Eğitim her ülkede her zaman sorun olmuştur.
Öyle anlaşılıyor ki, sorun olmaya devam edecektir.
Doğrusu, işin tabiatı da budur.
Sorun olarak algılanmayan hiçbir “iş ve oluş” bilime katkıda bulunamaz.
Problem olacak, problemi saptayacaksınız, tanımlayacaksınız.
“Neden, niçin, nasıl?” sorularına cevap arayarak çözeceksiniz ki bilimsel bir süreç işleyebilsin.
Eğitimin ilkelerini algılarken ne kadar “doğal ve evrensel”i yakalayabilirsek, o kadar az yanlış yapmış oluruz.
Yapay yöntemlerin eğitimde kullanılması, geçici ve tekrar başa dönmeyi getiren “boşluklar” üretir.
Eğitimde temel sorun “eğitimcilerin eğitimi”dir.
Çağdaş dünyada, sürekli eğitimin “olmazsa olmaz” olarak bir paradigma kabul edilmesi “doğru” olmakla birlikte, “insan yaşamının hangi ilkelerle eğitilmesi doğru kabul edilecektir?” sorusu cevap bulmuş değil.
Eğitim en çok tartışılan konudur.
Çağdaş dünyada, her ülkede bir sorun çözüme kavuşturulacaksa, konuyu tartışanlar öncelikle ABD örneğiyle çözüm aramaya yönelirler.
“Amerika Birleşik Devletleri’nde tıp eğitimi şöyledir…” diye.
Bu o kadar “dokunulmaz” bir yaklaşımdır ki, bu örneği veren tartışmacılar
“Daha doğrusu olmaz” psikolojisini oluşturarak tartışmayı sürdürürler.
İşte eğitimde çağdaş insanımızın çıkmazı, bu noktada “kördüğüm” olarak devam ediyor.
Eğitimde standartları, ilkeleri, paradigmaları, hedefleri, yöntemleri, ABD örnekleri patentli kavramlar üzerine bina ederek istikbale yürümek evrensel eğitim felsefesine uymaz.
Yapay zorlamalardan öteye geçemez.
Bütün bunları neden yazıyorum?
Yıllarca ülkemizde tıp fakültelerinde sanki yeni keşfedilmiş gibi Probleme
Dayalı Öğrenme (PDÖ) metodu eğitimde kullanılmaya çalışıldı.
PDÖ, Medimagazin’in 28 Eylül 2009 sayısında yayımlanan röportajdan, Sayın Doç. Dr. Kadriye D. Lewis (Cincinnati Children’s Hospital Medical Center’da Öğretim Görevlisi)’in de açıkladığı gibi “PDÖ yeni bir öğretim metodu değildir, 1950’de ilk defa Case Western Reserve Üniversitesinde tıp eğitiminde uygulandı.”
Ülkemiz bunun “taklit”ini 50 yıl sonra uygulamaya başladı.
Bilindiği gibi günümüzde PDÖ uygulayanlar eski modellere dönme eğilimi göstermeye başladı.
Bilinmelidir ki “hiçbir taklit” orijinaline uymaz. Sadece yozlaşma getirir.
Özetle, yapmamız gereken; eğiticilerin eğitiminde evrensel değeri olan üç paradigmayı benimsemek:
Bağımsız düşünce, bilimsel düşünce, evrensel düşünce.
Bu felsefeyle yetişen insanlardan oluşan bir eğitici kadronun eğitim felsefesi başlığı ile eğiticilerin eğitimi programını başlatmalıyız.
“Sürekli eğitim o zaman yörüngesine oturur.
Selam ve sevgiler.