Bu satırlarda sık sık hekim olmayıp da hekimlerin tedavi ve kontrolündeki hastalardan, tıp dışı uygulamalarla para kazanan şarlatanlardan bahsettiğimi biliyorsunuz. Bugün de bunlardan biri merceğimize takıldı.
Magazin basınında görüyorsunuzdur. Kendilerine “Yaşam Koçu” unvanı veren kişiler türedi. Bunların esasen ne işi yaptıkları ya da hangi okulları bitirdikleri pek bilinmez. Ancak genellikle sosyetik çevrelerde dolaşır ve kişileri diyet, egzersiz vs. ile kilo vermeye teşvik ederler. Bu koçlara(!) ve müşterilerine Bebek sahillerinde pazar günleri rastlamak mümkündür. Bugünkü kahramanımız da bunlardan biri.
IVF hastalarımdan biri muayenesinin bitiminde tam giderayak, “Hocam size son olarak danışacağım bir tedavi daha var.” demese, asla bu kumpastan haberdar olmayacaktım. “Hayrola ne tedavisi?” dediğimde, “Detoksa başlıyorum hocam.” dedi. Meğerse bu bahsettiğim meşhur yaşam koçlarının en bilineni hastama, “Şimdi sana tüp bebek için yapılacak iğnelerin her biri 7000 kalori almanı sağlayacak, bu da toplamda tedavi sonunda senin en az 6 kilo almana yol açar. O nedenle hemen detoksa başlamalıyız.” demiş. Tabii hastam bu kadar sosyetik ve meşhur yaşam koçuna hemen inanıp tedavi planını yapmış detoks için. Allahtan bana sordu da, son anda iptal ettik.
Şimdi buradan sormak lazım. Hangi literatür hangi kanıta dayalı medikal bilgi bir gonadotropin enjeksiyonunun 7000 kaloriye eşdeğer olduğunu söylüyor? Tabii kişi de yalanını biliyor, ama nasılsa yalanın bir cezası yok, kandır kandırabildiğini. Ama bir hekim küçük bir detay ya da komplikasyon konusunda hastasını eksik bilgilendirse, ceza üstüne ceza alıyor.
Esasen detoks vb. adlar altında kişilere sunulan sözüm ona tedavi kürlerinin kanıta dayalı tıp ışığında bakıldığında somut bir yararı da yok. Tam tersi bireyleri yalnızca meyve ve sebze suları ile beslemek ve paralelinde barsak temizliği, lavman gibi uygulamalar yapmak ciddi mineral kayıpları, hipoproteinemi gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Yaygın başka bir uygulama da obez kadınlara, kilo verdirmek amacıyla günlük “human chorionic gonadotropin (HCG)” enjeksiyonları yapmak. Bazı medyatik uzmanların hastalarına bu endikasyonsuz uygulamaları yasal açıdan başlarına bir iş gelmemesi için kendi ofislerinde bizzat yaptıklarını da biliyorum. Bu uygulamaların kadının hipofiz-over aksındaki tüm hormonal dengeleri altüst ettiğinin acaba farkındalar mı?
Temennim, bu şarlatanlıklara Sağlık Bakanlığının bir an önce el atmasıdır.