Hepiniz biliyorsunuz, hükümet seçim öncesinde söz vermiş olduğu ‘tam gün yasası’nı çıkartmak için çalışmalar başlattı. Kamuoyunda, olumlu bulanların yanında bir o kadar da olumlu bulmayanın olduğu biliniyor.
Olaylar seçim sonrasında verilen demeçlerle, son sürat giderken her nedendir bilinmez şimdilerde gaz kesmiş gibi görünüyor. Zira hükümetin terör, sınır dışı askeri eylem için teskere, asayiş, atama ve tayinler ve 2008 bütçesi gibi ivedilikle yapılması gereken çok önemli acil işler sıralamasında, alt sıralara düşmüş gibi.
Biz de kendi aramızda değişik platformlarda konuyu enine boyuna tartıştığımızda konunun şu üç soruda düğümlendiğini gördük. Bunları sizlerle paylaşmak istiyorum:
Tam gün için gereken para nereden bulunacak? Yıllık ortalama beş yüz milyon ile bir milyar dolar civarında olarak tahmin edilen ek harcama için devamlı iç ve dış kaynaklardan borç mu alınacak? Bütçemiz sağ olsun devamlı açık veriyor. Artan giderler nasıl karşılanacak. Faizler arttırılarak dışarıdan faiz kazanmak için gelen sıcak para ile mi olacak, yoksa para mı basılacak? Üstüne üstlük, devlet kapanacak olan işletmelerin vergi gelirlerinden de olacak. Özellikle üniversitelerin başka fakültelerinde olup, 2547 sayılı YÖK Kanunu’na göre kısmi statüde çalışanların durumu ne olacak, onlarda mı tam güne geçecek? Yok onlar ayrı tutulursa tam güne zorlanan sağlıkçılar yasal haklarını aramazlar mı?
Askeri hekimlerin durumu ne olacak? Bilindiği gibi onlarda döner sermaye gibi ek ödenti yok. Onlara da bu haklar verildiğinde, örneğin bir tabip üsteğmen, generalden fazla maaş aldığında, askeri hiyerarşi bundan etkilenmeyecek mi?
Konuya şöyle de yaklaşılabilir. Bazılarınca da söylendiği gibi, önce Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışanlar için bir uygulama başlatalım, işleyip işlemediğini bir görelim zihniyeti ile gidilirse konunun mahkemelere taşınmayacağını kim iddia edebilir. Peki, meslektaşım özel işyeri açmak için yatırım yapmış borca girip cihazlar almış, iş yerini kapattığında ortaya çıkacak olan zararını kim karşılayacak? Şirket kurmuş olanlar şirketlerini bir günde kapatabilirler mi? Halen çalışanlarını bir çırpıda nasıl işten çıkaracaklar?
Ben anlamam kardeşim, hiçbir ek ödeme yapmadan da biz tam günü uygularız denildiğinde karşınıza çıkacak olan sağlık çalışanlarına ne denilecek, sorunlarına nasıl eğilinecek? 1979- 1980 yıllarını ve sıkıntılarını bizler yaşadık, biliyoruz. O dönemi yaşamayanlar da lütfedip büyüklerine bir sorsunlar. 1979 Temmuz’unda uygulanmaya başlanan Kanun daha bir buçuk yılını doldurmadan, 31 Aralık 1980’de Milli Güvenlik Konseyi Kararnamesi ile bir günde nasıl kaldırıldı. Aldığımız maaşlar nasıl birden dörtte birine düştü. İstifalar nedeniyle içleri boşalan hastanelerde yaşanan sıkıntılar, muayenehanelere yeniden serbesti gelince ortaya çıkan tayin sorunları vs vs. Yukarıdaki sorular ve bunun gibi pek çok soruya net yanıt vermeden, alelacele yangından mal kaçırırcasına çıkarılacak olan yasanın, daha çıkmadan kadük olacağını, ya da 1980’de kaldırılan yasanın durumuna düşeceğini pek çok meslektaşım görmektedir.
Hükümet, Sağlık ve Maliye Bakanlıkları yetkilileri ve çıkacak yasanın diğer savunucuları, uygulamanın ortaya çıkartacağı sorun yumağı ve kaosu görüyor mu, orasını bilemiyorum.