Türk Ceza Kanunu (TCK).
345 maddeden oluşan bir yasa.
Anayasa’dan sonra en çok önemsenmesi gereken yasa.
İnsanımızın yaşanan pratiğiyle en çok iç içe olan yasa.
Neredeyse insanı çepeçevre kuşatan bu yasa maddeleri özgürlüklerimizin önünü mü açacak yoksa özgürlüklerin önüne engel mi olacak; yaşayarak göreceğiz.
Eğitim yılının başladığı günlere denk gelen ve olağanüstü toplantıyla Meclis’te tartışılan bu yasa; acaba anaokuluna başlayan çocuklarımızı nasıl etkileyecek?
1961 Anayasasının getirdiği geniş özgürlükleri büyük bir sevinçle karşılayan darbe yanlıları, TCK’nın 141 ve 142. Maddelerinin altında kalmadılar mı?
1982 Anayasası sağ ve sol çatışmasını kaldırmasına karşın, darbecilerin TCK’nın 141, 142 ve 163 maddelerini uygulamaları bir neslin tükenmesine sebep olmadı mı?
1996 postmodern darbesinin getirdiği 312. madde yorumu, 163. maddenin kalkmasına karşın aynı zihniyeti devam ettirmedi mi?
Günümüzde, Anayasa’da yoruma açık maddelerin kontrolünde çıkacak yeni 345 maddelik TCK’nın kişisel yorumlarla milletimizin çocuklarını mağdur etmeyeceğini kim garanti edebilir?
Bugün anaokuluna sevinç ve umutla başlayan çocuklarımızın istikbalde yiyecekleri psikolojik ve organik darbelerin kaynağı yorum farkıyla gerçekleşecekse şimdiden kaynağı kurutulmalıdır.
Geçmiş yıllarda TCK’nın 141, 142, 163. maddelerinden yargılanan ülkemizin düşünen ve çözüm arayan en dinamik gençleri, isnad edilen suçlar nedeniyle darbe yanlıları tarafından “vatan haini” psikolojik travması ortamında yargılanmışlardı. Ama tarih göstermiştir ki içlerinden bir kişi bile “vatan haini” çıkmamış; aksine ülkeye yararlı insanlar olmuşlardır. Onları vatan hainliği ile suçlayanlar ülkeyi hortumlamışlardır.
Düşünüyorum da, okula başlayan kız-erkek çocuklarımızdan hangisi “baklava çaldı” diye TCK’nın darbesini yiyecek. Hangisi heyecanla çarpan kalbi nedeniyle katıldığı bir mitingte “Kahrolsun emperyalizm” diye haykırdığı zaman TCK’ya takılacak?
Hangisi kendi ırkını sevdiği için “Emperyalistler ülkelerine” mealinde sözler sarf ettiğinde “faşist” olarak TCK ile muhatap olacak?
Hangisi “darbe ortamında” sorgu hakiminin karşısına çıktığında, daha derdini anlatamadan TCK’nın eski 163. maddesine benzen maddelerle hüküm giyecek?
Hangisi “haydi kızlar okula” çağrısına “haydi kızlar okula atılmak için” sloganıyla cevap verecek?
Hangisi aynı sınıftan olmasına karşın, erkek arkadaşlarının kullandığı hakları kullanmasını engelleyen TCK’nın maddelerine muhatap olacak?
Hangileri, derneğe, vakfa kayıtlı olmaları nedeniyle toptan TCK’nın yaptırımlarına maruz kalacak?
Hangisi kitap okudu diye,
Hangisi şiir okudu diye,
Hangisi tiyatro gösterisi yaptı diye,
Hangisi dinle ilgilendi diye, TCK’ nın ilgili maddeleriyle “yorum yöntemiyle” mahkum edilecek:
Yaşayarak görmek istemiyoruz!
Başkasının hakkını engelleme fiili dışında TCK’da suç üretmeye davetiye çıkaran madde istemiyoruz! Ve insan haklarını koruyan bir Anayasayla çelişen TCK istemiyoruz!
“Suçun bireyselliği” felsefesini yaşatan TCK istiyoruz!!!