar sergileyip başarı ve mutluluğu yakalarlar. Sosyal zekasını geliştirmeyen, doğru kullanamayan, etrafında olan bitenlerle ilgilenmeyen kişiler ise hedefledikleri kariyere, aile yaşantısına, sosyal statü ve çevreye ulaşmakta sorunlar yaşarlar.
Sosyal zeka geliştirilebilir bir zeka türüdür. Sosyal zekası yüksek insan sözel ve bedensel dilini etkin şekilde kullanır; duygu, düşünce ve davranışlarının farkındadır. Çeşitli ortamlara kolaylıkla adapte olur. Akranı olsun veya olmasın her yaştan ve kesimden insanlarla vakit geçirmekten zevk alır. Küçük yaştan itibaren yaşadığı toplumdaki duygusal, ekonomik, politik her türlü sorunla ilgilenir. İnsanların duygu ve düşüncelerine karşı duyarlıdır. Farklı kültürleri ve yaşam tarzlarını tanıma konusunda meraklı ve isteklidir.
Sosyal zekası yüksek insan kişileri olmalarını istediği kalıplara sokmaya çalışmaz, onları oldukları gibi kabul eder ve konuşma tarzı ile içinde bulunduğu çevreyi etkiler. Espri yeteneği gelişmiştir. Özgüveni yüksek ve kendinden emindir. Bireysel çalışmalarda başarılıdır, ancak takım çalışmalarında da yer alır.
Amerikalı psikolog Daniel Goleman “Bizler sosyalleşebilen varlıklarız diyor ve ekliyor: iyi iletişim kurmak için en sağlam gemi sosyal zekamız, limana sağ salim ulaştıracak kişi ise kaptanımızdır.
Sosyal medyayı hayatınızdan tamamen çıkarmak, verimli, bilinçli ve ölçülü kullanmak mümkün ve karar bize kalmış durumda. Aksi halde kendi kalabalığımızın içerisinde yalnız kalan insanlardan başka bir şey olamayız. Bazen bir insanın çok fazla arkadaşı olsa da paylaşacak, konuşacak arkadaşı, dostu, sevgilisi, eşi ya da ailesi yoktur. Yalnızlık kuşkusuz güzel değil, ancak günümüzde insanlar kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeyi seviyor ve bencil davranıyorlar. Unutmayalım, kendimize en iyi dost yine biziz ve kendimizi yalnız olmaya da alıştırmanız gerek.
Bu verilerde çeşitli kaynaklardan ve Dr. Füsun Özülke, Gülçin Sakarya, Hafize Kurt, Prof. Dr. Levent Eraslan, Kübra Örnek Korkmaz, Prof. Dr. Özge Gökhan Kır, Canten Kaya’nın aktarımlarından yararlanılmıştır.
SOSYAL İNSAN KİMDİR VE ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
İnsan doğası gereği sosyal bir varlıktır; çevresindeki insanlarla iletişim kurma, düşünce ve hislerini paylaşma, kabul görme, beğenilme, takdir edilme ihtiyacını duyar ve toplum içine girerek insanlarla ilişki kurar. Sosyal insanın en belirgin özelliği, kişilerin duygu ve düşüncelerini analiz edip empati kurarak doğru davranışlarla onları yönlendirmesidir. Sosyal zekasını geliştirmeyen, doğru kullanmayan, bilgi ve değişimlerle ilgilenmeyen insanlar ise hedefledikleri yaşam şekline ulaşmakta zorluk çekerler. Sosyallik, kişilerle ortak bir dil bulma yeteneğidir, sosyal insan ise çevresi ile izole değil ilişkili olan, olumlu kararlar verebilen kişidir. Sosyal insan kişisel sorumlulukları üstlenen, gerçekleri kabullenme gereğini fark eden, olumsuzlukların varlığını da kabul edip hayale kapılmayan, emir verici ifadelerden kaçınan kişidir. Dünyanın sadece kendisinin etrafında dönmediğini bilir, iletişime odaklanır; sakin, kısa öz ve düşünerek konuşur, çeşitli konularda kesin yargılarla konuşmaz, eleştirileri hemen reddetmez veya aşırı olumlu tepki vermez. Başarıları abartmaz, zorlukları büyütmez. Öğrenmek değil, sadece kazanmak isteyen insanlarla ise tartışmaz.
Sosyal insan kişisel sorumluluklarını bilir, emir verici ifadelerden kaçınır. Olumsuzlukların varlığını da kabul eder, gereksiz hayallere kapılmaz, samimi, açık fikirli, pozitif ve rahatlatıcıdır. İnternetteki olumsuzluklardan bahsetmez. Sosyal insan konuşmayı ve dinlemeyi sever, girişken ve konuşkandır; dinler, söylenen sözlere odaklanır ve gereksiz tepki vermez. Sosyal insan kişileri istediği kalıba sokmaya çalışmaz, özgüveni yüksek ve kendisinden emindir. Bireysel ve takım çalışmalarında başarılı ve etkindir, organizasyon yeteneği vardır.
Bu verilerde çeşitli kaynaklardan ve Dr. Füsun Özülke, Gülçin Sakarya, Hafize Kurt, Prof. Dr. Levent Eraslan, Kübra Örnek Korkmaz, Prof. Dr. Özge Gökhan Kır, Canten Kaya’nın aktarımlarından yararlanılmıştır.
2 yorum
Sevgili Tansu Hocam
Sosyal insan konusunu hemen her yönü ile tanımladınız. Teşekkür ederim.
Teşekkür ederim. Saygılarımla