Tam Gün Yasası, kanunun iptaline yönelik her ne kadar hukuki itirazlar sonuçlanmamış olsa da, tüm hekimlerin bir şekilde kabullenecekleri yeni çalışma düzeni sağlayacaktır. Bu yeni çalışma düzeni, hem hekimlik mesleğini seçme kararındaki öğrencileri etkileyecek hem de bu mesleğin içinde hekimlerin yeni tercihlerde bulunmalarına yol açacaktır. Bugünden bu yasal düzenlemenin hekimlerin yeni çalışma şartlarındaki etkilerini tam olarak bilmek mümkün değil.
Tıp fakülteleri, mevcut pozisyonları itibariyle eğitim-öğretim hizmeti ile bu hizmete destek hasta hizmetinin birarada yürütüldüğü ve hepsinden öte akademik hizmetlerin aralıksız sürdürüldüğü mekânlar olduklarından, Tam Gün Yasası’nın en önemli etkileri fakültelere olacak. Bu etkiler hem olumlu hem de olumsuz olabilir. Son yıllarda tıp fakülteleri araştırma görevlileri için cazip olmaktan çıktılar. Gelinen noktada ise daha da önemlisi, temel ihtiyaçları karşılayacak araştırma görevlisi kadrosunun temini noktasında özellikle yoğun çalışmaların olduğu kliniklerde sorunun tahammül edilemez boyutta olmasıdır. "Eşit işe eşit ücret" kuramından uzaklaşılması sonucu bu uçurum tıp fakülteleri aleyhine daha da artarsa, tıp fakültelerinde eğitim-öğretim, hasta hizmeti ve akademik çalışmalar büyük oranda etkilenecek. Tam Gün Yasası ile öğretim üyelerinin eğitim-öğretim ve akademik faaliyetlerle daha uzun süre meşgul olabilmeleri sağlanacaktır. Bu olumlu bir gelişme olacak. Fakat özellikle özel hastanelerin cazip gözüken teklifleri ile fakültelerden öğretim üyesi kaçışı büyük boyutta olursa, beklenenin aksi yönünde gelişme olacaktır. Bu konuda önlemler alınmalı, öğretim üyesi kaçışının önüne geçilmelidir.
Yeni kurulan tıp fakültelerinin yapılanması esnasında standart tıp eğitimi verme hedefini gerçekleştirecek yeterlilikte öğretim üyesi kadrosunun oluşturulması süreci önemlidir. Yerleşik tıp fakültelerindeki öğretim üyelerinden yardım alınması, gönüllülük esasına dayalı ve teşviklerle özendirilmelidir. Geçmiş dönemde ve yakın zamanlarda örneklerini gördüğümüz yanlış uygulamalardan biri, bir kliniğe yardımcı doçent olarak alınan öğretim üye/üyelerinin bireysel çalışma ve çabaları ile eğitim-öğretim hizmetinin yürütülmeye çalışılması hatasıdır. Bu durum akademik gelişme süreci ile uyumsuz, içe kapanık, gelişime ters bir anlayıştır. Bu öğretim üyelerinin, eğitim-öğretim olanakları ve akademik faaliyet alanları ve yetişmiş akademik kadrosu iyi olan fakültelere YÖK’ün belirleyeceği esaslar doğrultusunda rotasyonlarının sağlanması belli oranda çözüm sağlayacaktır. Tam Gün Yasası ile öğretim üyesinin kurum içi daha fazla mesai harcamaya yönlendirilmesi, fakülteler arası destek sağlama konusunda kolaylık sağlayacaktır.
Tüm fakülteler için geçerli olan, fakat tıp fakülteleri için çok daha önemli sorunlardan biri, doçentlik sınav sisteminin adayı ve adayın bilimsel yanını ne kadar değerlendirdiği ve objektifliği konusudur. Uzman olmuş veya doktorasını almış ve kariyer yapmayı planlayan bir öğretim elemanının ne zaman profesör olacağını neredeyse bir yıl yanılgıyla tahmin etmek mümkün hale geldi. Bu kadar önceden kurgulanmış akademik yükselmenin akademik anlayışla uyumlu olduğunu söylemek mümkün değil. Hiç gözleme imkânı olmadan bir jüri tarafından 1 saatlik sınavla doçentlik unvanının verilebilmesi ya da verilememesini doğru kabul etmek mümkün değil. Adayların, formatı geniş bir kurul tarafından hazırlanmış merkezi bir sınavla ön elemeye tabi tutulduğu ve adayın geçmiş çalışmalarını ve akademik tüm faaliyetlerini değerlendiren kurumsal ve akademisyen referanslarının önem arz ettiği sisteme geçiş sağlanmalı, akademik yükselme klasik memur atama/yükseltme benzeri yapıdan kurtarılmalıdır.
Aslında Tam Gün Yasası’nın tıp eğitimi ve sağlık sistemini olumlu yönde yönlendirmesi amaç ise -en azından hedeflenenin bu olduğu konusunda hemfikiriz- hiçbir ön yargı içinde olmadan, vasıflı, eğitim-öğretim ve akademik faaliyetlere yatkın öğretim üyelerini fakültelerde tutmaya yönelik ve bu özellikleri taşıyabilecek hekimleri akademik kadrolara kazandıracak tedbirler alınmalıdır. Bunu sağlayabilirsek tam bir "Tam Gün Yasası"na kavuşmuş olacağız.